CHP Lideri, Türkiye'nin 5 sorunu için 3 çözüm önerisini açıkladı

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, partisinin haftalık olağan toplantısında konuştu. Türkiye’nin şu anda 5 sorunu olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bu sorunların çözümü için 3 öneri sundu. Seçim Kanunu’nda değişiklik yapılması durumunu da değerlendiren Kılıçdaroğlu, “AK Parti sonraki seçimde iktidardan düşeceğini çok iyi biliyor. Bunun için sürekli değişiklik yapmak istiyorlar. Amaçları, koltuğu korumak. Ama millet artık kararını verdi, ne yapsanız faydası yok. Seni yolda edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

SİYASET 15.03.2022, 16:36 15.03.2022, 17:16
CHP Lideri, Türkiye'nin 5 sorunu için 3 çözüm önerisini açıkladı

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin haftalık olağan grup toplantısında konuştu. Yurt içi ve küresel gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, sözlerine Tıp Bayramı ve doktorlar ile ilgili cümleleriyle başladı. Türk doktorların 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlayan Kılıçdaroğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: “Size, ‘Giderlerse gitsinler.’ diyorlar. Hayır! Siz gitmeyeceksiniz! Biz el ele verip onları göndereceğiz!”

“Devlet denen kurum haksızlık yapmaz”

“Devlet ismini verdiğimiz kurum, haksızlıkların yapıldığı bir kurum değildir. Devlet kurumu, tüzel kişiliktir. Devleti yöneten siyasal iktidardır. İktidar, kararlar alır ancak bu kararları alırken haksızlık yapmamalıdır. Kamuya iş yapan yüklenicilerle ilgili yasa çıktı. Arkadaşlarımız bu yasa önerisine itiraz etti ancak yine de bu öneri onaylanarak yasalaştı. Bu yasa, kimsenin sorununu çözmüyor. Büyük firmaların çoğu iflas etmek üzere. Bu sorunu çözemiyorlar. Ama biz iktidara geldiğimizde bu sorunların nasıl çözülebileceğini göreceksiniz. Alın terinin bizim iktidarımızda ne denli önemli olduğunu göreceksiniz.” şeklinde konuşan Kılıçdaroğlu, Türk Telekom’un büyük kısmının satılması hakkında da şunları dile getirdi: “Türk Telekom resmen soyuldu. Şirket, Hariri ailesine peşkeş çekildi de kimsenin sesi çıkmadı. Her şey satıldı. İnternetin altyapısı da güçlendirilmediğiyle kaldı. Biz, internet erişiminde büyük oranda güçlü çekmeye başladık.”

Çiftçiye bedava elektrik sözünü yineledi

“Aylar önce Şanlıurfa ziyareti gerçekleştirdik ve oradaki çiftçilerimize elektriğin ücretsiz verileceğini söyledik. Sonra Diyarbakır’a gittik. Buradaki çiftçilerimiz de bedava elektrik istediler. Bu konuda çalışmalarımızı tamamladık. Kısmetse onlara da bedava elektrik sağlayacağız. Siverek’te de söyledim, Diyarbakır’da da söyledim. Eğer sözün gereği yerine getirilirse ben de sözümü tutacağım. Yatırım teşvik belgesini vereceksin. Diğer şirketlere verdiğin gibi vereceksin. Güneş panellerini kuracağımız hazine arazisini de vereceksin. EPDK lisansını vereceksin. TEİAŞ da bizim uygulamalarımıza engel çıkartmayacak. 6 şehirde çiftçilerimize aşamalı olarak bedava elektrik vereceğiz. 5 bin MW yani Akkuyu’da üretilecek elektrik kadar elektriği çiftçilerimize bedava vereceğiz. İktidarımız sürecinde önce bizim insanımız kazanacak. Bunu Devlet Bahçeli de duysun. Afrika’da yer kiralıyor, Kılıçdaroğlu Diyarbakır’a gidiyor ve bedava elektrik vereceğini söylüyor, cümlesini kuruyor. Bana nasıl gittiğimin ve bunları nasıl söylediğimin hesabını soruyor. Hiç kimse unutmasın ki bizim ruhumuz, Kuva-i Milliye ruhudur. Bu ülkenin adalet, liyakat, büyüme ve değişme dönüşümüne kimse karşı koyamayacak.”



