Davutoğlu: Bu olay çözüme kavuşmadan seçim atmosferi oluşmaz!

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, TELE1'de katıldığı yayında CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in ifşa ettiği ve Bakan Soylu'ya bağlı olduğunu iddia ettiği trol ordusuna dair, "7 sene bunların psikolojik harp taktiği ile karşı karşıya kaldım. Pelikan çeteleri hesabını verecek." şeklinde konuştu. Davutoğlu ayrıca, eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetinin derhal aydınlatılması gerektiğini ifade ederek, "Sinan Ateş olayı çözüme kavuşmadan Türkiye'de sağlıklı bir seçim ortamı oluşmaz." dedi.

Davutoğlu'nun açıklamalarından önemli satırbaşları şöyle:

"Pelikan çeteleri bunun hesabını verecek"

"Özgür Özel'in söylediği tablo... Öncelikle bize karşı operasyonları yaptılar. Operasyonların ardından operasyonlara alt yapı oluşturuldu. Bunlara karşı mücadelede bulunmadıkça ve paralel iletişim kanalları yok edilmediği sürece, demokrasiyi tesis edemeyiz. Demokrat herkes ülkemizi bu enkazdan çıkartmak durumunda. Bütün çabamız da bizim bu yüzden. Böylesine yapıların devlete ne şekilde zarar verdiğini ve devletin kanallarını nasıl tıkadığını görüyoruz. Böylesine bir etki gücünün olması da insanları korkutuyor. Dürüst insanların bulunmadığı yerde demokrasiden söz edemeyiz. 7 sene boyunca trol çetelerinin psikolojik harp taktiğiyle karşı karşıya kaldım. Başbakanlığım zamanında bana yönelik bir psikolojik operasyon gerçekleştirildi. Milletin vicdanı en önemli şey. Bu vicdanı etkileyemezler. Pelikan çeteleri gün gelecek ve hesap verecekler.

"AK Parti Genel Merkezi'nde vesayet var"

"AK Parti Genel Merkezi'nde vesayet var. Hepsi korkutularak siyaset yapmalarının önüne geçiliyor. Bu kanallara neden AK Parti Genel Başkanvekilleri çıkmıyor. Kontrol ettikleri kanallara dahi çıkmıyor. Sebebi şu: "eğer ağzımızdan yanlış bir çıkarsa trol çetelerinin önüne atılırız." diye korku içindeler. Bu ortamı değiştirmeden bir demokrasi ortamını tesis edemeyiz.

"Bu yapılar sadece iktidar değişirse biter"

Ebabil Kuşları kapanır. Bunların elinde bu maddi olanaklar ve demokratik olmayan müdahaleci zihniyet olduğu sürece bu sefer ise başka kuşlar meydana çıkar. Fakat nihayetinde bu yapıların sonunu getirecek olan da iktidar değişikliği. Ciddi bir şekilde kaygı taşıyorum. Provokatif haberler çıkarıp bunu yayabilirler. Pandemi şartlarında Soylu'nun istifa kararı almasına kadar gitmişti durum. Yüz binlerce tweet gelmişti. Kimden? Halk mı? Nerede bu halk şimdi? Trol orduları gerçekleştirdi bunu. İstedikleri üzerine saldırırlar. Bir ifadem bir lafımla hemen harekete geçerler. Açıkça bunların içerisinde bana karşı özel görevlerde bulunan yapılar olmuştur. Bunun sonuçları da şu anda görülüyor."

"Sinan Ateş cinayeti çözüme kavuşmadan seçim atmosferi oluşmaz"

Sinan Ateş cinayeti çözüme kavuşmadan ülkemizde sağlıklı bir seçim atmosferi oluşmaz. Neden 2 haftadır Süleyman Soylu konuşmuyor? Niçin troller Sinan Ateş'le ilgili kampanyalar yapmaz? Neden Bahçeli'nin konuyla ilgili sesi çıkmaz? Bu soruları sormayı sürdüreceğiz. Bu ülkeyi seçime sulhle götürmemiz gerekli. Bütün Muhalefet liderleri takdiri hakeder şekilde, iktidarın provokasyonlarının karşısında net bir tavır ortaya koydu. Provokasyona kapılmaksızın seçim sandığını görmeliyiz.

"Binali Yıldırım herhangi bir yerde konuşuyor mu?"

