Kılıçdaroğlu: “Türkiye, çoklu organ yetmezliğiyle karşı karşıya” 

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, partisinin 98’inci kuruluş yıl dönümünü kutlayan bir konuşma gerçekleştirdi. “Umudumuz yeşeriyor ve sürekli yeşerecek. Daha güzel bir Türkiye’yi dostlarımızla inşa edeceğiz.” diyen Kılıçdaroğlu, partisinin geçmişinden aldıkları güçle bunu yapacaklarını dile getirdi. 

SİYASET 09.09.2021, 14:28
Kılıçdaroğlu: “Türkiye, çoklu organ yetmezliğiyle karşı karşıya” 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin 98’inci kuruluş yıl dönümü vesilesiyle Meclis’te konuşma gerçekleştirdi. “Dostlarımız” kelimesiyle konuşmalarında sık sık vurgu yapan Kılıçdaroğlu, “Bizim dostlarımız demokrasiyi, yargı bağımsızlığını ve insan haklarını savunmaktadır.” şeklinde konuştu. 

“Geleceğe ümitle bakan nadir partilerdeniz” 

Kılıçdaroğlu: “Geleceğe ümitle bakan, dünyanın nadir partilerinden biriyiz. Geçtiğimiz 98 sene içerisinde bizim çeşitli mal varlıklarımıza el konuldu. Genel sekreterlerimiz, Karadeniz’de gözaltına alındı; Ankara’da hapis yattı. Genel başkanlarımız tutuklandı ve çoğuna linç girişimi yapıldı. Fakat tüm bunlar bizi yıldırmadı. 98 senenin verdiği güçle geleceği yeniden inşa etmek için çalışıyoruz. ‘Biz, her şeyi yaparız.’ demiyoruz. Biz, dostlarımızla birlikte geleceği yeniden inşa edeceğiz çünkü bizim dostlarımız yargı bağımsızlığını, insan haklarını ve demokrasiyi savunan kişilerdir. Aramızda olmayanlara rahmet diliyoruz. Var olan fakat politikanın dışında kalan büyüklerimize de şükranlarımızı sunuyorum. Tüm Cumhuriyet Halk Partisi ailesine saygılarımı ve selamlarımı gönderiyorum. Ailemiz, bizim büyük Türkiye hayalimizi gerçekleştirecek olan kişilerdir. Bizler, hep birlikte mücadele edeceğiz.” 

“Kişisel hiçbir beklentimiz yok” 

Kılıçdaroğlu: “Bizim, kişisel olarak hiçbir beklentimiz yok. 98’inci senemizi kutladığımız bu yılda tüm vatandaşlarıma seslenmek isterim. Elbette ki bu ülkede herkes CHP’li değildir ve herkesin partimize oy vermesi konusunda beklentimiz yoktur. Fakat herkes şunu bilmelidir ki CHP, Türkiye’nin ve halkın çıkarlarını koşulsuz savunan bir partidir. CHP, Türkiye genlinde, bölge halkları içinde, Avrupa Birliği ülkelerine nazaran dünya siyaset tarihinde ayrı ve önemli bir yere sahiptir. Temellerimiz, Sivas Kongresi’nde atılmıştır. Bu, bağımsızlığı savunmak ve mandacılığı reddetmek anlamına gelmektedir. Milli iradenin önemi, her zaman öne çıkmıştır. Bugün milletimizin egemenliğinde, TBMM’nin yetkilerinde ve demokraside kısıtlama söz konusudur. Fakat bu sorunlar bizi yıldırmıyor. Bu gibi sorunlarla mücadele etmek, tarihimizin bize yüklediği en temel görevlerden biridir. Tarih bize, demokrasiyi güçlendirmemiz gerektiğini söylüyor. 100’üncü yılında da güzel cumhuriyetimizi bu yolda, demokrasi ile taçlandıracağız.” 



