Temel Karamollaoğlu'ndan iktidara tepki: "İnsanların hayallerini ellerinden aldınız"

Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada “Eğer mahkemeler iktidarın ağzına bakıp karar vermeye kalkarsa orada adalet yok demektir.” ifadelerini kullandı. Ekonomik sıkıntılara da değinen Karamollaoğlu, "Erdoğan iktidarının, Türkiye’yi getirmiş olduğu noktada; bırakın insanlar ev sahibi olmayı, kiralık ev bile bulamaz bir durumun içine girdiler."

SİYASET 27.04.2022, 13:24 28.04.2022, 09:44
Temel Karamollaoğlu'ndan iktidara tepki: "İnsanların hayallerini ellerinden aldınız"

Haftalık basın toplantısında konuşan Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, gündeme yönelik değerlendirmeler yaptı.

Altılı masa: “Süreci titizlikle yürütüyoruz” 

Saadet lideri Karamollaoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde: 

“Milletimizin ve bütün İslam dünyasının Kadir Gecesini tebrik ediyor; bu mübarek ve özel gün ve gecelerin İslam alemine ve bütün yeryüzünde barışın tesisini sağlamasını temenni ediyorum.

DP'nin ev sahipliğinde, saygıdeğer başkanlarla 3’üncü defa bir araya geldik. Şu ana kadar gündeme taşınmak istenen şüpheli açıklamalara cevaben bu toplantıda, bir istikrar olduğunu ortaya koymuş olduk. Masadaki her birimiz insanımızın beklenti ve taleplerinin, sorumluluklarımızın farkındayız. Bu masanın insanımıza güven ve umut verdiğini görüyor, bunu boşa çıkarmamak adına adımlarımızı ciddi atıyor, süreci titizlikle ve hassasiyetle yürütüyoruz.”

“İktidar tarafında değişen bir şey yok”

Türkiye’nin sorunları çözülsün, hiç olmazsa bir çaba sergilensin diye beklerken ne yazık ki iktidar cephesinde değişen bir durum yok. Yalnızca ve yalnızca büyük laflar var. Bugün gemileri karadan yürütmeyi de denemeye kalkmış Bakan. Bırakın siz bu beylik lafları da karada gidip gelmesi gereken otomobilin otoparklarda, kaldırımlarda yatmasına neden olan akaryakıt fiyatlarına bir çözüm bulun. Partinin çıkarlarını, milletin çıkarlarının önüne almış bir yönetim anlayışı sebebiyle; her geçen gün insanımızın yaşam kalitesi biraz daha düşüyor. İnat uğruna Erdoğan iktidarının, Türkiye’yi getirmiş olduğu noktada; bırakın insanlar ev sahibi olmayı, kiralık ev bile bulamaz bir durumun içine girdiler. Her olumsuz istatistikte görüldüğü gibi ev fiyatlarında da Türkiye, yine dünya genelinde parmakla gösterilen devletler arasında yer alıyor.

“Bayram gelirken aileler ve bilhassa üniversite öğrencileri, nasıl memleketine gideceğim diye kara kara düşünüyor; çünkü bilet fiyatları can yakıyor. Olağanüstü mucizelere gerek yok; işinizi düzgün yapın, doğru yolda gidin; beklenen budur! Sayın arkadaşlar, birçok konumuz var; ancak son günlerde vatandaşımızın en çok muzdarip olduğu meselelerin başında ev-araba fiyatları ve kiralardaki artışlardır. Asgari ücretle çalışan insanımızın, memurlarımızın, gençlerimizin, bütün yaşamı boyunca çalışmanın karşılığında 1+1 ev almanın hayalini kurması dahi zorlaşmışken, iktidar yurt dışına ev satışını teşvik etmeye çalışıyor. Türkiye’ye birkaç kuruş döviz girmesi amacıyla satılan her konut; insanımızın barınma hakkını elinden almaktadır. Meseleleri rant ve beton merkezli olarak ele alan iktidarın bizim sorunlarımızı çözebilmesi mümkün değildir! Bu değişiklik yalnızca Saadet Partimizin, insanca yaşam hakkına vatandaşımızla kavuşturacak adımları ile sağlanır.”

