Fatih Erbakan'dan eleştirilere yanıt: Hakikati söylemeye devam edeceğiz!

Fatih Erbakan, yaptığı açıklamada hakkı ve hakikatı haykırmaya devam edeceklerini söyledi.

SİYASET 21.05.2020, 21:13
Fatih Erbakan'dan eleştirilere yanıt: Hakikati söylemeye devam edeceğiz!

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, 15 yaşındaki bir insanın cinsel olgunluğa eriştiğine göre rızasının da geçerli olduğunu söyledi.

15 yaşında bir insan cinsel olgunluğa erişmiştir, demişti!

Erbakan, "Anadolu'da yıllardan beri 14-15-16 yaşlarında anneannelerimiz nenelerimiz evlenmiş. Bunlar aklı başında olmadan mı evlendiler. Ne kadar mutlu yuvalar kurmuşlar. Bütün ilmi çalışmalara göre de 15 yaşında bir insan cinsel olgunluğa eriştiğine göre aklı başındadır. Onun şahitliği, onun rızası tabii ki geçerlidir. Yüzyıllarca Anadolu'da böyle olmuş. Okul okuyan birinin rızası nasıl geçerli olmaz." ifadelerini kullandı.

Bu sözlerin ardından Fatih Erbakan eleştiri oklarının hedefi haline geldi.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, eleştirilere cevap verdi.

Erbakan, şunları söyledi:

TCK 103 ve 104'ü hatırlattı

"Biz söz konusu röportajda da, önceden beri de ne söylediğimizin farkındayız . Yeniden Refah Partisi olarak; Aile yapımızı bozan, nesilleri ifsat eden “İstanbul Sözleşmesi” ve bunun uzantısı olarak çıkarılan İç Hukuk’taki kanunlara karşı olduğumuzu belirttik. Zinanın suç olmaktan çıkartılması, aile yapımızda derin yaralar açmıştır.

Bu durum nesillerimizi tehdit etmektedir. Bir an önce zina fiilinin suç kapsamına alınması zorunluluktur. Türk Ceza Kanunu’nun 103 ve 104 maddelerindeki düzenlemeye göre, erken yaşta bir kız nikahsız bir şekilde, kendi rızası ile başka birisiyle birlikte olabiliyor.

Bu eylem suç teşkil etmiyor. Birlikte olduğu insan isterse babası yaşında olsun; kızın kendisi şikayetçi olmadıktan sonra kimse bir şey diyemiyor. Bu durum Türk Ceza Hukuku’nda “Cinsel Özgürlük“ olarak tanımlanıyor.

"Ailelerin ve kişilerin rızasıyla yapılan evlilikler yıllar sonra..."

Bundan yıllar önce Allah’ın emri, Peygamberin kavliyle, anne-babaların, gelin ve damadın rızasıyla evlilik yapmış, çoluk çocuğa karışmış insanlar, yıllar sonra hapse atılıyor. Devlet aradan yıllar geçtikten sonra kocayı alıyor, sen erken yaşta evlilik yapmışsın diye 10 yıl - 15 yıl hapse atıyor. Bugün bu aileler, 2-3 çocukla perişan halde hayat sürmektedirler. Zira kocalar fail olarak hapse atılmış, genellikle her iki eşin babaları da yardım ve yataklık suçundan hapse atılmış bulunmaktadır. Ortada çocuklarıyla bir anne yapayalnız ve perişan halde kalmaktadır.

Erken yaşta bir kızla nikahsız birliktelik yaşamak serbest, fakat nikah kıyarak, anne babaların ve gelinin rızasıyla evlenmek suç! Nikahsız birliktelikte erken yaştaki kızın rızası geçerli, nikahlı-meşru evlilikte erken yaştaki kızın rızası geçerli değil. Bu akla, mantığa, aynı zamanda Anayasanın 10. maddesi gereğince “Eşitlik İlkesine” de aykırı bir durumdur. Bu düpedüz “zina serbest nikah yasak" anlayışıdır.

Bugüne kadar ekonomi, adalet, eğitim, tarım gibi konularda tüm milletimizin takdirini kazanan, ülkemizin yararına olan çok sayıdaki fikirlerimizi, görüş ve projelerimizi, kaynak paketlerimizi görmezden gelen, bir satırlık dahi yer vermeyen kesimlerin bizi bu şekilde gündeme getirmeleri iyi niyetten ne kadar uzak olduklarını ispatlamaktadır. Bunun asıl sebebi de; birtakım odakların, aile yapımızı bozacak, toplumu ahlaki olarak ifsat edecek yasa ve sözleşmeleri gündeme taşımamızdan rahatsızlık duymalarıdır.

Aile kurumunu yıkmak, milletimizi içinden çökertmek için Dış Güçler tarafından özel olarak hazırlanan CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi’ne, ve bu sözleşmeler doğrultusunda çıkarılan aile ve sosyal politikalar alanındaki çarpık kanun ve düzenlemelere karşı mücadelemizi bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da en güçlü şekilde devam ettireceğiz."

Yorumlar (0)