CHP lideri Kılıçdaroğlu: "29. Madde'nin iptali için AYM'ye gidiyoruz"

Partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulunan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, dezenformasyon yasasının iptali için AYM’ye gideceklerini açıkladı.

SİYASET 18.10.2022, 14:32 18.10.2022, 17:18
CHP lideri Kılıçdaroğlu: "29. Madde'nin iptali için AYM'ye gidiyoruz"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. 

“Yüreğimizde derin acılar var”

Bartın'ın Amasra ilçesinde yaşanan maden faciası hakkında açıklamalar yapan CHP lideri, "Keşke üzüntülü bir günde olmasaydık, bu kadar problem yaşanmasaydı. Ama 41 kardeşimizi toprağa verdik. Babasız kalan evlatlar var. Her birimizin yüreğinde derin acılar var. Neşeyle grup toplantılarına başlamak isterim. Bu kadar ayrılık, kopukluk doğru değil. Siyasetin bu kadar acımasız olması yanlış. Derin bir acı var. Günahtır, yazıktır bir memleket böyle yönetilemez. 20 senedir hala önlem mi alacaksınız? Dünyada maden kazalarında bir numarayız. Dünyada herkes maden çıkarıyor, neden en çok ölüm bizim ülkemizde oluyor? 152 bin 698 kaza oldu, 921 kişi yaşamını yitirdi." sözlerini kullandı. 

“Bu ülkeye adalet ya gelecek ya gelecek" şeklinde konuşan Kılıçdaroğlu, "Her ülkede maden ocağı var. Sen eğer devletsen, ilk başta maden ocağına bakarsın, aydınlatmaya, aydınlatmaya, sensörlere bakarsın daha sonra işçiye ‘maden çıkar’ dersin. Devlet bu şekilde çalışmıyor. Sayıştay, müfettiş raporu var görmüyorsun. Soma'dan sonra komisyon kuruldu, 111 önerisi var. 1'ini bile yapmadılar. TBMM Başkanı'na şimdi sesleniyorum; o araştırma raporları göstermelik mi? Göstermelik değilse neden biri dahi yapılmadı? TBMM görevini yapamıyor. TBMM, Saray'ın ipoteği altındadır, bunu kaldıracağız" açıklamasını yaptı.

Kılıçdaroğlu, "Bunların karneleri kırık" sözlerini kullanırken, "Soma'da 301 kişi yaşamını yitirdi. Yargılandılar, Yargıtay ağır cezalar verdi. Ardından birileri devreye girdi, hakimleri değiştirdiler. 12'nci Daire'ye 3 bürokrat atadılar. Cezaları düşürdüler. Bizim iktidarımızda, 301 kişinin de 41 kişinin de hesabını sormazsam namerdim" açıklamasını yaptı.

Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dün arkadaşlarımız bölgedeydi, ailelere bir ziyaret gerçekleştirdiler. Ailelerin büyük dertleri var. Bunun bir cinayet olduğunun farkındalar. Elimizden geleni yapmaya kararlıyız. Hakkınızı aramak boynumun borcudur.Son 20 yılda 921 kişi hayatını kaybediyor. Devlet dediğiniz kurum, insanının can ve mal güvenliğini sağlar. Biz belli odaklara hizmet veren bir devlet kabul etmiyoruz. Uyuşturucu baronları ile birlikte olacaksın, yolsuzluk yapanlarla olacaksın, hırsızların dosyasını kapatacaksın, rüşvet alanları büyükelçi olarak atacaksın ama Bay Kemal susacak... Susmayacağım, susmayacağım. Masum öğrencileri hapse atacaksın, KHK ile adamların işine son vereceksin... Devletin gücü bunlara mı yetiyor? Adalet, adalet. Söz verdim. Bu ülkeye adalet ya gelecek ya gelecek. Her ülkede maden ocağı var. Devletsen önce maden ocağına bakarsın. Sensörlere, havalandırmaya, aydınlatmaya bakarsın, düzenli kontrol edersin. Ardından Tüm kontrolleri yaptık, her şey dosdoğru' dersin. Ayrıca müfettişleri görevlendirir. Devlete aitse Sayıştay'ı görevlendirir. Rapor gelirse gereğini yapar. Sosyal devlette mekanizma bu şekilde çalışır. Bizim gibi aklını saraya kiralamış olanların çoğunluğu oluşturduğu Meclis'te devlet bu şekilde çalışmıyor."

“TBMM, sarayın ipoteği altında”

Dün Merkez Bankası Başkanı, Plan Bütçe Komisyonu'na geliyor. Bilgi istiyorlar, 'Bilgi vermem' diyor. Gönül isterdi ki, Plan Bütçe Komisyonu başkanı 'Sen kimsin? Bu soruya yanıt vermek zorundasın' demesi gerekiyor. Diyemiyor, derse saraydan fırça yiyecek. TBMM tam anlamıyla görevini yapamıyor. TBMM, Saray'ın ipoteği altındadır. Allah kısmet ederse bu ipoteği kaldıracağız.

