"İkizler burcuyum, bazen gelgitler oluyor"

Kulüpte hikayesi okunan bir antrenör olmak istediğini belirten Trabzonspor'un yeni teknik direktörü Hüseyin Çimşir, "İkizler burcuyum. Bazen onun ruh haliyle böyle gelgitler oluyor. Bunu farkında olmadan yapıyorum" dedi.

SPOR 03.02.2020, 16:38 03.02.2020, 17:05
"İkizler burcuyum, bazen gelgitler oluyor"

Trabzonspor Teknik Direktörü Hüseyin Çimşir, kulübün medya organına samimi açıklamalar yaptı.

"Bazen yeni bir toplulukta ilişki kurmakta zorlanabilirim"

Sessiz ve sakin bir insan olduğunu belirterek sözlerine başlayan Trabzonspor'un teknik patronu, "Bazen dışarıdan sert bir mizacım görünüyor ama aslında öyle bir adam değilim. Bazen yeni bir toplulukta ilişki kurmakta zorlanabilirim. Güvenilir bir adamımdır. Önce ortamı bir tartarım. Genelde çok fazla konuşmayı sevmem. Biraz dinlerim, ortamı güvenli gördükten sonra biraz daha işin içine girip fikirlerimi ve düşüncelerimi ortaya koyarım" ifadelerini kullandı.

"İnsanları üzmekten çekinirim ve korkarım"

İkizler burcu olduğunu ve burcunun özelliklerini taşıdığını belirten Çimşir, "Bazen onun ruh haliyle böyle gelgitler oluyor. Bunu farkında olmadan yapıyorum. Bazen eşim de bundan rahatsız oluyor. Gülerken bir anda böyle yüzüm ve modum düşüyor. Ailesini seven, sessiz, sakin, olumlu bir adamım. İnsanları üzmekten çekinirim ve korkarım" açıklamasını yaptı.

"İşçi de olabilirdim, doktor da olabilirdim"

Çimşir, "Hayatınızda futbol olmaması halinde şu anda ne olurdu?" sorusuna "İşin o tarafını hiç düşünmedim. 40 yaşındayım. Hayatımda bugüne kadar gelenlere olumlu ya da olumsuz hepsine şükrettim. Tercihlerim var, değiştirebildiklerim var. Tercihlerim zaten benim istediklerimdi. Futbol bunlardan bir tanesiydi. Orada da elimden geldiği kadar başarılı olmaya çalıştım. Futbol olmasaydı ne olurdu bilmiyorum. Memur da olabilirdim, işçi de olabilirdim, doktor da olabilirdim ama ne olursam onu en iyi şekilde yerine getirmek için uğraşırım" yanıtını verdi.

"Özkan Sümer benim için farklı bir yerde"

Futbolculuk yıllarıyla ilgili da konuşan Hüseyin Çimşir, Özkan Sümer hakkında "Hem eğitim tarafında hem de yarışma tarafında iyi bir öğretici ve eğitmen. Kendisi benim için farklı bir yerde ve farklı bir konumda. Çalıştığım çok hoca var ama Özkan Sümer benim için farklı bir yerde" ifadelerini kullandı.

"Yusuf Sarı'ya Türkçe öğretmek isterdim"

Takımda en hızlı neyi değiştirmek istediği sorusuna Çimşir, "Öyle bir imkan olsa, Yusuf Sarı'ya Türkçe öğretirdim! Anlayıp, anlaşılmakta sıkıntı yaşıyoruz. Ona Türkçe'yi öğretmek isterdim. Topa sahip olan, topla beraber hem hücumu hem savunmayı yapabilen bir oyun formatı düşünüyorum. Hücum yaparken savunma güvenliğini yapıp, savunma yaparken de topu kazanıp bir an önce hücum yapmak gibi bir oyun felsefem var. Bunun üzerine kafa yoruyorum. Hızlı oyun, fiziksel hız ve düşünsel hız benim için önemli. Bir de topun hızı önemli. Üçü üzerinde kafa yormaya çalışıyorum. Bunları takıma adapte edebilirsem çok daha rahat olabiliriz diye düşünüyorum" yanıtını verdi.

"Trabzonspor sevgisi anlatılmaz yaşanır"

"Trabzonspor sevgisini birkaç cümle ile tarif etmek zor. İnsan ailesini tarif ederken buna zaman yetmez. Trabzonspor sevgisi anlatılmaz yaşanır" diyen Çimşir, "İnsanoğlu sosyal bir varlıktır. Bir camiaya bir gruba ait olmak ister. İnsan sevmediği bir yere aidiyet duygusuyla bağlı olamaz. Trabzonspor da bana bunu öğretti. Bu konuda parçalar bütünü oluşturur ama bütünün güzelliği parçaların ortak değeri ile alakalıdır. O da aidiyettir. Mutlu olduğun yerde fedakarlık yaparsın, kendinden bir şeyler verirsin. Karşılığı beklenerek yapılan bir şey değildir" ifadelerini kullandı.

"İyi bir teknik adam olmak için anlamak ve anlaşılmak gerekir"

Hikayesi okunan bir antrenör olmak istediğini söyleyen Hüseyin Çimşir, "İyi bir teknik adam olmak için anlamak ve anlaşılmak gerekir. Grubu anlayıp, anlaşılabilirseniz bence doğru yoldasınızdır demektir. Babam futbolcu olmamı çok istedi. Balıkçı bir ailenin çocuğuyum. Balık işinde kazanıyorsunuz, kazanmıyorsunuz, geçim şartları kolay bir şey değil. 3 çocuk vardı ama ona rağmen babam bizim yememizi, giymemizi, içmemizi bir şekilde karşılıyordu. Borç alıyordu, ödüyordu. Özellikle geceleri sabaha karşı kalkar ballı süt yapardı. Kolay iş değildi. Buraya gelebilmem için baya bir fedakarlık yaptı. Hakkı ödenmez. Trabzonspor Teknik Direktörü olmama ise en çok oğlum sevindi. Herkes sevindi ama oğlumun sevinci daha farklıydı. Öptü, kokladı, bir futbol merakı var; takip ediyor, oynuyor. 11 yaşında ve onun da heyecanlı olduğu mutlu olduğu bir ortam oldu" açıklamasını yaptı.

Yorumlar (0)