Sinan Oğan canlı yayında konuştu: Sesi çok çıkanları değil, sessiz çoğunluğu dikkate aldım

CNN Türk özel haberler şefi Fulya Öztürk'ün konuğu olan Sinan Oğan, önemli açıklamalarda bulundu.  İlk olarak sosyal medya hesabındaki paylaşıma ilişkin gelen soruyu yanıtlayan Oğan, kimseye özel bir mesajının olmadığını belirterek “Birisi editlemiş, yapanın ellerine sağlık. Sosyal medyada gördüm hoşuma gitti, paylaştım sadece bu” ifadelerini kullandı.

Bizi destekleyenler kavga ediyor

Türkiye'deki linç kültürünün mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini ifade Oğan, bu linç kültürünü çok tehlikeli bulduğunu ifade etti. “Herkes sizin gibi düşünmek zorunda mı” ifadelerini kullanan Oğan, çoğunluğun HDP'nin olduğu yerde olamayız dediğini söyledi. “Sanki biz Ermenistan’ı desteklemişiz gibi acayip bir linç kültürü” değerlendirmesinde bulunan Oğan, Muharrem İnce’ye yapılanlar yüzünden İnce’nin sağlığından olduğunu belirtti. Linç söylemi yazanların ortaokuldaki çocuklara kadar indiğini ifade eden Oğan, Ümit Özdağ ile dost olduklarını ve farklı tercihlerde bulunmalarına rağmen dostluklarının devam edeceğini belirterek “Bizi destekleyenler kavga ediyor” dedi.

Elindeki tespihi göstererek “Bu tespih sürekli elimde benim” diyen Oğan, planlanmış bir kurgunun olmadığını ve tespihin herhangi bir özelliğinin bulunmadığını belirtti. Özdağ ile beraber en başından beri tüm ihtimalleri konuştuklarını dile getiren Oğan, medeni insan ve iki medeni siyasetçi olduklarını ihtiyaç olursa yine görüşüp konuşacaklarını söyledi. Yıllara dayanan bir dostluğu olduğunun altını çizen Oğan, “Biz bunu yaparken sosyal medyanın başına oturanlar kraldan çok kralcı. Küfürleşen, hakaretleşen... Bu günler geçecek. Yapmayın ya... Hakaret eden herkese dava açacağım, eleştirenlere değil” değerlendirmesinde bulundu.

Hakaret edenlere dava açacağım

Hakaret eden herkese dava açacağını ifade eden Oğan, eleştirenleri bu dava sürecinin dışında tutacağını belirtti. “Bu linç kültürü ile hesaplaşacağım ben” sözleriyle net bir tavır sergileyen Oğan, linç kültürünün demokrasiye bir tehdit olduğunu düşündüğünü ifade etti. “Aileme hakaret etme hakkını nereden buluyorsunuz” sözleri ile sitem eden Oğan, büyük bir kesim tarafından sevginin devam ettiğini belirtti.

Akşener'e de demediklerini bırakmadıklarını hatırlatan Oğan, mantıklı eleştirilere okumayı sevdiğini belirtti. Element uyduranların, farklı farklı senaryolar uyduranların olduğunu dile getiren Oğan, “Aliyev'in işi gücü yok, Türkiye'de o onu desteklesin, bu bunu desteklesin. Özgür irademizle birini destekleyemez miyiz” dedi.

Kim hangi dilden anlıyorsa o dilden konuşurum

Özdağ ile her şeyi konuşarak bu noktaya geldiklerini belirten Oğan, cenge girmediklerini seçime girdiklerini ve bunu yaparken kaliteli bir dil kullanılması gerektiğini söyledi. Seçim süreci boyunca hiçbir genel başkanı doğrudan hedef almadığını vurgulayan Oğan, Babacan'ın çocukça bir tavırla aşağılamaya çalıştığını ve bu nedenle aynı anladığı dilden cevap verdiğini söyledi. Oğan, “Kim hangi dilden anlıyorsa o dilden konuşmayı iyi bilirim” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'ndan talebi oldu mu?

