"Trabzon da bizim, Fenerbahçe de bizim"

Meral Akşener, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalar yaptı. 

"10 Mayıs 2018'de bir söz verdim. Hayvanlara eziyetin önüne geçmek için her türlü çabayı göstereceğime söz verdim. Bugün de sözümün arkasındayım." diyen Akşener, "İktidarın sarayında neler oluyor? Bu yıl Cumhurbaşkanlığı saraylarının inşa, bakım ve onarımı için 610 milyon lira daha harcanacak. Katarlılar peşkeş çektikleri tank palet fabrikasının iki katı para. 265 bin 217 asgari ücrete eşit. Bununla da bitmiyor, geçen yıl sarayın bahçelerindeki inşaatlara harcanan para 2 milyar 845 milyon lira. Bu para ile 28 bin aile ufak tefek de olsa ev sahibi olurdu. Götürüp sarayın bahçesindeki inşaatlara harcadılar." ifadelerini kullandı.

Akşener şunları söyledi:

"Hatay'da bir babanın kendini yaktığı, dün borçlarımı ödeyemiyorum diyerek kendini kamyonuna asan babanın yaşadığı ülkede oluyor bunlar. Depremde yardımları ücretsiz yaparım diyen koca yürekli kardeşimiz hayatına son verdi. Bu hüzünlü hikayeler gece rüyalarınıza girmez mi? Yazıklar olsun size. Yazıklar olsun size."

Öğrenci kredileri

"Gününün yarısını işte geçiren bir çocuk ders çalışıp sınavı nasıl kazanacak? Geri ödemesiz bursları AK Parti'den torpilliler aldığı için mecburen kredi kullanıyorlar, kara kara nasıl ödeyeceklerini düşünüyorlar. Birisi dedi ki, 16 bin TL kredi kullanıp 27 bin TL ödeyeceğim. Bunu söyleyen bir gencin ülkesine, ülkesini yönetenlere güveni kalır mı? Sayın Erdoğan'ın mezun olan herkesin iş bulması söz konusu değil dediği bir ülkede gençlerin geleceğe umudu nasıl olsun?"

"Sendikaları bile kutuplaştırdılar"

"Hasta garantili hastanelere milyonlarca lira ödeyen Bursalılar bir de hastaneye ulaşabilmek için milyonlar ödüyor. İşçinin hakkını araya sendikaları bile kutuplaştırdılar. Türk Metal Sendikası yetkiyi aldı, işçiler de üye oldu diye kapının önüne koydular. Bu yetkiyi veren kurumdan biri çıkıp da tek bir işçime dokunamazsın demiyor. Bursalı emekçi kardeşlerimizin meselesini yakından takip edeceğiz."

"Damat bey her işe bulaşıp ortalığı karıştırıyor"

"Son günlerde spor kulüpleri arasındaki tartışmaları biliyorsunuz. Fenerbahçe tribünlerinden yükselen sesleri de duyuyorsunuz. Siyasetçilerin bu tartışmalara dahil olmaması gerekir. Siyasetin spora karıştığı ülkelerde sporun ileri gidemediğini biliyorum ancak ekonomiden anlamayan damat bey bakanlıktaki başarısızlığı ile gündeme gelmekten yorulmuş olacak ki, futbolu karıştırmakla meşgul. AK Parti'ye oy vermiş Trabzonsporlu bir kardeşim 'spora siyaset katıyorlar' dedi. Gereksiz tartışmalara sebep oluyorsunuz. Trabzon da bizim, Fenerbahçe de bizim. Damat bey her işe bulaşıp ortalığı karıştırıyor sonra da tribünlerden 'Damat istifa' sesleri yükselince bozuluyor. Gel Bursa'da Fenerbahçeli kardeşlerimin sesine kulak ver. Damadını taraftarın yakasından düşür, yoksa o tribünler sana öyle bir ders verir ki, vallahi şaşar kalırsın."

"Yabancı bankaların hepsi çıkış planı yapmaya başladılar. Damat beyin yaptığı tek şey, enkazın altında kalmamak için itibarımızı heba etmek, bugün ayakta kalabilmek için geleceğimizi feda etmek."

"Türkiye'deki faiz oranları kabul edilebilir değil"

"Buradan bir kez daha uyarıyorum, ekonomi yönetimi damada bırakılmayacak kadar önemli bir görevdir. Dışarıdan yabancı sermaye çekemiyorsanız günü kurtarırsınız ama geleceğimizi tehlikeye atarsınız. Ekonominin en önemli ayaklarından biri olan faizlerle ilgili gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Türkiye'deki faiz oranları kabul edilebilir bir oran değil. Sürüdürülebilir bir kalkınma için, yeni iş alanlarının açılması için faizlerin bir an önce düşmesi gerekir. Peki, bu noktada sayın Erdoğan ile aynı fikirdeyim ama çapsızların önerdiği ekonomi vizyonu ile baskı ile tepeden inme kararlar ile faizler inmez."

"Reçeteyi yazıyorum, iyi dinle"

"Faizleri indirin dediği 2015 yılında faiz oranları yüzde 7.5 seviyesindeydi. Dönemin Merkez Bankası Başkanı sayın Erdoğan'a 130 sayfalık sunum yaptı. Faizleri baskılarsak dolar 3 liraya çıkar. Ne dediyse olmadı, sayın Erdoğan baskısına devam etti. Yıllar süren baskının döviz kurlarının üzerinde yarattığı gerilim birikti ve 2018'de faizler yüzde 24'e çıktı, dolar kuru 7 lirayı buldu. Şirketler battı, milletimiz fakirleşti, ekonomimiz küçüldü. Demek ki neymiş, sayın Erdoğan sebep, damat vesile ekonomik kriz sonuçmuş. Sayın Erdoğan bu iş tek bilinmeyenli bir denklem değil. O denklemde demokrasi de var, senin damadının beceriksizliği de var, aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar bekleyen sen de varsın. Bu kısmı iyi dinle. Reçeteyi yazıyorum, yargıdan, medyadan, Merkez Bankası'ndan elini çekeceksin. Damadını da bakanlıktan çekeceksin. İşin başına yetkin isimleri getireceksin. Bu ucube sistemden vazgeçeceksin önce, yani Türkiye'nin karakterine uyan iyileştirilmiş parlamenter sisteme geçeceksin. Bak o zaman nasıl düşüyor faizler, döviz kurları."