Erdoğan: “Takım elbise giyerek mahkemede tiyatro oynayanlar indirim almayacak”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, KADEM Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmasında kadın hakları, kadına yönelik şiddet ve şiddetle mücadeleye değindi. Erdoğan, Adalet Bakanlığı’nın şu anda üzerinde çalıştığı kadınlara karşı şiddetle mücadele hakkında ağırlaştırılmış cezaları da duyurdu.

SİYASET 04.03.2022, 13:23 05.03.2022, 11:21
Erdoğan: “Takım elbise giyerek mahkemede tiyatro oynayanlar indirim almayacak”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KADEM 4. Olağan Genel Kurulu’nun gerçekleştirildiği Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde idi. Kadın, kadının toplumdaki ve ailedeki yeri hakkında konuşma gerçekleştiren Erdoğan, şunları dile getirdi: “Kadın evlat, kardeş, eş ve anne vasıflarıyla insanın yarısını oluştururken erkek de evlat, kardeş, eş ve baba vasıflarıyla diğer yarısını oluşturur. Bu mevzuyu zihinlerde oturtmak gerekir. Kadın haklarını savunmak, konuyu birkaç başlığa indirgemekle değil; kadınların haklarını teslim etmekle olur. İktidarımız döneminde kadınlarımızın her sektörde önemli merdivenleri çıkmasını sağladık. Kadınların iş gücüne katılımı yüzde 34’lere çıktı. Kadın istihdamı bizden önceki dönemde 6 milyon iken bizim dönemimizde 10 milyonu buldu. Kadınların eğitim ve öğretimini destekleyerek de bu konudaki sorunu ortadan kaldırdık. Kadınların, karar mercilerindeki sayısında gözle görülür artış meydana geldi. Kadın-erkek oranı pek çok sektörde dengelendi ya da birbirine yaklaştı.”

“Hedeflediğimiz seviyeye ulaşamadık”

“Öte yandan kadınların istihdamı ve kadın-erkek eşitliği konusunda hala hedeflediğimiz seviyeye ulaşabilmiş değiliz. Şunu belirtmek isterim ki çalışan kadınlar kadar ev kadınlarının da ülkemize katkısını önemsiyoruz. Tüm kadınların onur, adalet ve hak taleplerine aynı hassasiyetle yaklaşıyoruz. Ülkemizde kadınlara yönelik şiddetle mücadele konusunda devrim yaratacak 6280 sayılı kanun, küresel açıdan örnek teşkil eder niteliktedir. Kadınlara sırf cinsiyetinden dolayı şiddet uygulamak ve hatta onları öldürmek, hiçbir şekilde kabul edilemez. Her ne kadar ülkemizdeki kadın cinayetleri, Avrupa’daki cinayet oranlarından daha düşük olsa da bu durum sıfırlanana kadar görevimizi tam olarak yerine getirmiş olmayacağız. Yalnızca takım elbise giyerek tiyatro oynayanlara indirim uygulanamaz. Eziyet, işkence, kasten yaralama ve öldürme suçlarının kadınlara karşı işlenmesi durumunda cezalar daha da artırılacaktır.”



Kadınlara karşı suçların cezası artırılıyor

“Tehdit suçlarında önceden 6 ay olan ceza süresi artık 9 aya çıkartılıyor. Takip suçlarının cezası ise 6 ay ile 2 sene arasında değiştiriliyor. Bu suçlar için tutuklama kararı artık daha kolay çıkartılacak. Kasten yaralama da katalog suçlara dahil edilecek ve tutuklama işlemi kolaylaşacak. Baro tarafından ücretsiz avukatlar görevlendirilecek.”

28 Şubat’ın yıldönümü hakkında

“Ülkemizde kadın hakları konusunda çifte standart yaşandığının en bariz örneği 28 Şubat sürecidir. Batı’daki gelişmelere işaret edilerek kadın öne çıkarılmak istendiyse de söylemlerle hakaret edilmiş; zihinler geride bırakılmış; karanlık, gerici ve faşist etiketleri yapıştırılmıştır. O dönemde başını örten kız öğrencilerin eğitim hakları ellerinden almış ve buna da çağdaşlık demişlerdir. Sahip oldukları zihniyetle bu milletin başına kara bulut gibi çökmüşlerdir. Ülkemiz, bu zihniyetten çok çekmiştir. Kamuda çalışan tesettürlü kadınların gözlerinin yaşına bakmamış ve tesettürlerini çıkarmadıkları için kapı önüne koymuşlardır. Bu uygulama zamanla özel sektöre de sıçramıştır. Bunları yapan zihniyet şimdi de aynı şeyin peşindedir. 28 Şubat’ı yeniden diriltmek istiyorlar ancak artık o günler geride kaldı kimse kusura bakmasın.”



“Hepsinin foyası iktidarımız tarafından ortaya döküldü”

“Milletimizin inancıyla, değerleriyle, kültürüyle alay ettiler. Bunlarla, kılık kıyafetlerle dalga geçtiler. İnsanların üzerlerine yürüdüler ve bundan da mutluluk duydular. Ancak bunların foyaları, iktidarımız döneminde ortaya döküldü. 28 Şubat’ın tüm failleri şimdi de bir araya gelip sözde helallik istiyorlar. Her girişim gibi bu girişim gibi 28 Şubat sürecinin arkasından da girişimleri engelleyen, kıt kaynakları yağmalayan ve bankaları soyanların çıktığını biliyoruz. Kadınların yalnız inançlarına değil varlıklarına da saygı duymayı öğrenmeleri gerekiyor. Hangi süslü cümlelerin ardına sığınılırsa sığınılsın kadınları alıkoyamayacaklar. Ülkemizin ikinci büyük partisinde yaşanan hırsızlığı, tecavüzü ve tacizi görmezden gelmeyeceğiz. Çünkü bunları göz ardı etmek, kadınlara yapılacak en büyük saygısızlıktır. Tüm bunlar ortaya çıktığında sözde kadın hakları savunucuları neredeydi? Neden kimse çıkıp açıklama yapmadı? Neden kimse adalet sarayının önüne gitmedi? Çünkü bunu görmek için cibilliyetleri yoktu.”

“Başak Cengiz’e destek vermediler çünkü uyuşmuyorlar”

“Başak Cengiz kızımız öldürüldüğünde hiçbir kadın hakları savunucusu saatlerce yürüyüş yapmadı ya da protesto gösterileri düzenlemedi. Neden? Çünkü sütleri birbirine uymuyordu. Bunların derdi kadınları, insanları savunmak değil. Kendi sapık ideolojilerine zemin hazırlıyorlar. Kadınların haklarını korumak konusunda en samimi savunucular da yine bizler olduk.”

Yorumlar (0)