Bir dönem maden faciaları neticesinde yaşamını yitiren kardeşlerimizin evlatlarına devlet iş versin diye bir kanun teklifi verildi ve kabul edildi. 2013-2014 döneminde kabul ettiler. Sonra yeniden kazalar oldu. Bunların evlatları da iş sahibi olsunlar, reddettiler. Şehitler arasında ayrım yapıyorlar, kaza sonucu yaşamını yitiren kömür şehitleri içinde ayrımcılık yapıyorlar. Bunun da sözünü veriyorum.”

Muhterem İnce ve İrfan Fidan tepkisi

Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Biri, Erdoğan tarafından AYM’ye atandı. O iki kişinin yemin törenine gitmedim. O iki kişi Anayasa Mahkemesi’ne layık değildir. O iki kişi eğer gücünü Erdoğan’dan alıp ve onun isteğiyle atandıysa ki atandığını biliyoruz, AYM’de hâkimlik yapamazlar. Çünkü saray karşısında bağımsız bir şekilde duramazlar. Makamını saraya borçlu olan yargıç, adalet ve Türkiye için en tehlikeli olan kişidir.”

Dezenformasyon yasası: “Anayasa Mahkemesi’ne gideceğiz”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Resmi Gazete'de yayınlanan basın kanunu ile ilgili "Türkiye bir yandan bu tarz acıları yaşarken bir de sansür yasası geçirdiler. Gazeteci özgürce eleştirecektir. Eksiğimizi, hatamızı görelim. Soruşturarak, araştırarak yazması lazım. Sansür yasası MHP’li ve AK Partili vekillerin oylarıyla kabul edildi. 29'uncu madde için yürütmeyi durdurma talebiyle Anayasa Mahkemesi'ne, ardından da tamamının iptali için Anayasa Mahkemesi'ne gideceğiz" açıklamasını yaptı.

Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti: 

"AYM Başkanı Saray'daki zata bakarak doğrudan güçler ayrılığını anlatıyor. AYM'nin süreci dinlemesi için davet ettiği Alican Uludağ, pergoleci Fahrettin telefon ediyor 'içeri almayın' diyor. Şu düzene bakar mısınız?

ABD ziyareti: “Bilimle iş dünyası arasındaki ilişkiyi gördüm”

CHP lideri Kılıçdaroğlu, "ABD'ye gittim ama her kafadan bir ses. İlk başta 'Niye, hangi gerekçeyle gideceksin' şeklinde bir sor. Siz ülkeyi yönetmeye talipseniz, bir vizyonunuz, hayaliniz ve hedefinizin olması lazım. Bunların vizyonu, cebim nasıl dolar vizyonu. 21'inci yüzyıl teknoloji ve bilim çağıdır. Bunu inkar eden hiçbir devlet büyüyemez ve gelişemez. Bilim devrimi yaşıyoruz. Ne Bahçeli ne de Erdoğan, ilk kez bilim ekonomisini benden duyuyorlardır. Sosyal bilgi ekonomisini hayat geçirmeliyiz. MIT'ye gittim, laboratuvarlarını gezdim, profesörlerle görüştüm. Dünyanın bir numaralı üniversitesine gidip bilim ve teknolojideki devrimsel gelişmeleri görmek adeta suç oldu. Bilimle iş dünyası arasındaki ilişkiyi bizzat gördüm. Orada bizim bilim insanlarımız da çalışıyor. Eğer Türkiye, bölgesinde ve dünyada saygın ülke olacaksa teknoloji devrimini kaçırmaması gerekiyor. Osmanlı sanayi devrimini kaçırdığı için battı. Müthiş icatlara imza atıyorlar. Yeni bir dünya medeniyeti inşa ediliyor. Vallahi haberleri yok. ‘Sen neden ABD'ye gittin?’ diyorlar. Senin vizyonun da aklın da yetmez. Sen bilmezsin. ABD, 40 milyar dolarlık çip yatırımı yapıyor. Biz burada ne yapıyoruz? Buzdolabı yapmakla övünüyorlar. Dünyayı bilmiyorlar. Devlet bu şekilde yönetilmez. Sevgili Bahçeli, ben seni ABD'ye davet ediyorum. Ben bizzat uçak biletini alacağım. Boston'a gideceğiz. Orada tüm masraf bana ait. Ertesi sabah ben New York'a hangi saatte gittiysem aynı araçla gideceğim. Beraber Boston'dan New York'a gidelim. Manhattan adasına gidelim. Orada giden para fakir fukaranın parasıdır. Benim oraya gidiş sebebim, o ve ailesi milyon dolarla oynuyor. Önce bunu konuşalım. Yeniden oradan Washington'a gideriz. Yanına da senin 17/25'i gösteren saat var ya onu al."

Yorumlar (0)