Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Akşener'e: "Bu tür bayanların Meclis'te yeri yok"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin haftalık olağan grup toplantısında konuştu. Erdoğan, dün vefat eden Şair Sezai Karakoç’u anarak sözlerine başladı: “Mücadele insanı Sezai Karakoç’a rahmet diliyorum. Diriliş davasında kendisini takip eden herkesin başı sağ olsun. Mehmet Akif Ersoy’dan Necip Fazıl Kısakürek’e kadar uzanan düşünce temsilcisi bu müstesna değerin vefatı hepimizi derinden sarstı. Bizden önceki nesilde ve bizim nesilde olduğu gibi bugünkü ve sonraki kuşakların da değerlerimizden alacak çok feyzi bulunuyor.” 



İsmet Yılmaz’ın Grup Başkanlığı’na seçilmesi 

Erdoğan: “Az önce sizlerin de takdiriyle AK Parti TBMM Grup Başkanlığı’na seçilen Sayın İsmet Yılmaz’a başarılar diliyorum. Naci Bostancı Bey, 2023 seçimleri için önemli hazırlıklar yapmakla meşgul olacağından görevinden affını istedi. Kendisine, hizmetleri için teşekkür ediyoruz. Bundan sonra kendisiyle farklı alanlarda çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” 

“Milletim gereken cevabı 2023’te verecek” 

Erdoğan: Meclis’in lokomotifi, Cumhur İttifakı partilerinin milletvekilleridir. Her ne kadar milletvekili sıfatının getirdiği onura sahip olmayanlar Meclis çatısı altında bulunsa da bu mekan daima milletimizin gözbebeğidir. Şehit yakınlarına hakaret edenler, milletimizin olduğu gibi bizim de gözümüzde vekil değildir. Bu erdemsiz, yüzsüz ve terbiyesiz kişilere her platformda ders verilecektir. Genel başkanı bayan olanın küfrü yutulmaz. Bir bayanın ağzından ‘yavşaklar’ lafı çıkabilir mi? Meclis çatısı ne yazık ki bunu da gördü. Milletim, bu tür bir bayana gereken dersi 2023’te verecektir. Zira bu çatının altı, bu tür bayanlara müsaade etmez.” 



“İplerini başkaları tutuyor” 

Erdoğan: “Milletimizin değer dünyasında bu tavırların yeri bellidir. Şehitlerimize ve gazilerimize saygı göstermeyenler, ülke çıkarlarına öncelik vermeyenler kadar ülkeye zararlıdır. Ülkemizin ikinci büyük partisinin de kısıt hesaplarla ve bölücü terör örgütünün çizgisine dümen kırarak yaptıkları hepimizi öfkelendirdi. Aynı yalanların tekrarlanmasına çoktan alıştık. Fakat bu kez doğrudan insanlarımızın geleceği, güvenliği ve huzuru hedef alındı. CHP’nin tezkere oylamasındaki tutumu, Türkiye’yi hedef almaktır. Bu oylamada CHP’nin sırtını kim sıvazlıyorsa partinin iplerini de onlar tutuyordur. Ülkemizin Suriye’deki koridor sayesinde terörü uzak tutmasına tahammül edemeyenlerin karın ağrısını biliyoruz. Ege’de ve Doğu Akdeniz’deki politikalarımızın kimleri çileden çıkardığını da biliyoruz. Son tezkere oylamasıyla başta yatırımcılar olmak üzere tehdit diliyle pozisyon değiştirtmeye çalışıyorlar. Milli çıkarlarımıza somut darbeler vurmak istiyorlar.” 



“Zararlı oyunlar oynuyorlar” 

Erdoğan: “Bir yanlarında güya memleketi seviyorlar ve milliyetçilik yapıyorlar ama diğer yanlarında bölücü terör örgütünün güdümünde kalıyorlar. CHP’yi yönlendirenler, ülkemiz için zararlı oyunlar oynuyorlar. Başarırlarsa, ülkemizde son 19 senede yapılan kazanımlar kaybedilecek ve ülkemiz kaosa sürüklenecek. Bunların aynısını tek parti faşizanlığı ve darbeler döneminde gördük. Ekonomik ve siyasi krizler yaşadık. Önümüzde kurulan tuzaklarda ve ülkemiz üzerine oynanan oyunlarda bunları gördük. CHP’nin öncülüğünde hayata geçirilmek istenen bu proje, eski Türkiye’yi hortlatma projesidir. İnsanımızı hedef alıyorlar, ekonomimizi çökertmek istiyorlar. Fakat Türkiye artık eski Türkiye değildir. Her kesimden insanıyla milletimiz, olup biten her şeyin artık farkındadır. Bu sıklet, bu yükü kaldırmaz ve hatta yere çalıp paramparça eder. Nasıl ki bunca senedir terör örgütleri, vesayetçiler, medya ve finans baronları ve darbeciler üzerinden kurulan tuzakları bozduysak bu senaryoyu da yırtıp atacağız.” 



Helalleşme polemiği 

Erdoğan: “Milletimiz, 2023 seçimlerinde sandığı gittiği zaman bir bizim eserlerimize bir de bu kifayetsizlerin sözlerine bakacaklar. Böyle bir karşılaştırma karşısında da elini vicdanına koyan herkesin tercihi Cumhur İttifakı ve AK Parti olacak. CHP Lideri, kendisine verilen görevi bir türlü başaramadığını; yalanlarına kimseyi inandıramadığını görünce milletin değerlerine yöneldi. Devletin nasıl yönetileceği, yasalar ve anayasa, güvenlik birimlerinin çalışması, imkanlar hakkında bilip bilmeden konuşur oldu. Dilin kemiği olmayınca, e yerine gerilmeyecek vaatlerin de sınırı olmayınca sallıyor sallayabildiği kadar. Daha dün Suriye ve Irak tezkerelerine ‘evet’ diyenleri ihanetle suçluyordu şimdi de PKK’yı bitirmekten bahsediyor. E bu nasıl olacak? Son günlerde de helalleşmeden söz etmeye başladı. Bu, bizim kültürümüzde ve dinimizde oldukça önemlidir. Ey Kılıçdaroğlu! Sen önce git de benim baş örtülü bacılarımdan özür dile. ‘Biz onların hukukunu koruduk.’ diyorsun da sen neyi korudun? Bunları söylerken niyetini bilmesek olabilir diyeceğiz ama hayır, olamaz.”