Bakandan İslam Zirvesi’nde 'Filistin' çıkışı

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 14. İslam Zirvesi'ne katılan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Filistin'de tarihin yeniden yazılmasını, adaletin ekonomik çıkarlara değişilmesini, haysiyet ve meşruiyetin göz ardı edilmesini kabul etmeyeceğiz. Filistin ve Kudüs davası, her zaman hepimiz için asıl mesele olmaya devam edecek. " açıklamalarında bulundu.

SİYASET 01.06.2019, 13:59 01.06.2019, 14:08
Bakandan İslam Zirvesi’nde 'Filistin' çıkışı

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suudi Arabistan'ın ev sahipliğinde Mekke'deki Safa Sarayı'nda düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 14. İslam Zirvesi'nde üye ülke liderlerine hitap etti.

Tüm İslam aleminin Kadir Gecesi ve yaklaşmakta olan Ramazan Bayramı'nı tebrik ederek sözlerine başlayan Çavuşoğlu, Müslüman dünyası için barış, huzur ve refah dileklerini sundu.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin bu toplantıyla İİT Zirve Dönem Başkanlığı'nı Suudi Arabistan'a devrettiğinin altını çizerek, bu görevin İİT'nin en üst düzey makamı ve temel politika yapıcı organı olduğunu anımsattı.

Bu zirvenin İİT'nin kuruluşunun 50. kuruluş yıl dönümüne denk geldiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "İİT, Birleşmiş Milletler'in (BM) ardından dünyanın en büyük ikinci uluslararası kurumu durumunda. Bu da Ümmet'in ortak tavır ve sesinin somutlaşmış halidir." dedi.

“ADALETİN EKONOMİK ÇIKARLARA DEĞİŞİLMESİNİ KABUL ETMEYECEĞİZ”

Çavuşoğlu, İİT'nin kuruluş nedeni olan Kudüs meselesinde aradan geçen 50 yıla karşın halen gelecek için karmaşık sorunlara sahip olduklarını anlatarak, "İslam dünyası, başta Filistin olmak üzere, hepimiz için son derece endişe verici meseleler söz konusu olduğunda sarsılmaz birliğe ihtiyaç duyuyor." ifadelerini kullandı.

Müslümanlar arasındaki bölünme ve ayrışmaların, Filistin işgalini sürdürmeyi amaçlayanların işine yaradığına işaret eden Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"Uygulanabilir bir çözüme giden yol, ilgili BM kararlarına ve belirlenmiş parametrelere dayanmalıdır. Filistin'de tarihin yeniden yazılmasını, adaletin ekonomik çıkarlara değişilmesini, haysiyet ve meşruiyetin göz ardı edilmesini kabul etmeyeceğiz. Filistin ve Kudüs davası, her zaman hepimiz için asıl mesele olmaya devam edecek. 1967 sınırlarını esas alan, başkenti Kudüs olan, bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kurulmasını sağlamayan herhangi bir barış anlaşması reddedilecek. Eğer Allah esirgesin, tarihi sorumluluğumuzu yerine getiremezsek Ümmet ve Allah önünde hesap veririz."

“SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜN KORUNMASINDAN YANAYIZ”

Çavuşoğlu, Zirve Dönem Başkanlığı süresince gerçekleştirdikleri çalışma ve sonuçlarına ilişkin bilgi verirken, "İİT'in kuruluşundan 50 yıl sonra, Ümmet'in barış, güvenlik, istikrar ve refahı halen ciddi zorluklarla karşı karşıya. Suriye ve Libya'dan Yemen, Körfez bölgesi ve ötesine kadar birçok acil çözüm bekleyen sorun var." ifadelerini kullandı.

Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasından yana olduklarının altını çizen Çavuşoğlu, Suriye halkının acılarını dindirmek için hem müzakere masasında hem de sahada yoğun çaba sarf ettiklerini kaydetti.

Çavuşoğlu, BM'nin Libya ve Yemen’deki çatışmalara çözüm bulma çabalarını desteklediklerine vurgu yaparak, bu ülkelerin siyasi bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne de bağlı olduklarını söyledi.

“DAĞLIK KARABAĞ SORUNU ÇÖZÜLMELİ”

Azerbaycan topraklarının yüzde 20'sinin işgal altında olduğunu anımsatan Çavuşoğlu, "Dağlık Karabağ sorunu, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü, egemenliği, uluslararası hukuk ve ilgili BM kararları çerçevesinde çözülmeli." diye konuştu.

“MÜSLÜMAN AZINLIKLARIN ÖZGÜRLÜKLERİ SALDIRI ALTINDA”

Çavuşoğlu, Kıbrıs meselesi ve Müslüman azınlıkların durumuna ilişkin ise şunları söyledi:

"İİT'de Kıbrıs Türk Devleti adı altında gözlemci üye olarak temsil edilen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), bugün insanlık dışı ambargo ve tecrit altındadır. Bu haksız muamelenin üstesinden gelmek için İİT'nin Kıbrıslı Türklerle dayanışmasını takdir ediyoruz. Batı'da, Asya ülkelerinde ve dünyanın bazı diğer bölgelerinde Müslüman azınlıkların dini hakları, özgürlükleri ve saygınlığı saldırı altında. İİT olarak, mevcut koşulların gereğine uygun olarak bu azınlıkların durumlarına azami hassasiyet göstermeliyiz."

Yorumlar (0)