Erdoğan: Rusya olmasa Esed'in ayakta durması mümkün değil!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Siyaset Akademisi Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, İdlib'deki son duruma ilişkin, "İdlib'de üç tane şehidimiz var, rejimin kaybı çok büyük. Binlerce vatandaşını öldüren Esed'i dost olarak kabul etmiyoruz. Rusya'nın desteği olmasa Esed'in ayakta durması mümkün değil." açıklamasında bulundu.

SİYASET 27.02.2020, 14:35 27.02.2020, 15:35
Erdoğan: Rusya olmasa Esed'in ayakta durması mümkün değil!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Siyaset Akademisi'nde önemli açıklamalarda bulunuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına "Burada geleceğin siyasetçileri yetişecek. Van'daki 18 yaşındaki öğrenciyle Kütahya'daki 70 yaşındaki çiftçi, siyaset akademisinde buluşacak. AK Parti ve siyaset akademisinin kapısı herkese açıktır. Derdi millet ve ülke olan kardeşlerimiz bu çatının altında yer alacaktır. AK Parti Gençlik Kollarından bugün her düzey mevkide siyasetçimiz var. İlk defa siyaset akademisiyle bu çatıya giren, her seviyede sorumluluk alan bir sürü insan var. Bu durum AK Parti'nin kendisinin bir siyaset okulu haline geldiğini göstermiştir. Ne kadar vatandaşımız siyasete aktif halde katılırsa siyaset o kadar kaliteli hâl alır. AK Parti'nin üye sayısının 10 buçuk milyona yakın olması gurur kaynağımızdır." ifadeleriyle başladı.

"Siyaset akademileriyle daha çok üye kazanacağız"

Türkiye'de bilinçli bir şekilde siyasetin ve siyasetçinin itibarını düşürmeye yönelik kampanya yürütüldüğünü kaydeden Erdoğan, "İstanbul'da bir aylık kampanyanın testini yapalım istedik. Ocak ayında ne kadar üye yapıldı? Bir ayda 45 bin üye yaptık. Fatma Betül Sayan Hanımefendi ile klasörleri rastgele açtık. Telefonlarla aradık. Bir tane boş yoktu. Hepsi üye olduğunu biliyordu. Bütün illerde aynı şeyi devam ettireceğiz. Arkadaşımızın hepsi bu çalışmalara devam edecek. Önümüzdeki dönem siyaset akademileriyle daha çok üye kazanacağız." diye konuştu.

"Bu millet sizi bir daha seçmez"

Erdoğan, makamların doğru ve hayırlı hizmetleri sunmak için var olduğuna dikkat çekerek, "Ben bu koltuğa oturdum buradan kalkmayacağım diye bir şey yok. Sen de gelip geçicisin. Bu aralar Bay Kemal'in ağzından bir şeyler çıkıyor. Aç tavuk kendini buğday ambarında sanırmış. Siz tek partili dönemden beri aynı şeyi söylüyorsunuz. Bu millete çok zulüm ettiniz, çok çektirdiniz. Bu millet sizi bir daha seçmez. Tarih boyunca nice şan şöhret sahipleri gelip gitmiştir. Hüsnü Mübarek ne oldu, öldü. Bir zamanlar neydi? Şimdi ne oldu. İnsanlardan sadece geriye yaptıkları kalır." ifadelerini kullandı. 

"Türkiye'nin 81 vilayetini eserlerle donattık"

Makamların milletin emaneti gerçeği olduğunun unutulmaması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Bu hassasiyeti yüreğinde hissetmeyen kişiden siyasetçi olmaz. Biz 18 senedir çalışıyoruz. Türkiye'nin 81 vilayetini eserlerle donattık. Yaptıklarımızın onlarla mukayesesi kabul edilemez bile Şurada 18 senede 23 bin kilometre yol yaptık. Onların onlarca yılda yapmadığını yaptık. Şu anda üniversitenin olmadığı il yok. Hakkârili bir öğrenci üniversiteye gidiyor. Bizim öğrencilik yıllarımızda 10 öğrenciden bir tanesi üniversiteye giriyordu, şimdi 10'da 10." dedi. 

