Şenol Güneş, ayrılık sinyalleri verdi: “Düzen yanlış ama..."

A milli futbol takımı dün akşam saatlerinde 2022 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri G Grubu 6. maçında Hollanda ile karşılaştı. Türkiye açısından hüsranla sonuçlanan maçta ay yıldızlı takım, 6-1'lik yenilgi ile sahadan ayrıldı. Takımın teknik direktörü Şenol Güneş ve milli futbolcular için sosyal medyada pek çok yorum yapıldı. Binlerce kişi Şenol Güneş’i istifaya davet ederken maçın ardından basın açıklaması yapan Burak Yılmaz, hocasını korudu. 

“Aslan gibi geldim, aslan gibi de bırakırım” 

Burak Yılmaz: “Aslan gibi geldim, aslan gibi de bırakırım. Geldiğim gibi bırakmasını da bilirim. Her yere dişimle tırnağımla geldim. Fakat benim dediğim gibi kendi içimizde hatalar var. Sahanın içinde hocamızı teknik anlamda eleştirin. Fakat daha top fileye girmeden ‘Şenol Güneş istifa’ diye bağırılıyorsa bunlar, yakışmayan hareketlerdir. Hele ki kendi içimizdeki insanlar çıkıp böyle terbiyesizce şeyler yazıyorlarsa o daha terbiyesizcedir.” 



“Sorumluluk benim” 

Maç sonrasında basın açıklamasında bulunan Şenol Güneş ise tüm sorumluluğu üzerine aldı: “Kötü bir gece geçirdik. Hem skor açısından hem de oyun açısından kötüydü. Farklı bir skordan sonra ‘Şu şöyle olsaydı’ demek doğru değil. Seçimlerimiz yanlış oldu. Oyuncularımız değerli oyuncular ve daha büyük başarılar yakalama şansımız olduğunu düşünüyorum. Dünya Kupası’na gitme şansımız hala var. Lider olarak devam etmemiz gerekiyordu. Bu sebeple oldukça üzgünüm. Taraftarın hakkımda söylediklerini, kamuoyunda yazılanları saygıyla karşılıyorum ve bunun sorumlusu benim.” 

“Bu şeytani düzeni bozabilirim” 

Şenol Güneş: “15-16 puan yapmamız gerekirken 11 puandayız ve üzgünüz. Bir senedir hakkımda yapılmak istenen şeyleri saygıyla karşılıyorum. Duyguların dışarı vurulmasını normal karşılıyorum ama oyuncuları yaralayanlar yanlış yaparlar. Ben her zaman durum değerlendirmesini yaparım. Sorumluluktan kamam. Başarısızlık neyse onu da söylerim. Doğru olan şeylerin bozulmasından yana değilim. Düzen ve şeytanlık karışmış, düzen artık şeytanlık olmuş. İyi sonuçlar alarak bu şeytani düzeni bozabilirim.” 



“Oyuncularımın beni korumasına gerek yok” 

Şenol Güneş: “Ülkem için takım için en doğru olanı yapacağımı biliyorum. Oyuncularımın beni korumasına gerek yok, ben onları korurum. Seçimleri yapan benim, bu yüzden başarısızlık da benimdir. Maça başlarken beklentimiz farklıydı. Kazanmak ya da buradan berabere ayrılarak yarışta önde olmak istiyorduk fakat maalesef oyunun başında yediğimiz golden itibaren rakibin daha üstün olduğu ve kazanmayı hak ettiği bir maç oynadık.” 

“Şu anda avantajlı olan takım Hollanda” 

Güneş: “Birinciliği kaybettik. Şu anda avantajlı olan takım Hollanda. Dört maçı kazanarak birinci olma şansımız zor fakat ikinci olarak play-off şansımız devam ediyor. Dört maçı kazanabilecek bir takımız. Bugün ilk golden sonra olağanüstü bir dağınıklık oldu. İlk golden sonra oyun planı altüst oldu. Bugün 11 puanda kaldık. Oyuncuların gayretinden, iyi niyetinden asla şüphem yok. Cesurluklarını hiç kaybetmesinler. Yine başaracaklar. Dört maçı da kazanabilirler. Takım olarak halkımızın bizden beklentisi vardı. Onlara karşı kendimizi mahcup hissediyoruz. Saha içinde yönetime ve bana karşı bağırmalar oldu. Seyircinin bana bağırması normal fakat yönetim takımının bu konuyla alakası yok. Yönetim bugüne kadar her türlü desteği verdi. Özellikle de başkan adına çok üzgünüm. Burada sorumluluk benim.” 



