Liverpool'un zaferinin anahtarı: Gegenpress
Şampiyonlar liginde efsanevi bir maç daha geride kaldı. İngiliz temsilcisi Liverpool, İspanyol devi Barcelona'yı ilk maçta 3-0 yenilmesine karşın, İngiltere'de 4-0'la geçerek finale yükseldi. Tüm dünyayı şaşkına çeviren mucizenin adı ise 'gegenpress'. Gegenpress nedir, nasıl uygulanır bu yazımızda detaylıca anlatacağız.
Gegenpress literatüre Almancadan geçen, Türkçe karşılığı 'ani pres' ya da 'şok pres' olarak adlandırılan sistemdir. Alman teknik adam Jurgen Kloop'un temellerini Mainz'da atıp, Dortmund'da büyüttüğü ve Liverpool'da neredeyse kusursuz hale getirdiği gegenpress, topun rakip tarafından çalındığı ya da kaptırıldığı anda tüm takımın rakibe pres yapmasıdır. Bu sayede rakip takım atak olgunlaştıramayacak, pasa yapamayacak, hücuma çıkamayacak ve topu kaptıracak. Teoride kolay görünse bile uygulaması çok zor bir sistem olan gegenpress'te, oynayan oyuncuların bu sistemi kavraması ve uygulaması hayli zaman alabiliyor. Oyuncu tipinin de bu sisteme uygun olması gerekiyor.
'En iyi defans hücumdur'
Gegenpress için yapılabilecek en tanımlardan birisi de şüphesiz 'en iyi defans hücumdur'dur. Rakibin sizin kalenizden uzak olması ve topun sizde kalabilmesi için topun rakipte olduğu her saniye topa basıp rakibin tüm olasılıklarını düşürmek amaçlanır. Bu sistemde asıl amaç en kısa sürede topu kapıp gol atabilmektir. Bu yüzden gereksiz pas trafiği yapılmaz. Amaç her zaman bellidir; top sendeyse en kısa sürece rakip ceza sahasına git, top rakipteyse en kısa sürede topu kap! Yine bu sistemde klasik forvet tipinde bir forvet aranmıyor. Gol atan ancak hem pas trafiğinde hem de yapılan şok preste orta sahaya bütünüyle yardım eden bir forvet, bu sistem için olmazsa olmazlardandır. Yine bu sistemde orha saha kurgusu ve aranılan oyuncu tipi de diğer sistemlerden biraz farklı. Gegenpress sisteminin uygulandığı bir takımda orta saha oyuncularının fizik gücünün yüksek, topla dripling yapabilen, pas yüzdesi yüksek oyuncular olması gerekiyor. Bu yüzden Jurgen Kloop orta sahada defansif yükü Henderson'a verirken, Wijnaldum ve Milner ile topu ileri üçlü olan Mane, Firmino ve Salah'a taşıyor. Bu iler üçlü de topla buluştuğunda topla dripling yapabiliyor, pas verebiliyor ya da şut atabiliyor.
Topu bilerek rakibe vermek!
Gegenpress'te uygulanan bir başka taktik ise, özellikle kapanan rakip takımlara topun bilerek kaptırılması ve akabinde şok presle hemen geri alınmasıdır. Daha geniş bir şekilde anlatmak gerekirse, kapanan takımla karşı boşluk bulup gol atmaya çalışmak her zaman zordur. Özellikle de iyi defans yapan ve kademe hatası yapmayan futbolculardan kurulu bir rakibe gol atmak bazen sinir bozucu derecede zor olabiliyor. Bu yüzden gegenpresste hücum yapılırken topun rakibe bilerek kaptırılması da uygulanıyor. Topu kapan rakibin hücuma çıkmak için hamle yaptığı sırada, defansif kurgusunun yumuşayacağı ve yapılan ani presle topu kapıp gol atmaya çalışılıyor.
Türkiye'de Galatasaray uyguladı
Gegenpressi Türkiye'de uygulayan ilk takım ise Galatasaray oldu. 1996-2000 yılları arasında alınan 4 Türkiye Ligi şampiyonluğu ve UEFA Kupası'nın ardında yatan sistem gegenpress'ti. Fatih Terim'in takımına çok iyi uygulatmayı başardığı bu sistemde, Galatasaraylı futbolcular, topu her kaptırdıklarında yaptıkları şok presle geri kazanıp skor buldular. Yine Fenerbahçe efsanesi Alex'te bu sistemi biraz farklı kullanıyordu. Fenerbahçe santra vuruşu yaptığı zaman Alex topu bilerek rakip takımın korner bölgesine doğru gönderip rakibin taç kullanmasını sağlıyordu. Bu sayede tüm Fenerbahçe takımı zahmetsizce rakip sahaya yerleşiyor ve rakibe pres uygulayabiliyordu.
