Cumhurbaşkanı Erdoğan: “2013’te enflasyon 6,51 iken Gezi Olayları patladı”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, akademisyen ve ekonomistlerle sohbet etti. Dolmabahçe Ofisi’nde gerçekleşen sohbet toplantısında güncem, ekonomiydi. Yeni ekonomi modeli, döviz kuru ve faiz hakkında konuşan ve sorulara cevap veren Erdoğan, Dolar yükselişiyle birlikte fiyatları hızlı şekilde yükselten fakat düşmesiyle birlikte fiyatları düşürmeyen işletmeler hakkında yorumda bulunmayı da ihmal etmedi: “Nasıl yükselttilerse aynı şekilde indirmelerini bekliyoruz.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, akademisyen ve ekonomistlerle Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. Sohbet toplantısı şeklinde geçen konuşmada Erdoğan, ülkenin ekonomi gündemini değerlendirirken sorulara da cevap verdi.
Erdoğan: “Son dönemlerde sık sık cumhuriyet dönemindeki ekonomi politikasına atıfta bulunuyoruz. Türkiye olarak İzmir İktisat Kongresi’nden bu yana ekonomideki hedeflerimize ulaşabileceğimiz bir yön tayin etmenin gayreti içerisindeyiz. Dönemin ruhuna uygun yöntem ve araçlarla başlattığımız tüm hamleler ne yazı ki zaman zaman yarım kaldı. Bu yarım kalmaya bazen iç dinamikler bazen de küresel dinamikler sebep oldu.”
“Türkiye ilk kez hükümetimiz döneminde kalkınma yaşadı”
Erdoğan: “Her zaman dile getirdiğim üzere 1923 İktisat Kongresi kararı yalnız 1929’daki büyük buhrana kadar uygulanabildi. Rahmetli Adnan Menderes ve Turgut Özal’ın başlattığı atılımların akıbeti herkes tarafından biliniyor. Ülkemiz ilk kez hükümetimiz döneminde, kesintisiz 20 senelik kalkınma yaşadı. Bu da bizim, asıl büyük ekonomi hamlemizi yapabilmemiz için gerekli altyapıyı oluşturmamızı sağladı. Burada önemli olan bir şeyi de vurgulamak isterim. Bilirsiniz ki Mayıs 2013’te faiz 4,5’e kadar inmişti. Enflasyon da o dönemde 6,51 idi. Ardından ise Taksim Gezi olayları patladı. Çünkü bizim bu ekonomi manevramızı hazmedemeyenler oldu. Olaylarla birlikte adeta duvara çarpıldı.”
“IMF’ye borcumuz yok”
Erdoğan: “Göreve geldiğimiz dönemde IMF’ye 23,5 milyar Dolar borcumuz vardı. Bu borcun son taksitini Mayıs 2013’te ödedik. IMF ile olan işimizi artık bitirdik. Kendileriyle şu anda herhangi bir iletişimimiz bulunmuyor. Fakat ana muhalefetin birileriyle birlikte otellerin arka kapılarından IMF çalışanlarıyla çalışmalar, planlar yaptıklarını biliyoruz. Hatta ana muhalefetin eski sözcüsü, hazineci midir nedir o da kulislerde bizzat bulunuyordu. IMF ile kulis yapanlar, bize IMF ile iş birliğini tavsiye eden kişiler. Yavru muhalefet de ana muhalefetin yanında, otellerin arka kapılarında yerlerini aldı. Kendileri bu tarzda adımlar atarken ilginç olan, başbakanlığım döneminde, Nisan 2013’te Merkez Bankası’nın döviz rezervi 135,243 milyar Dolar iken sonrasında düşüş yaşandı. Eylül 2020’ye geldiğimizde rezervler 83,517 milyar Dolar oldu. Bu oran, iktidarımız dönemindeki en düşük oran oldu. Peki biz sonra ne yaptık? Toparlanmaya başladık. Bu toparlanmayla birlikte de şu anda 115 milyar Dolar civarında rezervimiz mevcut. Bu gidişle çok daha iyi olacağız.”
“Türkiye’yi başka türlü dize getiremeyeceklerini görüyorlar”
Erdoğan: “Türkiye’yi başka türlü dize getiremeyeceklerini gördükleri için tüm yıldırma imkanlarını ekonomi alanında kullanıyorlar. Dolar artışı sırasında fiyatları hızla yükseltenler var. Şimdi döviz düşüşüyle birlikte fiyatların da aynı hız ve aynı oranda inmesini bekliyoruz. Günde birkaç kez fiyat etiketi düzenleyenler hiç kusura bakmasınlar. Bunun takipçisi olacağız. Finans kısmındaki dengeyi kısa sürede oturtacağız. Yaz aylarıyla birlikte ülkemizde artık bambaşka bir ekonomi iklimi hakim olacak.”
