Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a sert sözler: Onu muhatap almak bile yanlış

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Demokrat Parti lideri Gültekin Uysal ile birlikte ortak bir açıklama yaptı.

“Onu muhatap almak yanlış”

Ortak basın açıklamasında konuşan Kılıçdaroğlu, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere iktidara sert tepki gösterdi ve şunları söyledi:

"Bu ülkede yaşayan, çalışan, üretim yapan, emekçisi, çiftçisi herkesin konuşmaya ve söz söylemeye hakkı var. Ben konuşacağım, siz konuşmayın diyor, demokrasinin d'sinden bile haberi yok. Akılla devlet yönetilir. Ahlak vurgusu, bilim vurgusu yapılıyor ona bile karşı çıkıyorsun. Devleti kesinlikle yönetemiyorlar. Sokaktaki vatandaş da bunu görüyor. Hangi faizi indirdiniz? Tüccarın, esnafın, çiftçinin, bankalara borçu olan vatandaşın mı faizi indi? Hayır. Vatandaşa yansıyan hiçbir şey yok. Düşük faizle Merkez Bankası kredi açıyor, bankalar buradan kredi alıyor, Hazine borçlanmak istiyor, yüzde 14 oranından aldığı krediyi ise yüzde 22 civarından satıyor. Burada kazanan bankalardır. Bir avuç kişiye hizmet ediliyor, bunlar hayal dünyasında yaşıyor. Dünyanın parasını kim ödüyor? Bu zat değil. Siz soru sormasanız ben bu konulara hiç girmeyeceğim. Erdoğan’ı, aslında muhatap almak dahi yanlış. Akli melekeleri yerinde mi değil mi orada büyük endişelerim var. Ülkesine karşı bir insan, bu kadar ihanet içinde bulunamaz. Organize bir kötülükle şu an karşı karşıyayız. 84 milyon vatandaş perişan durumda. 84 milyon insanı görmüyor, kötülük yapılıyor. Yönetilmeyen bir devletin, kimse bir saat sonra ne olacağını bilmiyor. Koskoca bir devleti, bir kişinin dudağından çıkacak lafa teslim ediyoruz, yok böyle bir olay. Ortaçağ’da dahi yok."

Öte yandan, bir basın mensubunun "İktidara yakın holdingler, İyi Parti ve CHP’den randevu istedi mi?" şeklindeki soruya Kılıçdaroğlu, "Benim herhangi bir bilgim yok, bu tarz bir talep oldu mu şu an bilmiyorum, bize yansıyan bir şey yok." cevabını verdi.

Uysal: “Herkes konuşacak”

Demokrat Partisi lideri Gültekin Uysal ise şunları söyledi:

“Bugün bu ülkede herkes konuşacak. Sorumluluk yalnızca siyasetçilerin, muhalefet partilerinin veya onların liderlerinin değil. Geniş örgütlü grupları temsil eden bütün yapıların konuşması lazım. Şu an büyük bir facia yaşıyoruz."