Belözoğlu’ndan Başakşehir ve Fenerbahçe itirafları 

Başakşehir Teknik Direktörü Belözoğlu, Fenerbahçe’de görev aldığı süre boyunca bazı hatalarının olabileceğini ancak hiçbir şekilde bilerek yanlış bir şey yapmadığını ifade ederek Başakşehir’deki kariyeri hakkında önemli açıklamalarda bulundu.  

SPOR 03.02.2022, 13:04
Belözoğlu’ndan Başakşehir ve Fenerbahçe itirafları 

Başakşehir Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, futbolcu ve teknik direktör olarak başarılı grafik oluşturan kariyeri hakkındaki soruları yanıtladı. Takımın başına geçtiği dönemden bu yana ivme kaydeden Belözoğlu, şunları aktardı: “Bir ilke imza attığımız günden bu yana ivme yakaladık. İyi hazırlandık, hep iyi çalıştık. Fiziki olarak iyi bir takım kurduk. İlk maçta Beşiktaş ile karşılaşmamız ve ona karşı kazanmamız ve sonrasında gelen galibiyetler takımı ciddi anlamda yükseltti. Oyun tarzımızı ilk gün göstermeye başladık. Kayserispor maçında en önemli oyuncularımız yoktu. Göztepe maçında da pozisyonları değerlendiremedik. Futbolda her maçı kazanamama gibi bir durum var. Biz de her maçtan bir ders çıkarıyoruz. Futbolcularımızın gelişim süreci devam ediyor. İyi bir başlangıç yaptık, sonunu da iyi getirmek istiyoruz. Ancak ligin ikinci yarısının zor geçeceğini de biliyoruz.” 

“Her maça kazanmak için çıkıyoruz” 

“Başakşehir’in sıralamada en üstlerde olmak dışında hedefi yok. En kötü Avrupa kupalarında bile oynayabilecek oyun ve oyuncu gücüne sahibiz. Avrupa’ya gitmek istiyoruz. Hedefimiz başka bir kulvar olamaz. Puan farkı kolay kolay kapatılacak gibi değil ancak üst üste 4-5 galibiyet alan her takım kendisini başka yerde bulabilir. İsteğimiz, sezon sonuna kadar her maçı kazanmak. Trezeguet, Emre Çolak, Salih Uçan ve Serdar Gürler transferleri gerçekleştirildi. Bunların karşılığının olup olmayacağını bilemiyorum. Futbol, önceden kestirilebilir bir durum değil. Değişikliklere hep hazırlıklı olunmalı. Oyuncu performansı da önceden kestirilemez. Bir oyuncu ne kadar yüksek profilli olursa olsun sonuçta başka bir oyuncu grubunun içine girdiğinde adaptasyon süreci yaşayacaktır. Bu süreçte umulmadık şeyler olabilir.” 



Mahir Emreli ve Visca hakkında değerlendirmeler 

“Legia Varşova’dan Mahir Emreli’yi almak için girişimlerde bulunduk ancak oyuncunun çıkışıyla ilgili kulübün bazı beklentileri var. Oyuncu, kulübün istemediği bir olay yaşadı ve ayrılmak istediğini belirtti ancak ayrılış süreci bizim düşündüğümüz kadar kısa olmadı. Bizim almamız gereken kararlar, hızlı kararlar. Ocak ayında yapılan transferler kolay değil, hızlı olmak gerekiyor. Mahir, bize katkı sağlayacağını düşündüğümüz bir futbolcuydu ancak şu anda hiç gelmeyecek gibi duruyor. Edin Visca, Trabzonspor’a transfer oldu. Kendisi, Başakşehir’in en kaliteli futbolcularındandı. Onu her daim bir numaraya koyarım. Kendisinin büyük takımda oynaması ve o havayı soluması gerekiyordu. İyi bir insan, temiz ve kaliteli bir oyuncu. Kendisinin yeri doldurulamaz. Özellikle son 2 maçta eksikliğini hissettik. Boşluğunu doldurmak için çalışacağız. Umarım Visca, Trabzonspor’da başarılı olur.” 