Mansur Yavaş'ın çok değer verdiği kıymetli bir dostu olduğunu söyleyen Oğan, “Eğer Mansur Yavaş aday olsaydı ben aday olmayacağım demiştim. Eğer bir Türk milliyetçisi aday olmazsa ben aday olacağım dedim.” şeklide konuştu.

Kendi destekçilerinin HDP'nin bir pazarlık parçası olduğunu, temel hedeflerinin Suriye'ye dönüp Türkiye'nin operasyonlarını durdurmak olduğunu bildiğini söyleyen Oğan, siyasetin merkezine Türk milliyetçilerin oturtmalıyız dediğini hatırlattı. Kim ne derse desin bu hedefine ulaştığını ifade eden Oğan, HDP'nin kıskaca alma planını def ettiklerini duyurdu.

Kılıçdaroğlu'nun direterek adaylığını kabul ettirdiğini söyleyen Oğan, Kılıçdaroğlu ile oturduğunda birçok şeyi konuştuklarını söyledi. Ardından Davutoğlu ile de bir görüşme yaptığını ifade eden Oğan, Kılıçdaroğlu'nun daha sonra da birkaç defa görüşme talebinin olduğunu ve kendisinin ikna olmadığını belirtti. “Benim Kılıçdaroğlu'ndan Talebim olsaydı, Kılıçdaroğlu hepsini yapmaya hazırdı”  ifadelerini kullanan Oğan, makam mevki talep etmediğini söyledi.

Türk milliyetçisi olarak HDP'yle yan yana durmamız söz konusu olamazdı

Ülke krize gitmesin diye büyük bir fedakarlıkta bulunduğunu söyleyen Oğan, “Yavaş için yanlış anlamışsa tekrar ifade edeyim. Biz ikinci turda cumhurbaşkanlığı bir tarafta meclis bir tarafta krize sürükleyeceğinin altını çizdik. Benim için istikrar önemliydi, ülkeyi krize sokmayı göze alamazdım ben. Türk milliyetçisi olarak HDP'yle yan yana durmamız söz konusu olamazdı” dedi.

Her görüşmede muhakkak üçüncü bir kişinin olmasını istediğini söyleyen Oğan, o toplantıda Yavaş’ın da onlara eşlik ettiğini belirtti. Konuşma metninin tamamını kendisinin yazdığını dile getiren Oğan, “Niye okudum? Bütün Türkiye'nin gözü oradaydı, önemli bir konuşmaydı. Hata insana mahsustur, hata yapmamak için. Bu kararı aldık tek tek okumalıydık. Benim kalemim fena değildir, konuşma metni yazarım” ifadelerini kullandı.

Erdoğan'dan makam talebim olmadı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan herhangi bir makam mevki anlamında talebinin olmadığını söyleyen Oğan, Kılıçdaroğlu'nun verebileceğini söylediğini ve kendisinin buna ikna olmadığını belirtti. “Sayın Erdoğan'a gelecek olursak iddia edildiği gibi ben kendisinden randevu talep etmedim” ifadelerini kullanan Oğan, ortaya birtakım ilkeler koyduklarını ve bir pazarlığın asla söz konusu olmadığını vurguladı. Ortaya koyulan ilkelerin Erdoğan tarafından kabul edildiğini vurgulayan Oğan, bu ilkelerin hem Millet ittifakı tarafından hem de Cumhur ittifakı tarafından kabul edilmiş ilkeler olduğunu söyledi.

Hiçbir siyasi oluşumun içinde olmayacağım

Ülkeyi yönetmeye talip olduğunu söyleyen Oğan, “Bu ülkeyi talip olmayan bir siyasi parti var mıdır, varsa Kılıçdaroğlu’dur” dedi. 28 Mayıs tarihinden sonra da siyasete devam edeceğini söyleyen Oğan, hiçbir siyasi oluşumun içinde olmadığını ve olmayacağını belirti. Erdoğan'a desteğinin ciddi bir oy getireceğini düşündüğünü ifade eden Oğan, seçmen davranışlarını iyi okuduğu kanaatinde olduğunu belirterek “Ben burada sesi çok çıkan kitleyi değil, sessiz çoğunluğu dikkate aldım” dedi.