YSK'nın iptal kararına liderlerin tepkisi
Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) İstanbul seçimlerinin yenilenmesi yönünde aldığı karara liderler tepki gösterdi. En sert tepkiyi gösterenlerden biri de 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül oldu.
YSK'nın İstanbul'daki seçimlerin yenilenmesi yönünde aldığı karara siyasilerden büyük tepki geldi. İktidar kanadı YSK'nın kararına saygı duyulması gerektiğini savunurken, muhalefetten YSK'ya yönelik sert eleştiriler geldi. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eski başbakan Ahmet Davutoğlu da YSK'nın kararına tepki gösterdi.
Abdullah Gül'den 367 hatırlatması
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, YSK'nın İstanbul'daki seçimlerin yenilenmesi kararını 2007 yılında Anayasa Mahkemesi'nin aldığı 367 kararına benzeterek tepki gösterdi. Gül, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Anayasa Mahkemesi’nin 2007 yılındaki haksız “367 Kararı” karşısında ne hissettiysem, başka bir yüksek mahkeme olan Yüksek Seçim Kurulu’nun dün aldığı kararı duyunca aynı duyguları yaşadım. Yazık, bir arpa boyu yol alamamışız." ifadelerini kullandı.
Anayasa Mahkemesi’nin 2007 yılındaki haksız “367 Kararı” karşısında ne hissettiysem, başka bir yüksek mahkeme olan Yüksek Seçim Kurulu’nun dün aldığı kararı duyunca aynı duyguları yaşadım.
— Abdullah Gül (@cbabdullahgul) 7 Mayıs 2019
Yazık, bir arpa boyu yol alamamışız.
Davutoğlu'dan demokrasi vurgusu
62, 63 ve 64. dönem başbakanlık yapan ve parti kurduğu iddiaları ile gündemde yer alan Ahmet Davutoğlu ise YSK'nın kararının ardından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda demokrasi vurgusu yaptı. Davutoğlu, YSK'nın aldığı kararın milletin iradesini zedelediğini, YSK'nın kararının evrensel hukuka ve yerleşmiş teamüllere aykırılıklar barındığını savundu.
Davutoğlu şunları söyledi:
"Türk siyasi hayatının ve demokrasisinin tüm eksiklerine rağmen en önemli gücü sandığın meşruiyetidir. Ülkemizi en zor zamanlardan, kritik eşiklerden çekip çıkaran milletimizin sandıkta ortaya koyduğu iradesi olmuştur. Siyasî geleneğimizin en temel değeri de, son sözün sandıkta tecelli eden millet iradesine ait olmasıdır. Mazereti ve gerekçesi ne olursa olsun 31 Mart seçimleri sonrasında yaşananlar ve YSK’nın iptal kararı bu temel değerlerimizin zedelenmesine yol açmıştır. Adil, kurallara uygun seçimler demokrasinin olduğu kadar ortak aidiyet bilincimizin de referans noktasıdır. YSK’nın kararı ise evrensel hukuka ve yerleşmiş teamüllere aykırılıklar barındırmakta, bu bilince zarar vermektedir. Siyasî hareketler için en büyük kayıp seçimlerin değil toplumsal vicdanda ahlakî üstünlüğün kaybedilmesidir. Şimdi yapılması gereken; ülkemize yakışan olgunlukla seçim sürecini yürütmek, gerilim ve kutuplaşmadan uzak durarak demokrasimizin daha fazla yıpranmasına engel olmaktır."
Türk siyasi hayatının ve demokrasisinin tüm eksiklerine rağmen en önemli gücü sandığın meşruiyetidir. Ülkemizi en zor zamanlardan, kritik eşiklerden çekip çıkaran milletimizin sandıkta ortaya koyduğu iradesi olmuştur.
— Ahmet Davutoğlu (@Ahmet_Davutoglu) 7 Mayıs 2019
Kılıçdaroğlu'ndan sert çıkış!
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, YSK'nın kararına TBMM grup toplantısında sert tepki gösterdi. Konuşmasında hukuk ve demokrasi vurgusu yapan Kılıçdaroğlu, seçimlerin yenilenmesi yönünde oy kullanan 7 yüksek hakime '7'li çete' benzetmesi yaptı. Sosyal medya hesabından da tüm Türkiye'ye çağrı yapan Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu'nun 16 milyon İstanbullu'nun adayı olduğunu belirtti.
Türkiye’nin tüm demokratlarını İstanbul için göreve çağırıyorum! Sorun İBB Başkanlığı değil; adalet, vicdan ve demokrasi sorunudur… Ekrem İmamoğlu sadece Cumhuriyet Halk Partisi’nin değil, artık 16 milyon İstanbullunun adayıdır! Demokrasi kazanacak ve #HerŞeyÇokGüzelOlacak
— Kemal Kılıçdaroğlu (@kilicdarogluk) 7 Mayıs 2019
En sert tepki Meral Akşener'den
YSK'nın seçimlerin yenilenmesi yönünde aldığı karara en sert tepki İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'den geldi. TBMM Grup Toplantısında konuyu değerlendiren Akşener, "Demokrasi aramak zorunda bırakılan bir Genel Başkan olmaktan utanıyorum. Millet iradesi gasp edilirken, medyanın sessizliğinden, siyasetçilerin susmasından, emir alan hukukçulardan, milletin fakirlikle mücadele etmek zorunda olmasından ve millete terörist diyenlerden utanıyorum." ifadelerini kullandı. Sözlerine, "Türkiye’yi, bu koskoca ülkeyi düşürdükleri durumdan utanıyorum. Bir suç çok ağırsa, anlatmaktan utanırsınız ya, o yüzden utanıyorum. Yaptıkları hırsızlığı anlatırken utanıyorum. Ben utanıyorum, ama onlar utanmıyor. Onların yüzü kızarmıyor! Kanıma da en çok bu dokunuyor!" sözleriyle devam eden Akşener, 24 Haziran 2018'de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminin de incelenmesi gerketiğini savundu.
Milletimiz huzurunda soruyorum; neden sadece kaybedilen Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi iptal edildi?
— Meral Akşener (@meral_aksener) 7 Mayıs 2019
Gerekçeniz "Tam kanunsuzluk" ise sadece 31 Mart değil, 24 Haziran seçimi de incelenmelidir.
Gerekçeniz "Tam hukuksuzluk" ise Ramazan'ın ilk orucunu "Hak yiyerek" açtınız. pic.twitter.com/vmQtsPRHl1
Karamollaoğlu'ndan ret oyu verenlere Rabia!
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ise, YSK'da seçimlerin iptal edilmemesi yönünde oy kullanan 4 yüksek hakime Rabia'lı selam verdi.
Yüksek Seçim Kurulu’ndaki Rabia(4)’ya selam olsun.
— Temel Karamollaoğlu (@T_Karamollaoglu) 7 Mayıs 2019