“Kendimi yenilemek, hayattaki en büyük gayem” 

“Göreve gelmemin ardından takımda büyük bir çıkış yaşandı ancak hiçbir şeyin tek başına yapılmadığı unutulmamalıdır. İyi bir sistem kurmak, takımı motive etmek gibi belirli parametrelerin sağlanması gerekir. Oyuncuları sisteme inandırmak ve hepsine keyif aldırmak gerekir. Ben, futbolu bırakmaya yakın olduğum dönemde bunların hepsine kafa yordum ve dersimi iyi çalıştım. İyi metotlar geliştirdiğimi düşünüyorum. Şu anda oldukça iyi durumdayız ancak yenilenmek olmazsa olmaz. Kendimi güncellemek, hayattaki en büyük gayem. Futbolcularımıza kenardan hep destek veriyorum. Bunu başarmak tek gayem olacak.” 

“En büyük kulüplere meydan okuduk” 

“Başakşehir’de güzel seneler geçirdik. Şampiyonluk için oynadık. Bize verilen bütçeyle en büyük başarıları elde etmeye çalıştık. Türkiye’nin en büyük kulüplerine meydan okuduk. Sonunda bir gün şampiyon olduk. Şampiyonlukta payım olmadı ancak bunu getiren arkadaşlarımız kadar ben de mutlu oldum. O dönemde Fenerbahçe’de oynuyordum ancak şampiyonluktan uzaktık. Başakşehir’e karşı aidiyet hissediyordum. Burada hem beni seven hem de benim sevdiğim kişiler vardı. Taraftarımız çok yok ancak bize verilen az, samimi destek bizi hep motive ediyor. Herkese buradan tekrar teşekkür etmek istiyorum. Benim için futbolu hayatının merkezine koyan oyuncu her zaman değerlidir. Burada güzel ve sıcak bir aile ortamı yarattık. Hepsi benim ailem, arkadaşım, kardeşim. Başakşehir, futbolun içinde yaşayan bir kulüp.” 



“Fenerbahçe’de hatalarım olmuş olabilir” 

“Futbolu bıraktıktan sonraki günden itibaren aklımda hep teknik adamlık görevi vardı. Bunu, o dönemdeki yöneticimiz ve başkanımızla da paylaşmıştım. O dönemde kulübün, benim o pozisyonda olmama ihtiyacı vardı. Elimden geldiğince doğru işler yapmaya çalıştım. Her insan gibi benim de hatam olmuş olabilir ancak bilerek hiçbir şekilde hata yapmadım. Teknik adamlık benim hayallerimin mesleğiydi ve hazırlanmıştım. Hayatımı futbola adadım. Sportif direktörlükten hocalığa geçişimi başkan istedi. Benim aklımda bu yoktu. O gün, Fenerbahçe için doğru olanın bu olduğunu düşünerek hareket etmiştik. Fenerbahçe'den güzel duygularla ayrıldım. Kendime sakladığım düşünce ve hayallerim var. Kendimi motive etmek, geliştirmek, insanlara yeni bir şeyler göstermek arzusu içindeyim. Bazen antrenmanlarda oyuncuların yanında yer alıyorum. Bu, onları yarışmacı kimliğine sokabiliyor. Mesafeli ilişkilerin uzun ömürlü olduğunu biliyoruz ancak burada öyle değil. Oyuncularımla aramda elbette mesafe var, herkesin girebileceği alan bellidir. Ancak benim de yanlarında olmam, onlara güven verebilir.” 

“Dünyanın en iyi futbolcuları arasında Burak’a oy verdim” 

Dünyanın en iyi 100 futbolcusunun seçildiği oylamada oyunu Burak Yılmaz’dan yana kullandığını belirten Emre Belözoğlu, şunları ifade etti: “Burak’a hak ettiği için oy verdim. Geçen sene bayrağımızı dalgalandırıp göğsümüzü kabarttı. Yılın futbolcusu seçildi ki bunu da hak etti. Lewandowski, Salah, Bruyne ve Kante de oy verdiğim diğer futbolculardı. Burak ise hak ettiği ödülü aldı. Kendisi, pek çok Türk gencine örnek oluyor. Avrupa’da hem kendinin hem de ülkenin ismini duyurmak herkese nasip olmaz. Kendisi hayatının merkezine futbolu koydu ve çok çalıştı. Birçok oyuncunun çok daha ötesinde performans sergiliyor.” 

Yorumlar (0)