Destici’den ‘12 Eylül’ mesajı: Acı, üzüntü ve hayal kırıklığı

Büyük Birlik Partisi (BBP) lideri Mustafa Destici, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin yıl dönümü sebebiyle bir mesaj yayımladı. Destici, “Üzerinden 42 sene geçmesine rağmen o dönemi hala acı, üzüntü ve hayal kırıklığı ile hatırlıyoruz” ifadelerini kullandı. 

SİYASET 12.09.2022, 16:52
Destici’den ‘12 Eylül’ mesajı: Acı, üzüntü ve hayal kırıklığı

12 Eylül 1980 tarihinde gerçekleştirilen askeri darbenin Türk milleti üzerinde yıkıcı etkiler bıraktığını vurgulayan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, “Milletlerin ve devletlerin tarihlerinde, anımsamak dahi istemedikleri bazı dönemler bulunur. 12 Eylül 1980 askeri darbesi, demokrasinin, anayasanın, insan haklarının, milli iradenin, insan onurunun ve topyekûn bir şekilde hukukun askıya alınmasına sebep olmuştur. Türkiye, askeri, ekonomik ve sosyal istikameti Batılı güçler tarafından belirlenen, Batı’ya doğrudan bağımlı bir tüketim toplumu ve açık pazar haline getirilmiştir. Üzerinden 42 sene geçmesine rağmen o dönemi hala acı, üzüntü ve hayal kırıklığı ile hatırlıyoruz” dedi. 

“Yaklaşık 14 bin kişi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarıldı”

1980 darbesi ile birlikte sayısız insan hakları ihlallerine tanıklık ettiklerini dile getiren Destici, “O karanlık günlerin arkasında sayısız mağdur ve mazlum insan bulunmaktadır. 12 Eylül darbesi, milyonlarca vatandaşımızı derinden etkilemiştir. O döneme ilişkin pek çok suç ise hala aydınlatılabilmiş değildir. 1980 darbesi ile birlikte toplam 650 bin kişi gözaltına alındı. 1 milyon 683 bin kişi fişlendi. 210 bini aşkın dava açıldı. 230 bin kişi sıkıyönetim mahkemeleri tarafından yargılandı, yaklaşık 14 bin kişi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarıldı” bilgilerini paylaştı. 

“50 insanımız idam cezası ile öldürüldü”

O döneme ait verileri paylaşmaya devam eden Destici, “O dönemde kuşkulu ölüm olarak nitelendirilen toplam 144, açlık grevinde 14, kaçarken vurulan 16, çatışmalar sırasında ‘öldü’ şeklinde kayıtlara geçen 74, doğal ölüm olarak belirtilen 73, intihar sebebiyle 43, nedeni hala bilinmeyen 2 ve işkence sonucu 171 kişi yaşamını yitirdi. Kurulan mahkemelerde neredeyse 7 bin insanımız için idam cezası talep edildi. 517 kişi ise ölüm cezasına çarptırıldı. Askeri Yargıtay, tam 124 kişinin idam cezasını yerinde buldu. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 259 idam hükümlüsünün dosyası bulunuyordu. 50 insanımız idam cezası ile öldürüldü” ifadelerini kullandı. 

“Tutuklulara yapılan işkenceler seneler boyu sürdü”

O gün yaşanan acıların bugün hala tazeliğini koruduğunu dile getiren Destici, “O dönemde bünyemize enjekte edilen ve bedellerini hala ağır bir şekilde ödediğimiz hastalıklarla hala mücadele ediyoruz. Bunların başında din, mezhep ve etnik ayrımcılığın çatışma ortamı haline getirilmesi yer alıyor. O dönemde tutuklulara yapılan işkenceler seneler boyu sürdü. Mamak Askeri Cezaevi’nde ağır ve sistematik işkenceler yapıldı. O işkencelerin son bulması için, tutukluların aileleri ile birlikte Ankara’da açlık grevi yaptığımızda, tarihler 1987’yi gösteriyordu. Eli kanlı terör örgütü PKK, o dönemin yansımalarından birisi olarak milletimizin kaynaklarını, vatandaşlarımızın hayatlarını, huzurumuzu, ekonomimizi, umutlarımızı, güvenliğimizi hatta ormanlarımızı yok etmeye devam ediyor” dedi. 

“Ortak acılarımız, ortak hikayemiz ve ortak sevdamız etrafında bir olmaya ihtiyacımız var”

Açıklamalarını birlik ve beraberlik mesajı vererek tamamlayan Destici, şunları kaydetti:

“Aradan geçen 42 senede yaralarımız hala kapanmadı, acılarımız geçmedi. Türk milleti olarak hatırlarımızı yaşatmaya; ortak acılarımız, ortak hikâyemiz ve ortak sevdamız etrafında bir olmaya ihtiyacımız var. 12 Eylül darbesinin 42. yıldönümünde, 12 Eylül öncesinde haince, alçakça ve vahşice şehit edilen tüm arkadaşlarımızı rahmet anıyoruz. Darbecilerin, hukuksuz ihtilal mahkemeleri tarafından şehit edilen Cevdet Karakaş’ı, Mustafa Pehlivanoğlu’nu, Fikri Arıkan’ı, İsmet Şahin’i, Ali Bülent Okan’ı, Cengiz Baktemur’u, Halil Esendağ’ı, Ahmet Kerse’yi, Selçuk Duracık’ı, ağır şartlar altında işkence sonucu yaşamını yitiren tüm dava arkadaşlarımızı rahmetle yâd ediyoruz. Cezaevlerinde, darbe mahkemelerinde, 12 Eylül sonrasında, hep ülkücü hareketin gururu ve yüz akı olmuş, rahmetli şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’nu da yeniden saygıyla, sevgiyle, hasretle, şükranla ve rahmetle anıyorum.”

Yorumlar (0)