Karamollaoğlu: Türkiye’de adalete güven tamamen ortadan kalktı!

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’na ziyarette bulundu.

Saadet Partisi Genel Merkezi’nde yapılmış olan görüşme, görüntü alınması sonrasında basına kapalı bir şekilde devam etti.

Görüşme sonrasında Davutoğlu ve Karamollaoğlu, ortak basın toplantısı yaptı.

Karamollaoğlu, yapmış olduğu açıklamada Davutoğlu’nun hem koronavirüs hastalığını atlatması sebebiyle geçmiş olsun dileğinde bulunmak için hem de son gelişmelere ilişkin istişarelerde bulunmak için ziyarette bulunduğunu kaydetti.

Davutoğlu’ysa koronavirüs hastalığını atlatan Karamollaoğlu’na bir defa daha geçmiş olsun dileğinde bulunup bir an önce sağlının son bulması temennisinde bulundu.

Davutoğlu, Türkiye’nin çok kritik bir eşikte olduğunu söyleyerek, “Son açıklanmış olan enflasyon rakamları da dahil olmak üzere dünyanın en yüksek enflasyonunun olduğu ülke olarak ülkemizin ekonomik krizlerle karşı karşıya kalması bağlamında nereye geldiğini açık bir şekilde ortaya koyuyor. %93,53 üretici enflasyon, %48,69 tüketici enflasyon rakamları şimdiye dek ulaşılan en yüksek rakamlar.” şeklinde konuştu.

Ekonomide meydana gelen gelişmelere dair iktidarın yaptıklarıyla muhalefetin ise yapmadıklarıyla sorumlu olduğunu söyleyen Davutoğlu, muhalefet olarak üzerlerine düşen sorumlulukların bilincinde olduklarını kaydetti.

Davutoğlu, Karamollaoğlu ile görüşmelerine değinerek sözlerini şöyle sürdürdü:

Bugün ele almış olduğumuz konuların arasında, parlamenter sisteme dair yapılmış olan genel başkan yardımcılarımızla 6 parti tarafından yürütülen çalışma bulunuyordu. Bundan sonra bu konulara ilişkin ve partiler arasındaki iş birliği bağlamında ne şekilde adımların atılması gerektiği konusunda istişareler yaptık. Türkiye’de artık herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirme zamanındayız. Gelecek Partisi ve Saadet Partisi olarak da bunun bilincindeyiz. Bu dar boğazdan Türkiye’nin çıkışı için elimizden geleni yapmak konusunda oldukça kararlıyız.”

“İlkelere dikkat etmenin doğru olacağını düşünüyorum”

Davutoğlu ve Karamollaoğlu, açıklamaları sonrasında basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi kararıyla, Osman Kavala’ya ilişkin verilmiş olan kararın, yeniden AİHM’e sevk edilmesine ilişkin sürecin başlamasına dair sorulan sorunun ardından Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uluslararası mahkemelere ilişkin yaklaşımının 20 sene öncesine göre değiştiğini söyleyerek şunları söyledi:

“Kavala hususunda farklı davranabiliriz ancak burada ilkelere dikkat etmenin doğru bir davranış olacağını düşünüyorum. Mahkemenin kararlarını yorumlama konusuna gitmeyeceğim. Çünkü onların da yeri geldiğinde çok yanlış tavırlar sergilediklerini biliyorum. Ama ikilikli olmaz. Bir zaman onlara işinize gelmediğinde başka şeylere sığınacaksınız. Bu yaklaşım doğru değil. Uluslararası mahkemelerin vermiş olduğu kararlar yeniden gözden geçirilirse ve somut deliller bulunuyorsa o zaman somut delillere itibar etmek icap eder.”

Türkiye’de adalete olan güvenin tamamıyla ortadan kalktığını söyleyen Karamollaoğlu, “Adalete güvenim kalmadı, kusura bakmasınlar. Herhangi bir şey yakınımın veya benim bir kardeşimizin başına gelir de giderse mahkemeye, oradan adil bir karar çıkacağını düşünmüyorum.” şeklinde konuştu.

Kavala’yı hiç tanımadığını ve görüşmediğini söyleyen Karamollaoğlu, “Mahkeme eğer bir insanı belirli bir suç sebebiyle beraat ettiriyor ve arkasından da onu ben ille de içeride tutacağım diye başka bir suç isnat edip yeniden içeri alıyorsa, orada çok ciddi sorunlar vardır, anlamına gelir bu.” dedi.

Davutoğlu: Türkiye’nin dışında uluslararası bir mahkeme değil

Konuya ilişkin Davutoğlu da şunları söyledi:

“Bahsedilmiş olan karar merci olan AİHM ve Avrupa Konseyi, Türkiye’nin dışındaki bir uluslararası mahkeme değildir. AİHM, içerisinde Türk hakimenin de yer aldığı ve Türkiye’nin de içinde yer aldığı bir süreçtir. Birileri bizlere bir şey empoze ediyor değil bizler içindeyiz. Avrupa Konseyi’yse Türkiye’nin kurucu üye olduğu bir yapıdır.

Cumhurbaşkanı öyle bir anlatıyor ki Türkiye’nin üye olmadığı, söz hakkının bulunmadığı bir konsey veya Türkiye’nin hiç muhatap olmadığı bir mahkeme, Türkiye’ye baskı yapıyor, gibi… Hayır.”

Kavala dosyası sebebiyle Avrupa Konseyi’nin Türkiye’nin aleyhine başlatmış olduğu ihlal sürecine dair Davutoğlu, “AİHM’e geri gönderecekler dosyayı ve Türkiye ihlal etti mi diye bir kez daha soracaklar. Yaz itibarıyla da Türkiye’nin üyeliği askıya alınabilir veya başka kimi müeyyideler uygulanabilir.” şeklinde konuştu.

“Objektif olmayan alımlar, bir yolsuzluk şeklidir”

“AK Partili iki ismin, müftülük alımı için Van İl Müftülüğü’ne göndermiş olduğu torpil belgesine ilişkin değerlendirmeniz nedir?” sorusuna Karamollaoğlu, “Şimdiye dek torpil olmayan atamanın olmadığını düşünüyorum. Yani belgesi var mı yok mu bilmiyorum. Fakat bu dediğiniz geçmişten beri Türkiye’de zaman zaman uygulanmış olan ‘falanca benim yakınımdır’ denen ifadeler herhalde. Yani burada onun bir kere gündem getirilmiş olması sanki çok mühim bir hadiseymiş gibi ortaya çıkartılmasını da abartılı buluyorum.” şeklinde konuştu.

Davutoğlu ise aynı soruyu, “Bu tür belli kriterlere dayanmayan, objektif olmayan alımlar, kamu istihdamı, bir yolsuzluk türüdür. Geçmişte bunlar münferit olurdu. Referans gibi veyahut başka şekillerde olurdu. O da yanlış. Eskiden münferit olaylar, şimdi sistemin kendisi oldu.” dedi.