“İlklerin partisi CHP’dir” 

Kılıçdaroğlu: “Sanayi devrimini kaçıran Osmanlı İmparatorluğu’nun çöktüğü gibi o imparatorluktan yeni bir ruh yaratan sanayi devrimini başlatan ve bugünün güçlü Türkiye’sinin temelini atan CHP, ilklerin partisidir. Bu tarihin derinliklerinden gücü alan ve geleceğini de çağdaş uygarlık düzeyine bağlamış olan parti, Cumhuriyet Halk Partisidir. Önümüzde artık yeni bir tarih var. Önümüzde gençlerimiz var. Bizden daha iyi yetişmiş, dünyayı bizden daha iyi tanıyan gençler bunlar. O gençlerin önündeki tüm engelleri kaldırmak bizim borcumuzdur. Onlardan çalınanları onlara iade edeceğiz çünkü gençlerimiz, bu ülkenin gerçek anlamda güvencesidir.” 

“İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi’ni kabul ettik” 

Kılıçdaroğlu: “Son kurultayımızda İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi’ni oy birliğiyle kabul ettik. Beş temel sorundan burada söz etmiştik. Türkiye’nin 21’inci yüzyıla girerken hala çözemediği beş temel sorundu bunlar. Bugün, ağırlıklı olarak eğitim üzerinde duracağım. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, cumhuriyeti ilan ederken en fazla mücadeleyi, eğitimsiz kalan toplumun eğitilmesi amacıyla altyapıyı oluştururken vermiştir. Cehaletle mücadelenin temel ilacı da eğitimdir. Toplumu eğittiğinizde farklı bir ülkeyi ortaya koymuş olursunuz.” 

“Demokrasiye vurulan en büyük darbe, tek adam rejimidir” 

Kılıçdaroğlu: “Demokrasiye vurulan en büyük darbe, ülkemizdeki tek adam rejimidir. Şu anki iktidar, ülkemizi çoklu organ yetmezliğiyle karşı karşıya bıraktı. Yargıya bakın! Tamamı dökülüyor. Ekonomiye ve eğitime bakın! Bitik halde. 8 Nisan 1923 tarihinde Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, 9 ilke dediğimiz bir belge yayınladı. Bu belge de daha sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nin programı olarak kabul edildi. Bu ilkelerin beşinci maddesi eğitimle ilgilidir. Fakat şu anda görüyoruz ki eğitim kararlarını, hayatında bir kez bile ders vermemiş kişiler belirliyor. Türkiye böyle bir tablo ile karşı karşıya kaldı. Türkiye'yi bu durumdan kurtarmamız gerekiyor. Faize bakın! Yeni orda vadeli plana göre her gün 79 milyon 354 bin dolar faiz ödeyeceğiz. Özelikle AK Parti’ye oy veren kardeşlerime seslenmek isterim. AK Parti’nin yaptığı 3 senelik plana göre her gün bu kadar faiz ödeyeceğiz. AK Parti, Türkiye’yi yönetemiyor. Yetmezlikle karşı karşıya olan iktidarın ülkemizi yönetme şansı yoktur. Tefeci tarafından teslim alınan bir kişi, ülkeye hizmet veremez.” 



“Kendi partime militan yetiştireyim diye bir eğitim olmaz” 

Kılıçdaroğlu: “’Kendi partime militan yetiştireyim.’ diye bir anlayış ve eğitim olamaz. Öğretmenler Meslek Kanunu’nun muhakkak çıkartılması gerekiyor. Ayrıca her 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde öğretmenlere birer maaş ikramiye verilmeli. 3600 ek göstergeyi de onlardan söke söke alacağız. 98’inci senemizde Türkiye’de belki de çok farklı şeyleri konuşuyor olmalıydık. Sorunlarımız hep aklımızda olmalı fakat gelecekte neleri daha güzel inşa edeceğimizi konuşuyor olmalıydı. Ancak maalesef ki bugün hala cumhuriyetin eğitim felsefesini yeteri kadar kavrayamamış olan iktidar sayesinde bunları konuşuyoruz.” 

