Ömer Çelik: 15 Temmuz'da gereken cevap verildi

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

Ömer Çelik'in ana gündeminde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik gerçekleştirilen darbe imaları vardı.

"Bunların ruh sağlığı yerinde değil"

Çelik, Can Ataklı tarafından yapılan açıklamalara ilişkin olarak, "'Erdoğan seçimle gitmez. Gitmesi için doğal afet gerekiyor. O da sıradan bir yangın olmaz, Avusturalya'da olduğu gibi büyük bir yangın olması gerekiyor. Ya da başka bir şey olması gerekiyor.' diyor.

Bakın saygıdeğer basın mensupları, bu insanların ruh sağlığının yerinde olduğunu düşünmüyorum. Bunlar Türkiye'nin iyiliğini düşünen insanlar değil. Darbe, milletimize karşı yapılacak olan en büyük kötülüktür."    

Darbe, bir halka düşmanının gerçekleştiremediği yapma sistemidir. Darbe, bir milletin özgürlüğüne, namusuna saldırıdır." 

İlker Başbuğ'a cevap verdi

Ömer Çelik, açıklamalarının ilerleyen bölümlerinde, "Adnan Menderes erken seçim tarihini verseydi, 27 Mayıs engellenebilirdi." diyen eski genelkurmay başkanı İlker Başbuğ'a da sert bir şekilde cevap verdi.

AK Parti Sözcüsü Çelik, "İlker Başbuğ'un gerçekleştirdiği açıklamalar. Büyük bir akıl karışıklığı durumundayken sarf edilmiş. Darbenin cumhuriyet değerlerine saldırı girişimi olduğunu belirtiyor. CIA başkanına atıfta bulunarak, 'erken seçim yapılsaydı, CHP iktidarda olurdu' tarzında bir mantık ortaya çıkarmaya çalışıyor."

"Kokteyl demokratlık bir şey ifade etmiyor"

"Aklınızın bir köşesinde vesayet, bir köşesinde demokratlık olunca, ortaya çıkan bu melezden bir şey meydana gelmiyor. Kısacası, kokteyl demokratlık bir şey ifade etmiyor. Sanki 'Adnan Menderes erken seçime gitmediği için darbeyi hak etmiş' gibi bir anlam ortaya çıkıyor. Arkasından sürdürüyor, darbe girişimleri arasında karşılaştırma yapıyor.

"15 Temmuz'da gereken cevap verilmiştir"

Darbe bu dünyadaki en büyük alçaklıklardan biridir. Bunun daha kötüsü, daha iyisi yok. Son olarak FETÖ'ye verilen yanıt, her darbeye karşı gereken yanıtı göstermiştir. Ülkemiz orada çok büyük bir toplumsal krizi, vatandaşlarımızın demokratik bilinci sayesinde atlatmıştır. Demokrasinin sonrasına ya da öncesine 'ama' kelimesi eklenmemesi gerekiyor. 'Ama' kelimesini kullanırsanız, siyasi münafıklık oluşur." ifadelerini kullandı.