Tarım Bakanı Kirişçi: "İstediğimi ekerim, dikerim devri kapanacak"

Tarım sektörü temsilcileriyle Edirne Ticaret Borsasında bir araya gelen Kirişci, göreve geldiği günden itibaren düzenledikleri sektör yetkilileriyle buluşmalarının 29.'sunu Edirne'de düzenlemekten mutlu olduğunu aktararak, "Sizlere hizmet etmek boynumuzun borcu." açıklamasını yaptı.

"Tüm dünya gıda sorunu yaşıyor"

İklim değişikliği, Rusya-Ukrayna savaşı ve Kovid-19 salgının, gıda arz güvenliğinin önemini bir defa daha gösterdiğini söyleyen Kirişci, savaş sebebiyle bütün dünyanın gıda sorunu çektiği bir süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde imzalanan tahıl sevkiyatı anlaşmasının önemine dikkat çekti.

Sevkiyatın başlamasıyla birlikte bütün dünyanın nefes aldığını, 20 seneden beri iktidarda olduklarını ve artık iyi değil daha iyiyi yapmak için çalıştıklarını söyleyen Bakan Kirişci, Türkiye topraklarının ölçüsüz, sınırsız ve herkesin ekip dikeceği bir alan olmadığını aktardı.

Kirişci, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu tarz bir Türkiye toprağı söz konusu değil, Latin Amerika ülkesi değiliz Nüfusumuz hızla artıyor. Çocukluk yıllarımızda tükettiğimiz ürünlerle bugünküleri karşılaştıralım, benzerlik var mı? Alışkanlıklar ve çeşitler değişmiş, refah seviyesi artmış. Dışarda tüketen bir toplum durumuna gelmişiz. Bir yandan da her geçen gün ülkemizi ziyaret eden turist sayısı da artıyor. Her açıdan kendimizi hazırlamak durumundayız. Topraklarımız, istediğimiz derecede üretime uygun değilse, nüfusumuz artmaya devam ediyorsa, ülkeye gelecek turist sayısı da artıyorsa, ihracat istiyorsak, planlı üretim yapmamız gerekiyor. Buradan hareket ederek bakanlığımız tarafından her türlü sevk ve idarenin yürütüldüğü bir çalışma aşamasına girdik. Tarlanız var 'istediğimi ekerim, dikerim' dönemi kapanacak. Biz bu ülkede iklimin yapısına, toprağın ekolojisine, endüstri ve sanayiye, oradaki insanların alışkanlıklarına göre ekim yapılmasını istiyoruz. Önceliğimiz 'şeker, yağ, un’ diyoruz. Yağ için yağlı tohumlara, un için hububata, şeker için şeker pancarına atıf yapıyoruz. Hayvansal ürünler çok önemli. Yumurta, süt, et, küçükbaş, büyükbaş, kanatlı, tamamında planlı bir üretim sistemine geçiş yapacağız, dijitalleşmeyi sağlayacağız."

Tarımda dijitalleşme

e-Devlet üzerinden Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) başvuruların 1 Ekim’de başladığını hatırlatan Kirişci, uygulamanın başladığı tarihten beri yaklaşık 800 bin ÇKS belgesi oluşturulduğunu söyledi.

Zaman alan uygulamanın artık istenilen noktadan 2 dakikada halledilebilecek bir şekle geldiğini söyleyen Kirişci, şunları aktardı:

"Bu belgeyi alalım dediğimiz zaman 100 liralık bir harcamamız gerçekleşse, 800 bin kişi şu an 80 milyon TL’yi cebine koydu, çevre kirliliği yok, egzoz emisyonu yok, zamanımızı iyi kullanıyoruz, bulunduğumuz noktayı terk etmiyoruz, öbür yandan da bu işle meşgul olan veteriner, mühendis 15 bin kamu görevlisi vardı. İlkokul mezununun yapacağı işleri bunlara yaptırıyorduk ardından da 'bu veterinerler, mühendisler, keşke bizim tarlaya ve ahıra gelseler, bize bildiklerini anlatsalar...' Hem belge düzenleyecek, gidecek bildiklerini anlatacak, mümkün değildi fakat şimdi bu 15 bin çalışanımız sektörün ihtiyacı olan yol göstericiliği, bilgiyi, gerçekleştirecek."

Tarımda dijitalleşmeye önem verdiklerine vurgu yapan Kirişci, 2022’nin sonunda "Tarım Cebimde" uygulamasını da uygulamaya alacaklarını açıkladı. 

Uygulamada planlama kapsamında çiftçinin ekebileceği ürünleri görebileceğine dikkat çeken Kirişci, sözleşmeli üretim ve Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi (TAKE) Projesi'nden de bahsetti.