“Pandemi, eğitim sistemi sorunlarını gün yüzüne çıkardı” 

Kılıçdaroğlu: “Pandemi dönemi ve uzaktan eğitim, eğitim sisteminde yaşanan sorunları gün yüzüne çıkardı. 2 milyon 16 bin 139 öğrenci, zaman zaman EBA’ya erişim sağlayamadı. Türkiye ve Meksika, okullarını en uzun süre kapalı tutan iki ülke oldu. Öğrencileri ve aileleri perişan ettiler. Sarayda oturanların bundan haberi var mı? Sarayda oturanlarda acaba biraz vicdan var mı? Fakirin, fukaranın ve çocukların haklarını savunan yine biziz. Dün, 15 bin öğretmen daha atanacak, diye açıklama yaptılar. Bu ülkede 107 bin öğretmen açığı var. Bu, MEB’in açıkladığı veri. Daha düne kadar ‘Öğretmen açığı yok tam aksine fazlalığı var.’ diyenler şimdi atamadan bahsediyor. Bu durumda kim doğru söylüyor? Her şeyi bir kişiye bağlarsanız karşılaşacağımız tablo da budur. Tüm vatandaşlarımız şahit olsunlar ki bizim belediyelerimizin olduğu şehirlerde eğer ki ek dersliğe ihtiyaç varsa, arsayı gösterdikleri anda oraya okul yapıp Milli Eğitim Bakanlığı’na teslim edeceğiz. Çünkü onlar yapamıyorlar, beceremiyorlar. Çocuklarımızın geleceğiyle oynuyorlar.” 

“Eğitimde reformların yapılması gerekiyor” 

Kılıçdaroğlu: “Eğitimde reformların yapılması gerekiyor. Nelerin yapılacağını da hemen açıklayayım. Yapılacak ilk iş, bütçeden MEB’e ek ödenek ve kaynak ayırmak. Bakanlık bunları alacak ve öğrencilere bir şekilde dağıtacak. Buna, Saray haricinde kimsenin itiraz edeceğini sanmıyorum. Çocuklarımızın cahil kalmasını istemeyenler itiraz etmez. İkinci adım olarak süratle araştırma yapılması gerekiyor. Öğrenme kayıplarının boyutlarını belirlemek ve bunları telafi etmek zorundayız. Üçüncü adım olarak da en kısa zamanda 107 bin öğretmenin atanması gerekiyor. Tüm okullarda aşamalı olarak sağlık görevlilerinin bulunması gerekiyor. 101 bin yardımcı hizmet personeline ihtiyacımız olduğunu biliyoruz. Bunların atanması gerekiyor. Ayrıca ülke genelinde 43 bin adet ek dersliğe ihtiyaç var. Eğitim Şura’sı muhakkak en kısa sürede toplanmalı. Ayrıca bir de Eğitim Bilim Kurulu oluşturulmalı.” 



“Gençler! Sizden aldıklarını telafi edeceğiz” 

Kılıçdaroğlu: “Ben gençlere söz verdim. Onlardan çaldıklarını geri vereceğiz. Onlardan alınanları telafi edeceğiz. Havuz medyası, ‘Kılıçdaroğlu gençlere yeni telefon vaat etmiş.’ diyor. Halbuki akılları olsa şunu düşünürler: ‘Kılıçdaroğlu gençlere her zaman yeni telefon kullanabilecekleri bir Türkiye vaat ediyor.’. KYK faizlerini sıfırlayacağız. Ana paranın da iş bulunduktan sonra belirli taksitlerle ödenmesini sağlayacağız. 18 yaş ve üzerindeki her gence, biner lira bakiyeli kart mobil uygulama vereceğiz. Aile Destekleri Sigortası’ndan yararlanacak olan ailelerin çocuklarına ise pozitif ayrımcılık yapacağız. Kamu elemanı alınacaksa öncelikle bu ailelerin evlatlarından alınacak. Böylece o ailelerin evine de düzenli gelir sağlanacak. Bu arada mülakatı kaldıracağız ve torpili sonlandıracağız. Eğer ki mülakat zorunluysa, salonlara kamera koyacağız. Gençlerimizden, pasaport çıkarttırma işlemlerinde de yurt dışına çıkışta da harç almayacağız. Eğer ki gençlerimiz yeni araç alacaklarsa o zaman da ÖTV’yi sıfırlayacağız. Çünkü onların hayalleri, bizim hedefimiz.” 

Yorumlar (0)