“Ülkemizin 5 sorunu için 3 çözümümüz var”

“20 senelik sürecin sonuna gelinirken finans sistemimiz artık çöktü. Türk lirası değer kaybetmekten helak oldu. Var olan paralarımız Merkez Bankası’nda 128 milyar Dolar olarak biriktirildi ancak o kadar paranın nereye gittiği belli değil. Şu anda Merkez Bankamızda bir cent bile bulunmuyor. Kendisinin bakiyesi eksi 43 milyar Dolar. Ülkemizi o kadar büyük sorunların, sıkıntıların içine soktular ki artık kapı kapı dolaşıp borç para ister oldular. Bu finansal çöküş de ticari çöküşümüzü adeta koşarak getirdi. Artık tüm vatandaşlar anlık yaşamaya başladı. Vadeli satışlar neredeyse bitti. Elektrik ve doğalgaz başta olmak üzere birçok zam geldi ve gelmeye de devam ediyor. Tedarik zinciri büyük oranda koptu, artık kapanmayacak durumda. Kimsenin kimseye inancı kalmadı. Milyonlarca kişi açlık sınırının altında hayatını sürdürmeye çalışıyor. Bir yandan da sosyal çöküş yaşıyoruz. Boşanma davalarının ne kadar arttığından haberiniz var mı? Aile kurumunun temeline dinamit yerleştirdiniz. Ama umurunuzda mı? Ne yazık ki hayır! Uyuşturucu kullanımı almış başını gidiyor. Hangi ile gitsen en az bir kişi gelip şehri uyuşturucu batağından kurtarmamızı istiyor. Ülkemizde her gelir grubuna göre uyuşturucu satılıyor. Bu böyle giderse büyük felaketler yaşayacağız.”


“Hapishanelerimizde neden uyuşturucu baronu yok sizce?”

“Ülkemizde her gün kilolarca uyuşturucu satılıyor ama hapishanelerimizde hiç uyuşturucu baronu yok. Neden sizce? Bu baronlar hapse girmez çünkü her biri bir siyasetçiyi satın almıştır. Bu ülkenin İçişleri Bakanı, ‘Ayda 10 bin Dolar alan siyasetçi var.’ dedi ama kimsenin sesi çıkmadı. Devlet Bahçeli’ye bunu sordum, hala da soruyorum: Ülkemizin bayrağını arabasında taşıyan rüşvetçi kim? Bu benim kanıma dokunuyor. Ağrıma gidiyor. Ben, o rüşvetçiyi bulup burnundan getireceğim her şeyi. Bunların yanında bir de kültürel çöküş yaşıyoruz. Suriyelilerin kültürü bizim kültürümüze karıştı. Mevlana, Yunus Emre ve Ahi Evran kültürü nerede kaldı? Siz iktidar olarak kültürümüzü korumak zorunda değil misiniz? Bu ülkenin demokratik değerleri tahrip edildi. Gazetelerimiz kapatıldı, dergilerimiz kapatıldı. Artık üniversitelerimiz üniversite olmaktan çıktı. Entelektüel zenginliğimiz tüketildi. Politik çöküş de işin bir diğer yanı. 600 milletvekilinin görev yaptığı meclise de bakın! Bu meclisin el kaldırıp indirmekten başka ne işlevi kaldı? Öyle bir dönem gelecek ki artık 600 milletvekiline de gerek olmadığını söyleyecekler”

“Büyük oranda itibar kaybı yaşıyoruz, çöküyoruz”