“Dünya genelinde konut fiyatları %10, Türkiye'de %108 arttı”

Karamollaoğlu, sözlerine şöyle devam etti: 

Son yıllarda iktidarın ülkemizi içine sürüklemiş olduğu ekonomik kriz sebebiyle son iki senede konut fiyatları hızla arttı. Her negatif istatistikte olduğu gibi, ev fiyatlarında da Türkiye yine ‘parmakla gösterilen ülkeler’den oldu. Ev fiyatları 2021'de dünya genelinde ortalama %10 civarında artarken; bu artış Türkiye’de %108 olarak yaşandı. Konut fiyatlarının bu kadar artışın yaşandığı ülkemizde, vatandaşların konut bulamama problemine rağmen; TÜİK verilerine bakıldığında da 1.5 milyonu aşkın boş konut bulunuyor. Bu sayı 2013’te yalnızca 200 bin civarındaydı. Yeni konut için alınmış olan kullanım izinleri ve inşaat ruhsat sayıları da göz önüne alındığında; önümüzdeki yıl boş konut sayısı 2 milyona yaklaşacak. Bu tablo işte bize iktidarın, yapı ve konut politikasının halkın çıkarlarına göre değil; rant çevrelerinin taleplerine göre şekillendiğinin işaretidir.”

“İnsanımız ev sahibi olur gibi kira ödüyor”

Kira fiyatlarındaki artışa da vurgu yapan Karamollaoğlu, şunları aktardı:

Türkiye'de senelik konut fiyatı artışı %134 iken, bu oran İstanbul'da %159 oranında. Kira fiyatları şu anda Türkiye genelinde 3-4 bin lira civarında iken; İstanbul’da bu, 6 bine yükselmiş durumda. ‘Kira öder gibi ev sahibi olmak’ deyimi artık yerini, ‘ev sahibi olur gibi kira ödeme’ye bıraktı. Hukuken eski kiracılara enflasyon ortalaması kapsamında artış yapıldığı göz önüne alındığında; kiraların önümüzdeki bir yılda daha çok ve hızla arttığına tanık olacağız. Bunca sorun ortadayken; çözüm üretmek yerine iktidar, adeta yarayı kangrene dönüştürecek adımlar atmayı sürdürüyor. Resmi Gazete’de geçtiğimiz hafta; yurt dışına konut satışı gerçekleştirecek olanlara devlet desteği sunulacağı ilan edildi. Bundan sonra gayrimenkul satışı da ihracat olarak kabul edilecekmiş! Gerçekten Allah akıl-fikir versin; iktidarda Ak Parti olunca, ihracat denildiğinde akla gayrimenkulün gelmesi de normal kabul ediliyor artık! Asgari ücretli insanımız, memurlarımız, gençlerimiz bütün yaşamı boyunca çalışmanın karşılığında 1+1 ev sahibi olmanın hayalini kurmaktan dahi vazgeçmişken, iktidar yurt dışına konut satışını teşvik etmeye çalışıyor. Bu da yetmiyormuş gibi 400 bin dolar civarındaki konut satışı karşılığında Türk vatandaşlığı hediye ediyor! Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır! Bu ülkede gelecek kurmak isteyen, umutlarını yeşertmek isteyen vatandaşların vergisiyle; bu insanların mülk sahibi olma hakkı ellerinden alınıyor. Türk lirasını pul haline dönüştürerek, vatandaşların birikimle ev sahibi olma şansını ortadan kaldıran Erdoğan iktidarı, insanımızın başlarını sokabilecekleri konutları da ellerinden alıyor. Kendi ülkesinde vatandaşlarımızı göçebe duruma getiren iktidar, bu kararından derhal vazgeçmelidir. Çünkü Türkiye’ye birkaç kuruş döviz getirisi için satışa çıkarılan her konut; insanımızın barınma hakkını elinden alıyor. Her satılan konutla gençlerin hayalleri eriyor.”

