Dışişleri'nden AB'ye sert tepki: “Tam bir samimiyetsizlik örneği"

Dışişleri Bakanlığı, AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nde alınan kararlarla ilgili açıklama yayınladı.

“Vizyonsuz, önyargılı ve gerçeklerden kopuk…”

Dışişleri’nden gelen açıklamanın tamamı şu şekilde:

“23-24 Haziran 2022’de Brüksel’de düzenlenen Avrupa Birliği (AB) Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde alınan kararlarda, ülkemizle ilgili gerçeklerden kopuk, vizyonsuz ve önyargılı bir tutum sergilenmesi esef vericidir. Bu, bir kez daha AB’nin Türkiye bağlamında kısır döngüden çıkamadığının kanıtıdır. AB’nin, Ege Denizi ve Doğu Akdeniz’e yönelik maksimalist ve uluslararası hukuka aykırı tezleri meşrulaştırmaya gayretleri kabul edilemez. AB’nin de aynı şekilde Yunanistan’ın 10 mil hava sahası iddiası, geri itme uygulamaları ve adaları silahlandırması başta olmak üzere uluslararası hukuka aykırı faaliyetlerine sessiz kalması bir garabettir. Bu kararlar, sorunlarına çözümüne katkı sağlamadığı gibi, bölgesel istikrara da hasar vermektedir. Türkiye daima iyi komşuluk ilişkilerinden ve uluslararası hukuktan yana tutumunu sürdürmesine karşın, ülkemizin bu tavrına, kasıtlı gerginlik ve tırmandırma politikasıyla cevap verilmesi tam anlamıyla bir samimiyetsizlik örneğidir. Artık AB, Türkiye’nin üyelik süreci ve Türkiye ile işbirliğinden elde edilecek yararları, Yunanistan ve GKRY’nin hukuksuz, maksimalist ve dar görüşlü iddialarına feda ve rehin etmemesi gerektiğini anlamalıdır. Esasen, AB’nin kendi çıkarları da bunu gerektirmektedir.

Adaylık statüsü: “Arnavutluk, Makedonya ve Bosna Hersek’e de verilmeli”

Adaylık statüsünün verilmesiyle ilgili de açıklama yapan bakanlık, “Zirve’de, Moldova ve Ukrayna’ya aday ülke statüsü verilmesi ve Gürcistan’a da AB üyeliği perspektifi sağlanması sebebiyle memnuniyet duyulmaktadır. Bununla beraber, aday ülke statüsünde yer alan Kuzey Makedonya ve Arnavutluk ile katılım müzakerelerinin henüz başlatılmaması yadırganmaktadır. Bir an evvel Bosna-Hersek’e de adaylık statüsü verilmesinin Balkanlar dahil olmak üzere geniş Avrupa coğrafyasının faydasına olacağı düşünülmektedir. Türkiye, AB’nin bütün aday ülkelerle samimi angajmana girmesi ve liyakat temelinde katılım süreçlerinin ilerletilmesi gerektiğini düşünmektedir.” sözlerine yer verdi.