Bakanların birbirlerine omuz attığı bir yerde hukuk devletinden söz etmek mümkün mü? Erdoğan'ın en iyi yaptığı iş, etrafında her kim varsa hepsini birbirleriyle dengeleyip birini kimi zaman diğerine karşı kullanıp en sonunda tasfiye etti. Şu anda bakın, bana karşı hareketin merkezinde Binali Yıldırım vardı ama herhangi bir yerde konuşuyor mu, görülüyor mu? Hepimiz mal beyanı yapacağız dedim ve sonra hepsi bana karşı harekete geçti. Binali Yıldırım, Berat Albayrak nerede? Ve Süleyman Soylu... Bu üçünün hesabı bütün araçları kullanarak benim tasfiye edilmemdi. Bunların ben çıkar hesaplarının önünü kesmiştim."

"Altılı masada bakanlar konuşulmadı"

Altılı Masa toplantısında ekonomik ortak politikalara ilişkin çalıştık ve bunlar da bitirilme kademesine geldi. Mimari bitirilince bunun çatısı Cumhurbaşkanı makamının konuşulmasına ilişkin mutabık kaldık. Bakanlıklara ilişkin herhangi bir konuşma meydana gelmedi. Bir genel başkanın güç eşinde olması söz konusu değil. Geçiş dönemi olurken genel başkanların süreçte nasıl yer alacağı konuşuldu fakat Bakanlar konusu konuşulmadı.

7 Haziran - 1 Kasım olayları...

Tüm tedbirler alınmıştı, FETÖ ile de mücadelemizi sürdürüyorduk, PKK ile de mücadele ediyorduk ve IŞİD'le... Zor bir zamandı. Bu zor zamanda ülkemizi hiç kimsenin seçim güvenliği manasında sıkıntı yaşamadığı bir seçim gerçekleştirmeye çabaladık. Bir yanda partimiz içerisinde bana karşı yürütülen bir süreç bulunuyordu. Öte yandan ise hükümet kurmamıza MHP tarafından yardımcı olunmamıştı. Böylesine bir ortam içinde ülkeyi seçime götürme çabasındaydık.

Gar saldırısında Suruç saldırısında olay yerinde hemen failler yakalandı. Zaafları ben de sorguladım. Emniyet görevlilerine ve valilere dair. Tedbirlere dair de ciddi diyaloglarımız oldu. Ancak benzer saldırı Paris'te de meydana geldi. Seçimin ardından saldırılar devam etti. Kızılay'da da Sultanahmet'te de saldırı oldu. Seçim geçmiş... Seçimlere dair bir durum yok. Yaygın bir terör olayı özellikle IŞİD tüm dünyada terör estiriyordu. Bir de Türkiye'de PKK bulunuyordu, ikisiyle de mücadelesini sürdürüyordu. Yapılacak olan müdahalelerde de FETÖ'nün içerisine girdiği alanda askeriye ve emniyetten FETÖ'yü temizlemeye çabalıyorsunuz."

Özdağ'ın "tehdit ediliyor" iddiasını yanıtladı

Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ'ın Taksim'deki bombalı saldırı sonrasında yapmış olduğu, "Davutoğlu, Erdoğan tarafından tehdit ediliyor" iddiasına dair ise, "Devlet geleneğinin dışında herhangi bir şeye izin vermedi. Benim dışımda bir gelişme meydana geldiyse de bildiğim anda müdahalede bulundum. İçi çürümüş devleti toparlamaya çalıştım. Sezgin Baran Korkmaz o dönem at oynatabildi mi? Çetevari örgütlenmeler bu hale gelebildi mi? Emniyet görevlilerinin içindeki FETÖ ve benzeri yapıların etkisine karşın hiçbir şekilde izin vermedim. Kesin ve net tedbirler aldım. Ancak devlet yönetiminde zaaf ortaya çıkmasın diye her türlü tedbiri de aldım. Bütün sorulara yanıt verirdim ancak devletin yürütülmesinde devlet menfaatini gerektiren konular bulunuyor ki bunların ulu orta bir şekilde konuşulmasını doğru bulmuyorum." şeklinde konuştu.

"128 milyar doların ne olduğu sorulacak"

Davutoğlu, 128 milyar dolar meselesine ilişkin, "Dürüst bürokratların korku taşımaması lazım. Bu paranın nereye gittiği sorulacak. Bir gece Instagram hesabından hiç kimse çekip gidemez. SPK'daki olaylar sorulacak. Kuvvetli yolsuzlukları araştırma komisyonumuz var"

HDP ile temas

Davutoğlu, "HDP ile temas meselesini ikiye ayırmak gereklidir. Partiler başka partilerle ilişkilerini kendi iradeleri ile devam ettirir. Bizim yaptığımız görüşmeyi terör gibi yansıtıp ardından AKP bir heyet gönderdi. Bahçeli de bunu meşru gördü. Onlar hangi ilişkiyi kurursa meşru, bizim temasımız ise kuşkulu. Ancak Altılı Masa olarak yalnızca HDP ile değil. Hiçbir siyasi parti temasa giremedi."