Erdoğan: "Arabulucu sıfatı yüklenirse bu işin içine gireriz"

Ukrayna’dan dönüş yolunda uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin’in kısa süre içinde Türkiye’ye geleceğini ve Putin ile Zelenski’nin katılacağı bir toplantının Türkiye’de gerçekleştirilmesini istediklerini vurguladı. DEAŞ liderinin öldürülmesi, ABD’nin EastMed projesinden ekonomik desteğini çekmesi ve doğal gaz konusunda da açıklamalarda bulunan Erdoğan, ülkeler arasındaki arabuluculuk hakkında önemli detayları aktardı. 

SİYASET 04.02.2022, 14:06 04.02.2022, 14:54
Erdoğan: "Arabulucu sıfatı yüklenirse bu işin içine gireriz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. İlki 2011 senesinde düzenlenen Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı’nın 10’uncusuna katıldığını belirten Erdoğan, şunları aktardı: “Ukrayna’daki mevcut iş birlikteliklerimizi ve ortaklıklarımızı konuştuk. Ukrayna ile ticaret hacmimiz 2021 senesinde 7,5 milyar dolar seviyesine ulaştı. Şu anda da hedefimiz 10 milyar dolara ulaşmak. Ukrayna ile diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 30’uncu yıl dönümüne tekabül eden ziyaretlerimizi, 8 anlaşma imzalayarak taçlandırdık. Konseyimizin bir sonraki toplantısını da cumhuriyetimizin 100’üncü sene-i devriyesini kutlayacağımız 2023 senesinde Türkiye’de gerçekleştirme kararı aldık.” 

“Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilim yükseliyor” 

“Ne yazık ki Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilim git gide artıyor. Tansiyonun düşürülmesi konusunda her adımı atmaya hazır olduğumuzu hem Zelenski’ye hem de Putin’e ilettik. Zelenski, gerilimi azaltmak için bizim telefonumuzu beklediğini ve söylediğimiz tarihte istenilen yere gelerek diyalog sürecine katılmak istediğini aktardı. Biz de bu konuda liderlerin katılacağı bir zirveye ev sahipliği yapmaya hazırız. Ukrayna ziyaretimizde Kırım Tatarlarının durumunu da görüştük. Kendileri için Kiev’de konut inşa etmek üzere daha önceden verilmiş sözümüz var. Ayrıca konut inşa ederken bir cami yapacağımızı da belirtmiştik. TOKİ, bu projeyi tamamlamak üzere. Projenin onaylanmasının ardından inşa süreci başlayacak.” 



“Batı, Rusya-Ukrayna krizinin önüne geçmedi” 

“Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilimde uluslararası basın da İngiltere ve ABD başta olmak üzere Batı ülkeleri de tansiyonun yükseltilmesi yönünde açıklamalarda bulundular. Bunu pek çok kez söyledim şimdi de söylüyorum. Batı, ülkelerin ilişkilerine çomak sokuyor. Avrupa’da bu işi çözmeye niyetli hiçbir lider yok. Merkel görevdeyken bu işin anahtarını elinde bulunduruyordu ancak artık böyle bir durum söz konusu değil. Putin ve Ukrayna arasında yapacağımız arabuluculukla biz bu işi çözmeye hazırız. İlham Aliyev kardeşimle Ukrayna ziyaretinden sonra görüştük. Bu konuda fikir alışverişi yaptık. Biliyoruz ki ülkeler arasındaki görüşmenin şu anda NATO ve ABD gözetiminde yapılması söz konusu değil. Bu görüşmeyi düzenlemek amacıyla Putin’le görüşeceğiz. Kendisi, Çin ziyaretinden sonra Türkiye’ye gelecek. Kısa süre içinde ziyaretin tarihini kararlaştıracağız.” 

“Doğal gaz konusunda herhangi bir sıkıntımız yok” 

Bir gazetecinin “Doğu Akdeniz’deki EastMed projesinden ABD desteği çekildi. İsrail gazı için tek yol, Türkiye oldu. Doğu Akdeniz de dünyanın gözünün önünde. Türkiye olarak İsrail, Mısır, BAE ve Suudi Arabistan gibi ülkelerle normalleşme emareleri görüyoruz. Bunlar Türkiye için neyin işareti?” sorusu üzerine Erdoğan şu cevabı verdi: “Bu çalışmalar basite indirgenemez, içerisinde oldukça ciddi rakamlar barındırıyor. ABD, ekonomik olarak beklentilerini karşılamadığı için programdan çekildi. Biz de bu bölge için ne diyoruz? Kuzey Kıbrıs Türklerinin burada hakkı var. Biz de bu haklar için adımlar atıyoruz. Şu anda bölgede 3 sondaj gemisi faaliyette, 4’üncü gemiyi de aldık. 2 tane de sismik araştırma gemisi çalışıyor. Çalışmaların bir kısmı Akdeniz’de bir kısmı da Karadeniz’de. Bu gemilerin tümü bizim olduğu için maliyetleri büyük oranda azalıyor. Çalışmalarda gazı almaya başladıktan sonra halkımıza bu gazı farklı maliyetlerle göndereceğiz bununla birlikte bölgedeki gücümüz de artacak. Bazıları diyor ki ‘Doğal gaz bitti.’. Doğal gazın sıfırlanması mümkün değil. İran’daki bir arıza sebebiyle sıkıntı oluştu ancak bu İran’ın problemi.” 



