Bahçeli’den dikkat çeken göçmen yorumu: Bayrama gidebilenlerin geri dönüşlerine lüzum yoktur

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, göçmenlere dair son dönemlerdeki tartışmaları değerlendirdi. Bahçeli, bu insanların ölüme terk edilemeyeceğini söyleyerek, “Şu da var ki, bayram sebebiyle ülkelerine gidebiliyorlarsa ve sorun yaşamıyorlarsa, bunların geri dönüşleri de lüzumlu değildir.” dedi.

SİYASET 31.07.2021, 16:43 01.08.2021, 14:45
Bahçeli’den dikkat çeken göçmen yorumu: Bayrama gidebilenlerin geri dönüşlerine lüzum yoktur

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, göçmenlere dair son dönemlerde yaşanan tartışmaları değerlendirdi.

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın, “Yabancı uyruklu abonelerimizin, katı atık, su fiyatları başta olmak üzere kimi ücretlerine 10 kat zam yapacağız.” şeklindeki açıklaması sorulan Bahçeli, “Bu karar skandal ve skandal bir karardır. İnsanlık değerlerine suikasttır. Irkçılıktır, ayrımcılıktır, milletin anicenaplığıyla bağdaşmayan bir ilkelliktir. Ne yapacaklar, oksijenden mi para alacaklar?” değerlendirmesi yaptı. Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bolu Belediye Başkanı ilinin başka sorunlarıyla uğraşırsa daha da hayırlı bir iş yapmış olur. Milletimizin tarihinde kendisinden yardım isteyerek sığınan kimseyi zalimlere vermek yoktur. Tarih de bilmiyorlar bunlar. Ecdadı tanımıyorlar. Bu yanlış kararın hukuktan dönmesi oldukça önemlidir.”

Bahçeli, düzensiz göç ile tam saha halinde pres yapıldığını ve bu durumun güven verdiğini söyleyerek, “Sınır güvenlik önlemleri arttırılıyor Geri gönderme ve sınır dışı kapasiteleri arttırılıyor. Düzensiz göçü kaynağında önlemek maksadıyla uluslararası mekanizmalar çalıştırılıyor.” dedi. Çalışmalara dair bilgiler veren Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:

“Irak ve İran sınırlarımızda toplamda 149 kilometrelik kısımda devriye yolu ve güvenlik duvarı çalışmaları bitirilmiştir. Hakkari-İran sınır hattının 30 kilometrelik kısmında devriye yolu ve güvenlik duvarı çalışmaları da sürmektedir. Ülkemiz lazım gelen önlemleri sırayla almaktadır. Afganistan’da meydana gelen gelişmeleri dikkatle izlemekte kuşkusuz fayda vardır.”

Türkgün’den muhabirin “Siz göç olgusuna nasıl bakıyorsunuz? Suriyeliler ve Afganlar derken ülke dolup taştı?” sözleri üzerine şunları söyledi:

“İnsanlığın varlığından beri çok önemli bir konu olarak göç meselesi varlığını korumaktadır. Ülkemiz bir göç güzergahında yer almaktadır. Bununla beraber kıtaların kaynaşma ve kavşak noktasındadır. Suriyelilerin ülkelerinde yaşadığı terör, zulüm ve iç karışıklıklar sebebiyle Türkiye başta olmak üzere birçok ülkeye gittikleri biliniyor. Bizlerin misafiridir onlar. Geçici koruma statüsüyle ülkemizdeler. Göçlerine sebep olan vahim olaylar bitmeden ve şiddet sahneleri durmadan onları kapı dışarı çıkarmayı insanlıkla izah edemeyiz, inançlarımızla ters düşer.

Milletimiz ilkesel olarak ülkemizde geçici statüde yer alan yabancı vatandaşların huzurlu ve güvenli şekilde yeniden ülkelerine gönderilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

“Ülkemizin demografik istikbalini düşünmeliyiz”

Fakat öncelikle göçe sebep olan sıcak iklimin soğuması, gerginliğin azaltılması elzemdir. Bu durum ortaya çıkmaksızın bizlere sığınanları ateşe atamayız. Onları ölüme terk edemeyiz. Şu da var: Bayram sebebiyle ülkelerine gidebilenlerin ve bir sorun yaşamayanların geriye dönmelerine gerek yoktur.

Demografik olarak istikbalimizi düşünmek durumundayız. Nüfus istiklalimizi korumak durumundayız. Önümüzdeki 100 yıl ve 50 yıl için demografik bir projeksiyon kurulmalıdır. Nüfusun bileşenleri gelecekte nasıl olacak? Anadolu coğrafyasının demografik dağılımının içeriği nasıl şekillenecek? Suriyeliler bize emanet. Buna diyebileceğim herhangi bir şey yok. Ancak ilanihaye burada kalmaları söz konusu değildir.

Vatandaşlarımızın şikayetlerinden ve sorunlarından birisi de budur.

Gettolaşmaya, asayişsizlik ve şiddet olaylarının yayılmasına ve huzursuzluğun genişlemesine izin verilmemelidir. Öte yanda ülkesi için canını ortaya koyan kişiler varken, öte yanda sığındığı ülkenin plajlarında keyif içerisinde olanlar maşeri vicdanda sorgulanmaktadır. Bu da bir çelişkidir ve tepki toplamaktadır.

