Bahçeli’den Lozan Antlaşması’nın yıl dönümünde önemli mesaj…

MHP lideri Devlet Bahçeli, Lozan Antlaşması’nın 98’inci yıl dönümü sebebiyle yapmış olduğu açıklamada önemli mesajlar verdi. Bahçeli, “Lozan Antlaşması, hala ilk günkü muhtevasını ve manasını koruyan bir onur belgesi niteliğindedir.” şeklinde konuştu.

SİYASET 24.07.2021, 19:32
Bahçeli’den Lozan Antlaşması’nın yıl dönümünde önemli mesaj…

Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli, Lozan’ın 98’inci senesinden dolayı açıklamalar yaptı.

Lozan Antlaşması’nın Türk Kurtuluş Savaşı’nın diplomatik ve siyasi bir tacı olduğunu söyleyen Bahçeli, şunları söyledi:

“Bu anlaşma metni, Türk milleti aleyhine asırlarca hazırlanan ve Sevr anlaşmasıyla tamamlandığı zannedilen büyük bir suikastın çöküşünü ifade eden bir belgedir. Benzeri daha önce olmayan bir siyasi zaferin eseridir. Bu sözün müellifi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Konu ise Lozan’dır. 98 sene önce bugün imzaya açılmış olan Lozan Antlaşması, hala ilk günkü muhtevasını ve manasını koruyan bir onur belgesidir.

“Üstünden 98 sene geçmesine karşın güçlü bir şekilde ihtiva olmaktadır”

Sevr akbabalarının kanat çırpmış olduğu bir zamanda istiklal iradesinin küresel boyutta bayraklaşması Lozan Antlaşması’yla mümkün olmuştur. 1918 tarihinde incinmiş olan milli gurur, 1919 senesinde Samsun’dan, 1922 yılında Lozan’a kadar aşama aşama tedavi edilmiş ve 24 Temmuz 1923 tarihindeyse Türkiye çağdaş, bağımsız bir milli devlet olarak uluslararası arenalarda hükümranlık haklarını ve varlığını kabul ettirmiştir. Lozan Antlaşması, küresel münasabetlerdeki kılavuz ilkelerini üzerinden 98 sene geçmesine karşı güçlü bir şekilde göstermektedir.

Türk milletinin yürek ve ahlak mukavemetini kırma, o kırıktan emperyalizmi geçirmeye yönelik hevesi kursaklarında kalmıştır. Geçmişin ne kadar derinine geçebiliyorsak, geleceğin ufkuyla daha da ilerisini o kadar görebiliriz. Lozan Antlaşmasıyla Türk milletinin varlık hakları ve bekası diplomatik bir ustalıkla güvenceye alınmış, Türk asırlarının müdafaası gerçekleştirilmiştir. İdeolojik dogmalar, siyasi önyargılar ve fikri saplantılarla Lozan Antlaşması’nı kutuplaşmanın dehlizlerine göndermek tarih bilmezlik ve insafsızlıktır.

“Lozan, Türk Kurtuluş Savaşı’nın diplomatik tacıdır”

Bu bir Hezimet mi? Zafer mi? sorularına cevap aramak yerine, Lozan’ı tanımak, ruhunu özümsemek ve kavramak gereklidir. Lozan Antlaşması, Anadolu’da o güne kadarki 852 senelik mevcudiyetimizin gelecek bin senelere millet halinde ve güvenle taşıma şuurunun belgelere kazınmış, masalarda karara bağlanmış bir irade künhüdür. Bu anlaşma Türk Kurtuluş Savaşı’nın diplomatik ve siyasi bir tacıdır. Bugünün penceresinden bakarak marazi ve maksatlı bir şekilde bunu analiz etmek iyi niyetten mahrum edilmiş bir yanılgıdır.

Lozan Antlaşması'nın imzalandığı otel...

“Lozan Antlaşmasını milli ve tarihi duruş prizmasından okumak lazımdır”

Lozan Antlaşması’nı mizaca ve meşrepe göre yorumlamak yerine, tarihi ve milli bir prizmadan görmek, en isabetli ve sağlıklı seçenektir. Milli Mücadele, stratejik ve askeri bir zaferin gazilik ve şehadetle yoğrulan kahramanlık beratıdır. Lozan Antlaşması muhteşem bir fecirin hac karşısında düşmeyen bir hilalin diplomatik ve siyasi başarısıdır. Bu başarının gölgelenmesi konusu hemizetin ve zilletin ta kendisidir.

Lozan’da bulunan Türk delegasyonu sırtını hem teslimiyeti reddeden milletin iradesine hem de tarihe yaslamıştır. Emperyalizmin kurmuş olduğu masanın karşısına Sakarya geçmiş, Büyük Taarruz dikilmiş, Dumlupınar çıkmıştır.

“Lozan Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti’ni tescilleyen bir belgedir”

Bugünlerde Lozan’a karşı olanlar ve Lozan’dan yana olanların sınıflandırılmasına tevasül eden kimi güdük akıllılar tarihten nifak üretmeye çalışmanın ve zırvanın damgalı failleridir. Bu kişiler şunu iyi bilmelidir ki, Lozan Antlaşması Türkiye Cumhuriyeti’nin kuran bir belge değil, tescil eden 143 maddelik bir belgedir. Ülkemizin siyasi ve hukuki egemenliğinin hükmü şahsiyeti, aynı zamanda da ebedi varlığı Lozan ile temellenmiş ve bu konu bir kez daha açılmamak üzere kapanmıştır. Bu vesileyle Milli Mücadele kahramanlarını, aziz şehitlerimizi ve Lozan delegasyonunu rahmet ve saygıyla anıyorum. İçinden geçmiş olduğumuz bugünlerde, ülkemizin çeşitli bölgelerinde görülen heyelan ve sel felaketlerinden duymuş olduğum üzüntüyü de özellikle ifade etmek istiyorum.

“Afet illerinde yaşayan insanlarımızın yanındayız”

Başta, Artvin ve Rize olmak üzere, aşırı yağışlardan kaynaklanan felaketlerle karşı karşıya kalan yörelerimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum. Bu doğal afetlerde yaşamını kaybedenlere ise Allah’tan rahmet diliyorum.

Afet alanlarında bulunan yöre insanlarımıza her türlü desteği vermeye hazırız. Her zaman yanındayız. Bununla beraber bütün gazetecilerin de 24 Temmuz Gazeteciler Günü ve Basın Bayramı’nı tebrik ediyor, gönülden sevgi ve salamlarımı iletiyorum.”

Yorumlar (0)