“Milli takımdaki geleceğinizle ilgili karar alacak mısınız?” 

Bir gazetecinin, “Milli takımdaki geleceğinizle ilgili bir karar alacak mısınız?” sorusu karşısında Şenol Güneş şu cevabı verdi: “Kararı saha içinde aldık, yanlış yaptık. Başarıyı yakalayamadık. Bundan sonra alacağım karar, şu an alacağım bir karar değil. Aldığımda açıklarım.” 

"Milli takım, Avrupa Şampiyonası’ndan sonra neden toparlanamadı?"

Şenol Güneş: “Oyuncularla ilgili bir şey yok. Ben toparlayamadım. Biraz ondan olabilir. Seçimlerim oyun oynatmak, düzeni kurmak ve çalışmak üzerineydi. Hepsinde eksiklik olduğu söylenebilir. Bir sürü şey söylenebilir. Herkes ne söylüyorsa o konuda haklı olabilir. Çünkü hepsinin sebeplerini tek tek topladığınızda oraya varır. Oyuncu da görev alır ve yapar. Yönetim de bize görev verir ve her türlü desteği verir, biz de yaparız, yapmaya çalışırız. İyi oyuncuları sahaya süreceksin, yanlış yaparsa değiştireceksin, iyi çalıştıracaksın. Biz demek ki bunları eksik yaptık. Eksik şuydu buydu diyerek kendimizi avutamayız.” 



“İstifa etmeyi düşünüyor musunuz yoksa kadroyu mu değiştireceksiniz?” 

Güneş: “Ne yapacağımla ilgili konuşurum ama sahaya çıktığımda istifa diye bağırıyorlarsa, bir senedir maaşımla ilgili konuşuluyorsa bunun hiçbir şekilde Türk futboluna faydası yoktur. Sahaya çıkan yönetim değil. Türkiye'de bir düzen var. Alırken yalvarıyorlar ama aldıktan sonra hakaret ediyorlar. Bu doğru değil. Sahadaki oyuncu sorumluluktan kaçacak duruma düşüyorsa o zaman da baskıyı kendimiz oluşturuyoruz. Öyle bir hava hissediyorum. Biz iki maç kazanınca mükemmel olduk ama bir maç kaybedince kötü olduk. Bir hoca da gelse bu sistemin doğru olmadığını söylüyorum. Kararı alırken çalıştığınız kurum var, onunla konuşup karar alırsınız. Şu an görünen tablo iyi değil. Mutlu değilim, huzursuzum. Bu oldukça kahredici bir sonuç. Bu kadroya inancım var. Ben başaramadığımı düşünüyorum ama buna sahip çıkmak da taviz vermek değildir. Yok etmek ve baskı altına almak doğru değil. Bugünkü maçı kaybettik. Başında da ben vardım.” 

“Bizim gidişimizle birlikte bu işler daha düzenli olsun istiyorum” 

Şenol Güneş: “Şahsımla ilgili neden bir senedir maaşlar anlatıldı, neden saldırılar yapıldı bilmiyorum. Düzen mi böyle, şeytanlık mı var yoksa başka bir şey mi var bilmiyorum. Onları güldürdüm, bu da benim hatam. Üzgünüm. Bunları niye anlatıyorum? Bana yapılsın ama ben gittikten sonra gelene yapılmasın. Lucescu giderken kovmak isteyenler ve bana gelirken yalvaranlar vardı. Bu kişiler 6 ay sonra beni suçlamaya başladı. Öyleyse bu düzende bir yanlışlık var. Ben bir bedel öderken bir düşünce devrimi olsun isterim. Ben buraya yalvararak gelmedim, sevinerek geldim. Ama bana yalvardıklarını düşünüyorum. Bir sene önce bazı şeyleri oluşturup sonuçla bunu desteklemek doğru değil, ben kaybettim ama bu ülkenin kaybı olsun istemem. Maaşımın bugüne kadar neden konuşulduğunu anlamış değilim. Beni sevmeyebilirler ama milli akım antrenörü olarak sayı gösterilmesinden yanayım. Bunun kampanyasını yapıp arkasından bir şey yok gibi yapılmasını doğru bulmuyorum. Bizim gidişimizle beraber bu işler daha düzenli olsun istiyorum. Zaten biz de ebedi olarak burada değiliz.”