'24 Nisan 1915 için cümle kurmak ABD'nin haddi değildir'

ABD Başkanı Biden’ın 1915’teki olaylara ilişkin ‘soykırım’ ifadelerini kullanmasına da değinen Karamollaoğlu, şunları söyledi:

“24 Nisan 1915'in yıl dönümünde, bazı çevrelerin dile getirdiği gerçeklikten uzak, tarihi olayları günlük siyasete alet etmeye kalkan yersiz ve hadsiz açıklamalara da değinmek isterim. İlk başta tarihi ve bugünü soykırımlarla dolu olan ABD'nin, bu açından cümle kurması hakkı ve haddi değildir. Hakikatleri açık bir şekilde çarpıtan ABD Başkanı Biden'ı şiddetle kınıyoruz… Önce dön, aynada kendine bak; elinden akan kanları temizleyebilirsen öyle konuş derler adama! ABD ve Batı ülkeleri başta olmak üzere, bütün ülkeler şunu bilmelidir ki; Türkiye'nin bu açıdan veremeyeceği hiçbir hesabı yoktur. Ancak bu konuda bizi hesaba çekmeye girişenler, kendi döktükleri kanların ve yurtlarından ettikleri mazlumların hesabını vermelidir! Öte yandan içerden bazı kimselerin de; kendini günlük siyasetin diline kaptırarak, bu konu ile ilgili gerçeklikten uzak yorumlar ve haksız iddialar dile getirdiğini görüyoruz. Bunları Meclis çatısında ifade edenleri de kınıyor, kendilerini yeniden tarihi okumaya çağırıyoruz. Başta bu mesele olmak üzere iktidarı da dış politikada ciddiyete çağırıyoruz. ABD başkanları ile ‘küstüm’ ve ‘dostum’ hitapları arasında devamlı olarak zikzak çizen bir diploması izleyen iktidarın bu davranışı ve Erdoğan'ın devamlı olarak değişen söylemleri Türkiye’ye pahalıya mâl oluyor. Birtakım odakların bizleri kesinlikle bağlamayacak ifadeleri üzerinden muhalefet partilerine ve 6'lı masaya iftirada bulunan iktidar ve ortağı MHP; ilk başta iktidarın dış politikadaki tutarsız ve yönsüz politikalarını şahsiyetli bir dış politikaya dönüştürmesi gerekir! Ne başka ülke siyasetçilerinin tarihi gerçekleri çarpıtmasına; ne de bu mesele üzerinden iktidarın oy devşirme gayretine göz yumamayız.”

Kavala sorusu: “Ceza vermeye karar vermişler”

Osman Kavala’ya verilen hapis cezası ile ilgili de konuşan Karamollaoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bir karar verildi. Bu arkadaşlar, Kavala'ya ceza vermeye karar vermiş. Bir ceza hükmü mahkemede itibar görmemişse ve ya da bozulmuşsa bu defa farklı bir suçtan itham etmeye çalışıyorlar. Bu yanlış. Kavala'yı tanımam, onun fikirlerini bilmem. Hangi fikirleri eğilimi olduğunu da merak edip incelemedim fakat usule baktığımızda verilen kararların isabetli olmadığı kaygısı mevcut. Az önce onu söyledim. Bir hakim, 'Bu karar isabetli bir karar değil' sözleriyle itiraz ediyor. Bu kararın yanlış olduğunu yüzlerce hukukçu söylüyor. Bu konuda bir husumet olduğu düşüncesindeyim. Hangi husumet sebebiyle insanı 4 yıl tutuklayacaksınız. Ardından 'casusluk' suçu. Bunun kanıtı yalnızca orduda vs. olur. Bir sivil ne casusluk yapacak? Neyi inceleyip de Türkiye'nin stratejik bir meseledeki bilgisini, kararını diğerlerine aktaracak. Bu yaklaşımda ben bir yanlışlık olduğu düşüncesindeyim. Bunu benim ifade etmem, muhalefet partili olarak farklı anlaşabilir fakat bu anlattığımı AK Parti'den birisi ifade ediyorsa ve o da aniden cezalandırılıyorsa burada bir yanlışlık var. İktidar pusulayı şaşırdı. Daha da çok zulmetmeye doğru gidecek. Yavaş yavaş kendisiyle birlikte olan insanlar da çözülecekler. Ben olsam bugün o partiden istifa ederdim.”

Yorumlar (0)