Destici’den CHP’li sözcüye: “Çok üzüldüysen sen hapse gir de yat”

Mustafa Destici bugün Kocaeli’deydi. Muhsin Yazıcıoğlu’nu anma programına katılan Destici, gündem hakkında da açıklamalarda bulundu. CHP’li sözcünün, Demirtaş’ın haksız yere içeride tutulduğunu söylemesine ateş püsküren Destici, “Çok istiyorsan, üzülüyorsan onun yerine gir sen yat.” ifadeleriyle sert çıktı. 

SİYASET 29.03.2022, 14:37 29.03.2022, 15:42
Destici’den CHP’li sözcüye: “Çok üzüldüysen sen hapse gir de yat”

Büyük Birlik Partisi Lideri Mustafa Destici, Muhsin Yazıcıoğlu’nu anma programı kapsamında Kocaeli’deydi. Burada program öncesinde konuşma gerçekleştiren Destici, Türkiye ve dünya gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasına Türkiye’nin savaştaki arabuluculuk rolüyle başlayan Destici, şunları kaydetti: “Rusya’nın savaşı başlatırken öne sürdüğü gerekçelerin de bahanelerin de uluslararası hukukta geçerliliği olmadığını biliyoruz. Her ne kadar ciddi ve işinin ehli olarak gözükseler de pek çok uluslararası kurumun bu savaş karşısında yetersiz, aciz kaldığını net olarak gördük. Amerika’nın Rusya’nın istediği zaman istediği ülkeye saldırabildiğini yeniden izledik. Bunu kabul etmiyoruz. Ülkemiz, fiili olarak bu savaşa taraf değil. Ancak vicdani olarak tabi ki mazlumların yanındayız. Ankara hükümeti sürecinden başından bu yana dengeli politikasını yürüttü. Bu, takdire sayandır. Şu anda İstanbul’da görüşme gerçekleştirilebiliyorsa bu, ülkemizin iki ülkeyle de ilişkilerinin sağlıklı olduğunun göstergesidir.”

“Dünyada yeni bir Afganistan oluşturmak istiyorlar”

“Rusya, saldırgan tutuma sahip. ABD ve Batı’nın savaş çıkması için yaptıklarını görmezden gelemeyiz. ABD hem Ukrayna’ya destek mesajı verdi hem de Rusya’nın saldırması için önünü açtı. Bizim gördüğümüz, o bölgede yeni bir Afganistan oluşturulmak istendiğidir. Ukrayna bir anda paralı askerlerin savaş meydanı haline geldi. Artık o askerleri oradan çıkarmak uzun zaman alacak. Barış olsa bile kolay kolay ayrılmayacaklar. ABD, kendisine göre plan yapıyor. Rusya’nın bölge ülkeleri ile uğraşmasını ve dünyanın geri kalanıyla alakadar olmamasını istiyor. Savaş öncesinde Yunanistan ve Romanya ile etkileşime geçen ABD, Karadeniz’de etkinliğini artırmayı amaçladı. Ukrayna’nın istikrarsızlaştırılmasını sağlayarak da Karadeniz’de güç gösterisi yapabileceği alan açmaya çalışıyor. Ülkemiz, tüm bu gelişmeleri yakından takip ediyor.”



Türkiye, terörün belini kırdı, kökünü çürüttü

“Biz, ülkemizde huzur ve barış isteyen halkız. Bu konuda uzun zamandır ciddi mücadeleler veriyoruz. Terör her zaman ülkemizin kanayan yarası oldu. Ülkemiz, 40 seneyi aşkın süredir terör unsurlarıyla mücadele ediyor. ‘Türkiye terörle uğraşsın da başka bir şeye bakmaya zamanı kalmasın.’ dediler. Ne yazık ki emperyalist gruplar bunda da başarılı oldular. Ancak ülkemiz da mücadelesinden hiç vazgeçmedi. Terör ülkemiz tarafından minimize edildi ve adeta beli kırıldı. Çok az kaldılar, onların da kökü kazınacak ve bu sayede ülkemizde terör bitirilmiş olunacak. ABD, Suriye’nin kuzeyinde terör devleti kurma girişiminden asla vazgeçmiyor. Şu anda Türkiye olarak karşısında duruyoruz. Tükenmek bilmeyen mücadelemize karşı bunu başaramayacağını artık anladı ve gözünü Türk siyasetine dikti. 2023’te iktidara gelecek partiyle anlaşıp bu sorunu da kendi çapında halledeceğini düşünüyor. Öte yandan Cumhur İttifakı dışındaki ittifaklar ile partilerin de ABD’yi bu konuda ümitlendirdiğini görüyoruz. Bunu yaparken diğer taraftan da PKK ve HDP’ye umut oldular.”