"Öğrenci sayısını 8 milyona yükselttik"

Erdoğan, üniversite sayısını 76'dan 207'ye çıkardıklarını belirterek, "Her ilimizde üniversite var. Öğrenci sayısını 8 milyona yükselttik. İsteyen her gencimize üniversite eğitimi alma imkânı getirdik. Yüzme havuzu, spor salonu sayılarını arttırarak devrim yaptık. Niye? Gençleri kötü alışkanlıklardan kurtaralım diye. Gençlerimizin sporla uğraşsın diye. Ahlâkıyla mükemmel bir nesil yetiştirelim diye." açıklamasını yaptı. 

"18 yıl önce hastanelerde koğuş sistemi vardı"

Hastane ve sağlık kuruluşları sayısını artırdıklarını kaydeden Erdoğan, "Hatırlayın 18 önce bu hastanelerin hali neydi? Bay Kemal SSK müdürüyken bu hastanelerin hali neydi? Allah bunların eline düşürmesin. Bunların dönemlerinde zaten hastanelerimizde hijyen diye bir şey söz konusu değildi. Koğuş sistemi vardı, sağlam biri hasta çıkardı. Tuvaletler rezildi. Her taraf kan revan içinde. Başta kim var? Bay Kemal. Siz o dönemleri hatırlamıyor musunuz? Bir röntgen için 7-8 ay sonraya gün verilirdi." şeklinde konuştu. 

Erdoğan, sağlık kuruluşlarının ambulanslarla donatıldığını ifade ederek, "Hekim ve sağlık çalışanı sayımızı arttırdık. Yardımcı personel sayımızı arttırdık. Kanunları yenileyerek, hukuk devleti ilkesinin en güçlü şekilde hayata geçmesine sağladık." dedi. 

"İki tane sismik araştırma, üç tane sondaj gemimiz var"

Türkiye'nin rüzgâr ve hidrolik enerji kaynaklarının artırıldığını bildiren Erdoğan, "Sondaj gemlerimizde yeni enerji arayışlarına girdik. Daha önce bizim sismik araştırma gemimiz yoktu. Yalvar yakar dünyadan istiyorduk. Artık bunlar tarih oldu. Bize ait iki tane sismik araştırma, üç tane sondaj gemimiz var. Kendi denizlerimizde ve başka denizlerde arama yapma özgürlüğüne kavuştuk. Şimdi Libya ile ortaklığımızda bu durum söz konusu. Malum çevreler bundan korkuyor. O darbeci Hafter bundan korkuyor. Libya'da daha önce Hafter lehine gelişen yapıyı, hamdolsun tersine döndük." ifadelerini kullandı.

"İdlib'de olan gelişmeler lehimize döndü"

Erdoğan, İdlib'deki son duruma ilişkin, "İdlib'de olan gelişmeler lehimize döndü. İdlib'de üç tane şehidimiz var, rejimin kaybı çok büyük." diye konuştu. 

Rusya ile görüşmelerin devam ettiğini aktaran Erdoğan, "Biz bu topraklar huzur toprağı olsun istiyoruz. Binlerce vatandaşını öldüren Esed'i dost olarak kabul etmiyoruz. Siyasette her mevzi, her mevki, her temsil önemlidir. Biz Adana Mutabakatı ile Suriye'deyiz. Rusya'nın desteği olmasa Esed'in ayakta durması mümkün değil." dedi. 

"Avrupa kapısına gelen mazlumları tehdit olarak görüyor"

Erdoğan, Avrupa Parlamentosu'nda (AP) bir raporun gündeme geldiğini kaydederek, "Bu rapor, Avrupa'daki kayıp mülteci çocuklarını gündeme taşıdı. Biz kökeni, dini ne olursa olsun her insan bizim için hizmete layıktır. Avrupa ise kapısına gelen mazlumları tehdit olarak görüyor. Böylesine derin insani boyutları olan bir konuda belki vicdanları harekete geçiririz diye ümit ediyoruz. Geçenlerde yaşanan olaylar malum. 10 bin Müslüman öldürüldü. 25'i bizim vatandaşımız. Hindistan katliamların adeta cirit attığı bir ülke haline geldi. Dersanede ders çalışan çocukları ellerinde demirlerle sopalarla dövüyorlar. Biz adaleti ne olursa olsun koruyup, kollayarak yolumuza devam edeceğiz." açıklamasında bulundu. 

Yorumlar (0)