“Tuz Gölü ve Silivri’de gaz depolarımız var” 

“Tuz Gölü’nün altında, Silivri’de toprak altında doğal gaz depolarımız var. Azerbaycan’dan gaz girişi de devam ediyor. Yine Rusya’dan da gaz geliyor. Hal böyleyken insanlara yanlış şeyler söylemenin anlamı yok. Biz burada bazı tasarrufları uyguladık örneğin sanayiye verdiğimiz gazı azalttık. Ancak konutlara verdiğimiz gazı kesinlikle kısmayacağımızı da söyledik. Bu süre zarfında ben İran Cumhurbaşkanı ile görüştüm. BOTAŞ’ın yetkililerini de İran’a gönderdik. Bizden 2 haftalık süre istediler ki gerçekten de 2 hafta içinde durumu toparladılar. Şu anda Irak ile de görüşmelerimiz sürüyor belki Irak’tan Türkiye’ye bir arz olabilir. İsrail gazının Türkiye’den geçip geçmeyeceğini, geçerse bize ne gibi alternatifler sunacağını Herzog ile görüşeceğiz. Başbakan ile de bu konu görüşülecek. Biz daha önce de belirttiğimiz gibi İsrail’in gazını kullanmaya, Avrupa’ya da iletmeye hazırız.” 

Neçirvan Barzani ile Erdoğan arasındaki diyalog 

Bir gazetecinin “Irak’tan gelecek doğal gaz, kuzey bölgesinden mi olacak? Neçirvan Barzani ile geçtiğimiz günlerde bu konuyu mu görüştünüz?” sorusu üzerine Erdoğan şunları aktardı: “Neçirvan Barzani Kuzey Irak’ta da olsa biz onunla Irak’ın merkezini de konuşuruz ki öyle de yaptık. Kendisiyle dostluğumuz farklı ve eskidir. Aramızdaki hukuk ileri derecededir. Kendisi bu konuda elinden geleceği yapacağını belirtti. Irak ile doğal gaz konusun anlaşma yaparsak iki ülke de kazanacak.” 



Elektrik ve doğal gaz faturalarında düzenleme 

Elektrik ve doğal gaz faturaları için vatandaşlara ve küçük esnafa kolaylık sağlanıp sağlanmayacağını soran bir gazeteciye Erdoğan’ın yanıtı şu yönde oldu: “Doğal gazda da elektrikte de bu sene ciddi oranda sübvansiyon yaptık. Bizim etkilerimiz Avrupa ülkeleriyle mukayese edilemeyecek derecede oldu. Şu anda Avrupa’daki en ucuz doğalgazı biz kullanıyoruz. Tarifelere yansıtılmayan toplam sübvansiyon oranı 100 milyar TL oldu. Elektrikte kilovatsaatlerde düzenlemeye gidildi. Bundan sonraki süreçte de vatandaşımızı zora sokmaktan yana değiliz.” 

“Ülkemiz, DEAŞ’a karşı aktif mücadele ediyor” 

ABD’nin DEAŞ örgütünün lideri Kureyşi’nin öldürüldüğünü duyurması ve bu operasyonun de Türkiye sınırına çok yakın bir yerde gerçekleşmesi hakkında konuşan Erdoğan, “Türkiye, uluslararası barışın temini yolunda DEAŞ ve onun temsillerine karşı aktif mücadelesine devam ediyor. Bu kapsamda bizim çabalarımıza da uluslararası katkılar var.” ifadelerini kullandı. 



“Belediye başkanı ve büyükelçinin yemeği, onların seviyesini gösterir” 

15 Temmuz darbe girişiminin ardından CHP ve diğer muhalefet partilerinin yabancı ülkelerin temsilcileriyle sık sık görüştüğünü ve bu görüşmelerin 2019’daki yerel seçimlerden sonra sıklaştırıldığını aktaran bir gazeteciye karşı Erdoğan, tarihi yanıtlarından birini verdi: “Bunları hiç önemsemiyorum. Bir büyükelçinin gelmesi ve belediye başkanıyla görüşmesi ve hatta birlikte yemeğe gitmeleri onların seviyesini gösterir.” 

“Terör örgütleri bu ülkeden kazımakta kararlıyız” 

Erbil ve Süleymaniye çevresinde icra edilen terör operasyonlarına Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin destek verdiği ancak HDP’nin destek vermediği tam aksine HDP’nin kınama mesajı yayınladığının aktarılması üzerine Erdoğan, “Şu anda Kuzey Irak’ta Barzani ve mensuplarının duruşu oldukça farklı ve bu duruşun Türkiye ile ortak olduğunu görüyoruz. Dayanışma içerisinde operasyon yapıyoruz. Kendilerinin PKK’ya karşı farklı bir duruşu var. Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle birlikte Irak’ta yeni bir süreç başlayacak. Bölge halkı terörden bıkmış halde. Kim ne derse desin ve ne yaparsa yapsın biz, terör örgütlerini topraklarımızdan kazımakta kararlıyız. Terörle mücadele kapsamında ülkemiz başarılar kaydediyor. Kış Kartalı Harekatı ile Suriye ve Irak’taki teröristlerin inlerini başlarına yıkıyoruz. Bu harekat nezdinde terörle mücadele konusunda destek veren tüm kahramanlarımıza teşekkür ediyorum. Bu operasyonlar sebebiyle hepsinin çaresiz kaldığını biliyoruz ki bunları da telefon görüşmelerinde duyuyoruz. ‘Herkes başının çaresine baksın.’ diyorlar. Ama emin olun ki kimse kaçacak delik bulamayacak.” 

Yorumlar (0)