“Ülkemiz, gerek kendi içinde gerekse küresel çapta itibar kaybına uğradı. Devleti yöneten kişinin bir güç karşısında ses çıkarmaması, politik çöküşün katmerlenmesi anlamına gelir. Papazı bırak dediler papazı bıraktı. İşte bu, politik çöküşün göstergesidir. Bu, ülkemizin itibar kaybının göstergesidir. Çürüme ve yozlaşma, bürokrasimizi esir aldı. Yolsuzluklara karşı birleşen ve o kağıtlara imza atmayanlar da var. Onların alınlarından öpüyorum ve teşekkür ediyorum. Peki tüm bunları nasıl düzelteceğiz? Bunların çözümü 3 şeyden geçiyor: yeni kurum, yeni kural ve yeni kadro. Devletin çürümesine ve yok olmasına engel olmak için tüm kurumlara liyakat sahibi kişileri atamak gerekir. Ülkemizde on binlerce namuslu bürokrat var. Bunların tamamı da bizim kadromuzda. Bizim iktidarımız döneminde onlar atanacak. Yolsuzluk yapan herkesin burnundan getireceğiz. Merkez Bankası’nda artık arkeologlar çalışmayacak. Örneğin bir güreş sporcusu banka yönetiminde olmayacak. Rüşvet alanlar büyükelçilikte çalışmayacak. Her işi, ehline teslim edeceğiz. Bu kirli ilişki ağını yok edeceğiz.”



“Yeni kurallarla yeni bir Türkiye doğacak”

“Devleti yönetirken kurallar koymak zorundasınız. Devlet, şeffaflık sağlamak zorunda, istatistikleri yayınlamak zorunda. Bu ülkede istatistikler bile yayınlanmıyor. Devlet, attığı her adımı milletle paylaşmak zorundadır. Siyasette hesap verilebilirlik vardır. Ben milletten oy alırken vaatte bulunuyorsam sonrasında bunun hesabını vermek zorundayım. Bizim iktidarımız döneminde Hesap Komisyonu kurulacak. Sayıştay, uluslararası standartlara göre denetimde bulunacak. Kimin savurganlık yaptığını ifşa edeceğiz ve haram lokmayı bitireceğiz. Saraylar, ofisler, uçaklar olmayacak. Biz, vatandaşlar için çalışacağız. Bu konuda siyasi ahlak kanunu çıkartacağız. İhale takipçisi ve rüşvetçi siyasetçiler meclis çatısı altında barınamayacak. Meclis çatısı altına girenler birikimli, bilgili, erdemli, ahlaklı ve iradesine sahip olan kişiler olacak.”

“Yeni kurumlarla vergimizi koruyacağız”

“İktidarımız döneminde yeni kurumlar inşa edeceğiz. Örneğin Stratejik Planlama Teşkilatı kuracağız. Bir devlet kendisi plan yapacak. Yapamaz mı? Afrika’ya gidin, onlar plan yaparlar öyle mi? Bu planlama nedense bizde yok. Ulusal Vergi Konseyi’ni kuracağız. Vergi adaletini, kimin ne kadar ödediğiniz, bu vergilerin nerelere harcandığını kamuoyuyla paylaşacağız. Senelik olarak vergi raporu yazılacak. Aile Destek Sigortası Kurumu oluşturulacak. Geçinemeyenlere, geliri olmayanlara en az asgari ücret düzeyinde yardım yapılacak. Kimse kimsenin yoksulluğunu bilmeyecek. Var olan kurumlarda da düzeltmelere gideceğiz. Örneğin Merkez Bankası Başkanı’nı düzelteceğiz. Bu başkan artık ülkemizi düşünecek bir başkan olacak. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın bağımsız olmasını sağlayacağız. Vergi denetimi politik olmaktan çıkartılacak. Kamu İhale Kurumu’nda değişikliğe gideceğiz. Açacağımız ihalelerde şeffaf olacağız. Sosyal Konsey yeniden kurulacak. Düzenli toplantılar yapılarak ülkenin güncel durumu görüşülecek. Peki bunlar yeterli mi? Asla! 4 ayaklı stratejimiz olacak.”

Seçim Kanunu değişikliği hakkında 

“Seçim Kanunu’nda değişiklik yapmak istiyorlar. Gideceklerini anladılar. Amaçları, bir şekilde koltuğu kaptırmamak. Ancak öyle şey yok! Bu millet kararını verdi. Çok yakında seni de yanındakileri de gönderecekler. İstersen bu kanunu sabah, öğlen, akşam günde 3 kez değiştir. Biz seni yolcu edeceğiz. Biz, milletimizin iradesinin meclise taşınmasından yanayız. Seçim barajının yüzde 3 olmasını istiyoruz. Koltuk için siyaset yapılmayacağını söylüyoruz. Hiç endişen olmasın. Seni paşalar gibi göndereceğiz."

Yorumlar (0)