“En hazırlıklı partiyiz”

Sınır aşan göçlere ilişkin MHP en hazırlıklı partidir. Konuya ilişkin çok değerli fikir ve ilim insanlarımızla çalışıp 2018 senesinde kapsamlı bir rapor paylaştı. Milletimizin taleplerini görüyoruz. Ancak unutmamak lazım ki bizleri bir güvence olarak gören bu kişileri olaylar bitmeden geri gönderemeyiz. Bununla beraber sığınmacılar herhangi bir kontrole takılmaksızın istedikleri yerlere yerleşmelerini de engellemeliyiz. İstanbul’da sıkıntı bulunmaktadır. Gaziantep ve Kilis başta olmak üzere sınırdaki il ve ilçelerde de çok sayıda şikayet vardır. Vatandaşlarımızın seslerine kulak vermek durumundayız.

“Göç dalgası bizleri zorlar”

Ülkemizde yaklaşık 500 bine yakın Afgan mülteci olduğu biliniyor. Gelecekteki tehlikeli ve riskli süreçte göç dalgasının iyice sınırlara geleceği ve ülkemizi zorlayacağı görülüyor. Buna karşı tedbir almayız ve teyakkuzda olmalıyız.

“Düzensiz göç, adı konmamış bir istiladır”

Bahçeli, “Afganların gelişi konusuna ne diyorsunuz? Kitlesel bir göçten söz ediliyor” sorusuna da yanıt verdi. “Afganistan’ın çatışma ortamı kızışmış vaziyettedir. Ülkenin belirsizlikleri artmıştır. Kırılgan devlet yapısı sürekli derinleşmektedir. Taliban son zamanlarda bilhassa ülkenin kuzeyinde yer alan şehirlerde kontrol alanlarını genişletmiştir.” diyen bahçeli sözlerin şöyle sürdürdü:

“İlk aldığımız bilgiler dahilinde şunu söylemek gerekiyor: Afganistan’daki toplam 398 ilçenin yarısından fazlasında Taliban hakimiyet kurdu. ötekilerini de ele geçirmeye ilişkin mücadele kanlı şekilde devam ediyor. Hiçbir şehir merkezinde Taliban egemen değildir ancak Eylül ayının gelmesiyle beraber şehir merkezine olan saldırıların da yoğunlaşacağı düşünülmektedir. İran, Türkmenistan ve Tacikistan sınır kapıları Taliban’ın elindedir. Özbekistan sınır kapısının da düşmesi bir an meselesi. Son zamanlar Afganistan’da okul öğrencilerini ve sivillerini hedef alan birçok terör eylemi yapılmıştır.

Amerika Birleşik Devletleri, 13 Nisan 2021 tarihinde, Afganistan’dan çekilmeye ilişkin süreci 11 Eylül tarihine dek bitireceğini paylaşmıştır. Çekilme süreci 1 Mayıs tarihinde başlamıştı. Şimdi ise aynı ABD, Irak’tan çekileceğini söylemiştir.

Beyaz Saray’da Biden, Irak Başbakanı’yla görüştü ve Amerika Birleşik Devletleri’nin savaş misyonunun 2021 senesinin sonunda resmi olarak biteceğini ifade etti, elbette ki altında bir bit yeniği bulunuyor. Aslında böyle bir niyetleri yok, çekilmiyorlar, coğrafyamızdaki kuşatmayı da daha sinsi ve sert bir şekilde yoğunlaştırıyorlar. NATO müttefikleri Afganistan’da Kararlı Destek Misyonu dahilinde ülkedeki birliklerini çekti. Anlaşılan NATO ve Amerika Birleşik Devletleri’nin çekilme işlemi büyük oranda bitirilmiştir. Afganistan’da gitgide kötüleşen güvenlik durumu, ekonomik zorluklar, salgın ve kuraklık sebepleriyle insanlığın karşısında yeni bir göç dalgası sorunu meydana geldi.

Son zamanlarda ülkelerini terk etmiş olan Afganların sayısı yarı yarıya artmıştır. Bana gelen son bilgiler ışığında şu bilgileri paylaşmak istiyorum.

2015 senesinde kaynağı Afganistan olan düzensiz göç sayısı 35 bin 921 iken, bu sayı 2016 senesinde 31 bin 360 olmuş, 2017 yılında 45 bin 259 olmuş, 2018 yılında 100 bin 841’e sıçramış ve 2019 senesinde 201 bin 437 olmuştur. Salgının da getirdiği etkiyle 2020 yılının Afgan düzensiz göçmen sayısı 50 bin 161’dir. Bu senenin Temmuz ayının ilk haftası itibarıyla da yakalanmış olan düzensiz Afgan göçmen sayısı 25 bin 643’tür.

Düzensiz göç konusu adı konmamış bir istiladır, demografik yapımıza karşı bir kumpastır. Bölgesel ve küresel güçlerin bu düzensiz göçteki parmak izlerini güzel bir şekilde araştırmak gereklidir. Tehlike alarm verici seviyededir. Yapılmış o lan tahminler dahilinde ifade etmek gerekirse yakın gelecekte 1,25 milyon Afgan’ın İran’a; 1,2 milyon Afgan’ın ise Pakistan’a geçiş yapması bekleniyor.

Üzerinde durulması gerekli olan asıl tehdit ve risk ise göç hareketliliğinin nihai durağının Türkiye olacağı yönündeki yorum ve tahminlerdir.”

Yorumlar (0)