Gül: Bu bir diplomasi zaferidir

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "ABD ve Rusya ile yapılan görüşmeler diplomasi zaferiyle sonuçlanmıştır" dedi.

SİYASET 23.10.2019, 13:00
Gül: Bu bir diplomasi zaferidir

Barış Pınarı Harekâtı'nın temel hedefinin, hiçbir etnik gruba karşı olmadığını, terör örgütlerine karşı onları yerinde, kaynağında etkisiz hâle getirmeyi amaçladığını ifade eden Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, bu kapsamda Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Rusya Federasyonu ile yapılan görüşmelerin büyük bir diplomasi zaferiyle, büyük bir başarıyla sonuçlandığını kaydetti.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü tarafından Ankara Hakimevi'nde düzenlenen Ceza Muhakemesinde Lekelenmeme Hakkı Çalıştayı'nda konuştu.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, dünyanın, terör örgütlerini, "işime yarar terör örgütü", "işime yaramayan terör örgütü" şeklinde tasnif ettiğini belirterek, Türk yargısının talep ettiği iadeleri hiçbir şekilde ciddiye ve dikkate almayan ülkelerin yakından görüldüğünü vurguladı.

Terör örgütlerini tasnif etmenin bir hukuk devletine yakışmayacağının altını çizen Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Bir hukuk devleti için bütün terör örgütleri terör örgütüdür. Terör örgütlerini kategorize edemezsiniz. Ama dünyada maalesef bunun tersi yaşanmaktadır. Bugün Türkiye'ye karşı insan hakları dersi vermeye çalışanların bunu yapıyor olması da kocaman bir çifte standarttır." dedi.

"Aslında toprağa gömülen..."

Bölücü terör örgütü YPG/PKK'nın Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesine düzenlediği saldırılarda, geçen hafta Suriye uyruklu 9 aylık Muhammed Omar adlı bebeğin şehit olduğunu anımsatan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"9 aylık bebeğin cansız bedeni bu toprağın altına gömüldü. Aslında toprağa gömülen, insan haklarından, hukuk devletinden nasibini almamış, Türkiye'ye ders vermeye çalışan, tek dişi kalmış medeniyet dediğimiz o anlayışın bizatihi kendisidir. Biz Aylan bebekler, Muhammed Ömer bebekler ölmesin diye, Türkiye'de 82 milyon vatandaşımızın huzuru, bekası için bu harekâtı başlattık.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde temel yaklaşımımız, Türkiye'nin birliğini, huzurunu, bekasını hiç kimsenin tehdit etmemesidir, Aylan bebeklerin ölmemesi, Muhammed Ömerlerin kendi yurduna salimen dönmesidir. Tüm uğraşımızın temeli budur. Bütün mücadelemiz, Türkiye'nin güneyinden hiçbir şekilde kentlerimize, insanımıza doğru bir tehdidin gelmemesidir.

Oradan bir tehdit, bir mermi, bir havan mermisi geldiğinde Türk'ü de Kürt'ü de Arap'ı da ölüyor. Biz Türkiye'de 82 milyon Türk'üyle, Kürt'üyle, Arap'ıyla; Müslüman'ı, Hristiyan'ı, Yezidi'siyle bir ve beraber olduğumuza inanıyoruz. İşte bu birlik ve beraberlik için Türkiye'ye karşı nereden ve nasıl bir tehdit gelirse gelsin o tehdidi kaynağında kurutmak bizim temel vazifemizdir. İşte o yüzden bu operasyon, bu harekât (Barış Pınarı Harekâtı) yapılmıştır."

Uluslararası hukukta dayanağı var

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Barış Pınarı Harekâtı'nın dayanağının da uluslararası hukukta meşru müdafaa, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ve NATO sözleşmeleri olduğunun altını çizerek, sözlerini şu şekilde tamamladı:

"Bu çerçevede yapılan ve hiçbir sivile zarar vermemek adına büyük bir hassasiyetle yürütülen bu harekâtın temel hedefi, hiçbir etnik gruba karşı değil; terör örgütlerine karşı, onları yerinde, kaynağında etkisiz hâle getirmektir. İşte bu çerçevede hem Amerika Birleşik Devletleri (ABD) hem de Rusya Federasyonu ile yapılan görüşmeler büyük bir diplomasi zaferiyle, büyük bir başarıyla sonuçlanmıştır."

Yorumlar (0)