“CHP, HDP’ye de PKK’ya da ümit oldu”

“Başta CHP’nin genel başkanı olmak üzere partililerin ağzından çıkan sözlere bazen gerçekten inanamıyoruz. Biri çıkmış diyor ki ‘HDP de parlamentoda olmalı. Sorunun çözümünde meşru muhatabımız HDP olmalı.’ Biri çıkmış diyor ki ‘Demirtaş’ın da Kavala’nın da hiçbir suçu yok. İktidara geldiğimizde ikisini de hapisten çıkartacağız. Askeri öğrenciler de içeriden çıkacak.’ E hani hukuk tarafsız olacaktı sizin iktidarınızda? Hani hukuka karışmayacaktınız? Hakim mi olacaksın da kürsüye oturup çıkartacaksın? Sen PKK’yı bir kere bile lanetlemedin, kınamadın da şimdi gelip HDP’yi meşru siyasi parti olarak görüyorsun. Bu nasıl kabul edilebilir? HDP, PKK’nın siyasi uzantısıdır. Bunu herkes biliyor ancak susmayı tercih ediyorlar. Çünkü HDP, bu ittifakın gizli ortağı. Onunla seçimi kazanmak istiyorlar. Bir diğeri de çıkmış diyor ki ‘Demirtaş, barış insanıdır.’ Sanki biz hayatımızda hiç barış insanı görmedik. Demirtaş’ın haksız yere içeride yattığını söyleyen de var. E çok üzülüyorsan gir sen de yat yani. Seni tutan yok.”



“Kılıçdaroğlu, sen bunları onaylıyor musun?”

“Biri Kandil’i biri İmralı’yı muhatap olarak gösteriyor. Neticede hepsinin ağzında HDP var. Biz kimsenin düşmanı değiliz. Elbette ki herkes parti kurma, siyaset yapma ve istediği partiye oy verme özgürlüğüne sahip. Herkes istediğiyle ittifakını yapar da konuşur da. Bunların hepsi meşrudur. Bizim meşru görmediğimiz şey, terör örgütleriyle ilişki kurmaktır. Biz, terör unsurlarının sözcülüğünün mecliste yapılmasına karşı duruyoruz. HDP’nin kapatılması davası devam ediyor. Anayasamıza göre bu parti kapatılmalıdır. Bunu durduracak olan da HDP’dir. Çıkıp derse ki ‘PKK terör örgütüdür, biz onu kınıyoruz.’, işte o zaman işler değişir. Bu iki cümleyi kurduğu anda akan sular durur. Ama asla söylemiyorlar. Tersine, PKK’nın silahlı siyasal örgüt olduğunu savunuyorlar. Kılıçdaroğlu, sen bunu onaylıyor musun gerçekten? İttifaka sesleniyorum: Siz bunu onaylıyor musunuz? Onaylıyorsanız siz de onların yanındasınız demektir, biliyorsunuz. Onaylamıyorsanız da onlarla iletişiminizi kesin.”

Destici’nin asgari ücret hakkında açıklamaları

“Büyük Birlik Partisi olarak yılbaşından önce, asgari ücret komisyonu daha toplanmadan teklifte bulunduk. Asgari ücretin en az 4500 TL olması gerektiğini söyledik. Ayrıca asgarin ücrete senede 2 kez zam yapılması yönünde de teklif verdik. Bunun gerekçesi neydi? Yüksek enflasyon. Asgari ücret komisyonu temmuzda toplanır, pahalılaşan hayata bakar ve iyileştirme yapar. Vatandaşın kayıpları telafi edilir. Nasıl ki memurlarımızın maaşlarına senede 2 kez zam geliyorsa asgari ücrete de o şekilde yapılmalıdır. Şehirlerimizin esas mimarları çalışanlar, ter dökenler ve bunu da asgari ücret alarak yapanlardır.”

Yorumlar (0)