Desteklemelerde yeni bir uygulamaya geçileceğini açıklayan Kirişci, "Kiralıyoruz fakat mülk sahibinin hesabına yattığı için bu paraları bize vermiyor. ‘Yalnızca ÇKS'yi esas alan destekleme uygulamasında bakanlığın diğer kayıtları da esas alınır düsturuyla, esas üreteni desteklemek açısından da bu adımı atacağız." sözlerini kullandı.

Kent Tarımı Projesi

Kirişci, kent tarımının istihdam, taze ürüne erişim, refah ve çevreye daha duyarlı bir sistem olduğuna vurgu yaparak, stratejik ürünlerin üretilmediği, üretilmesinde yarar görülmeyen alanları, taban arazi olarak değerlendirilmeyen yerlerin kent tarımı için kullanılacağını açıkladı.

Bakan Kirişci, "Raf ömrü kısa olduğu için özellikle sebze ve meyvede, açıkta yetiştiriciliğin yanında örtü altı yetiştiriciliği dahil olmak üzere bunların ihtiyacı olabilecek enerji kaynaklarının, güneşten, jeotermalden, rüzgar enerjisinden elde edildiği uygulamalarla seraları birleştireceğiz. İstanbul'un sebze ihtiyacını 800 km’lik Antalya'dan değil de 250 kilometre uzaklıkta bulunan Edirne'den tedarik edeceğiz. Karbon ayak izini ve lojistik maliyetlerini düşüreceksiniz, ürünün tazeliği ile ilgili avantajlı olacaksınız, en önemlisi istihdama destek olacak." değerlendirmesinde bulundu.

Tarım müşavirlikleri kurulacak

Kirişci, tarladan sofraya, zincirdeki her bir kademeyi garanti altına almak, güvenilir gıda adına iyi bir zemine yerleştirmek istediklerini, tarım müşavirlerine denetimi bırakmak istediklerini söyledi.

Yasa değişikliği ihtiyacı olan meseleyle ilgili düzenlemeyi Meclis’in takdirine sunacaklarını söyleyen Kirişci, "Mali müşavirlik ve yeminli müşavirlik gibi veteriner hekimlerini, ziraat mühendislerini, su ürünleri ve gıda mühendislerini mühendislerini yetkilendirerek onlara denetimleri yaptıracağız. Bakanlığımızın 5996 sayılı yasaya göre korumakla mükellef olduğu birçok iş ve işlemi de bu meslek gruplarına artık vereceğiz. Bunun daha kaliteli ve hızlı sonuç vereceğine ve meslek sahiplerinin kendi mesleklerine sahip çıkmaları için çok önemli olacağına inanıyorum." şeklinde konuştu.

Vahit Kirişci, son 20 yılda Edirne'ye 19,9 milyar liralık tarımsal destek verildiğini, yatırım yapıldığını söyleyerek desteklemelerin ayrıntılarını aktardı.

Bakan Kirişçi, nüfusuna göre Edirne'nin yaptığı üretimi Türkiye'de örnek gösterilen kentler arasına getirdiğini söyledi ve sulamaya ilişkin planlanan yatırımlara yönelik bilgi verdi.

Diğer konuşmacılar

Edirne Valisi H. Kürşat Kırbıyık da şehir ekonomisinde en önemli sektörün tarım olduğunu aktardı.

Kırbıyık, 1 metrekare tarım alanının bile boş bırakılmadığı, tarımsal hasılanın şehir ölçeğine göre yüksek olduğu Edirne'de sulama fırsatlarının artmasıyla bu katkının artacağına inandığını söyledi.

AK Parti Kars Milletvekili ve TBMM Tarım Komisyon Başkanı Yunus Kılıç da tarımsal üretimde Edirne'nin çok kıymetli olduğunu aktardı.

AK Parti Edirne Milletvekili ve TBMM Kadın - Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Fatma Aksal ise şehrin verimli topraklara sahip ve teknolojiyi iyi kullanan çalışkan çiftçileriyle ülke ekonomisine ciddi katkılar sunduğunu ifade etti.

Aksal, son 20 senede büyük sulama projelerine imza atıldığını ve bu projelerin, üretime önemli katkılar verdiğini, sulamanın artırılması halinde üretimin daha da artacağını dile getirdi.

MHP Edirne İl Başkanı Zakir Tercan, Bitkisel Üretim Genel Müdürü Mehmet Hasdemir, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Nihat Pakdil, AK Parti Edirne İl Başkanı Belgin İba, oda ve borsa başkanları ve üreticilerin yer aldığı toplantı ardından basına kapalı olarak gerçekleşti.