Bahçeli: Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nden geri dönüş yoktur

Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gündemdeki konulara ilişkin önemli mesajlar vererek, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden geri dönüş yoktur” dedi. 

SİYASET 29.11.2022, 13:52 29.11.2022, 14:50
Bahçeli: Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nden geri dönüş yoktur

TBMM’deki grup toplantısında açıklamalarda bulunan MHP lideri Bahçeli, altılı masanın anayasa çalışmasını eleştirerek, “Altısı birden dizilmiş, anayasa takdimi yapıyorlar. Altısını bir araya getirsen bir milliyetçi hareket etmez. Bunların yapacağı anayasa yıkım anayasasıdır. Bunların yapacağı anayasa yenilgilerin egemen olduğu bir toplum sözleşmesidir” ifadelerini kullandı. Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkan satırbaşları şu şekilde:

“Başkaları günübirlik siyaset yapabilir, biz öyle davranamayız”

“Hayat bizimle sınırlı değildir, istisnalar dışında 100 yıl evvelin insanı hayatta değilse 100 yıl sonra da bugünün insanı yeryüzünde olmayacaktır. Başkaları günübirlik siyaset yapabilir, sadece çıkarlarının peşinden koşabilir ancak biz öyle davranamayız. Bizim farkımız Türk milletine duyduğumuz aidiyet bilinciyle engin sevgide saklıdır. Çalışıyoruz, çabalıyoruz, milletimizin her güzel insanıyla kucaklaşıyoruz. Komşu komşunun külüne muhtaçtır. İyi komşu demek aile demektir. Aile demek tek yürek olmuş insanlar demektir. Bizim inancımıza göre evden önce komşu, yoldan önce yol arkadaşlığı lazımdır.”



"Komşularımıza elimizi uzatıyor, samimiyetle sorumluluk üstleniyoruz"

“Biz komşularımıza elimizi uzatıyor, samimiyetle sorumluluk üstleniyoruz. 2023'e doğru aday belli karar net temalı toplantılarımızın yenisini Mersin ilimizde yapacağız. Hanelere sığmayıp taşacağız. Elbette yapacağız, hep birlikte başaracağız. Nerede bir insanımızın varsa iradesine talibiz. Herkesi kardeş bilerek, Cumhur İttifakı'nın muhteşem zaferine birlikte imza atacağız. Birleşmenin yeri al bayrağımızın altıdır. Bölünmeye, ayrışmaya hayır diyenlerle aynı yolun yolcusuyuz. Biz lafla peynir gemisi yürütenlerle oturduğu yerden ahkam kesenlerden olamayız. Hamdolsun sözümüz sağlamdır, özümüz sağlamdır, gövdemiz sağlamdır. 53 yıldır siyasi mazimiz şahittir ki milliyetçi hareketin her mensubu da adam gibi adamdır. Allah'tan niyazım emeklerimizi, niyetlerimizi karşılıksız bırakmaması, bizleri mahcup etmemesidir.”

“Türkiye 2023 yılında terör belasından kurtulacak”

“İstiklal Caddesi saldırısından hemen sonra bölücü terör örgütüne çok daha şiddetli darbeler vurulmuştur. Temizlik harekatı kararlılıkla devam etmektedir. Türkiye 2023 yılında terör belasından kurtulacak, tek bir terörist dahi yakayı kurtaramayacaktır. Sabır ve tahammülümüz kalmamıştır. Terörle mücadelemiz hakkın, hukukun ve helalin müdafaasıdır. Son günlerde maalesef bölücü terör örgütünün saldırılarında şehit olan kahramanlarımız yüreklerimize ateş düşürmüştür. Şehitlerimiz vatan topraklarına emanet edilmişlerdir, sorulacak hesapları namusumuzdur. Aziz şehitlerimize Allah'tan rahmetler niyaz ediyorum. Bütün hainler açık hedefimizdir. Canlı terörist bırakılmamalıdır, alayı birden ekin gibi biçilmeli, silindir gibi ezilmelidir.”

“Bu edepsiz, bilgisiz ekran yüzlerinden gerçekten midemiz bulanmaktadır”

“Kaç gündür dikkatimizi çekmiştir, önüne gelen, askerliğin temel kurallarından bihaber, askerlik yapıp yapamadıkları dahi belli olmayan ne kadar geveze yorumcu varsa televizyonlardan Türkiye'nin kara harekatı şu günde olacak diye konuşmaktadır. Deprem olur bunlar ekrana çıkar, domates, patates, soğan mevzu bahis olur bunlar ahkam keserler. Hep aynı isimler, aynı simalar, aynı maskaralıklar. Aslında potansiyel maksatları terörle mücadeleyi sabote etmektir. Bunlardan bıktık, usandık, bu edepsiz, bilgisiz ekran yüzlerinden gerçekten midemiz bulanmaktadır. Türkiye'nin ne zaman ve hangi şartlarda muhtemel kara harekatını yapacağının yetki ve görevi olmayan kişiler tarafından dillendirilmesi güvenlik zaafıdır. Buna da sınır konmalıdır. Kahraman Türk askerinin planlanmış bir zamanda karadan intikal ederek bölücü terörü kaynağından vurması önümüzdeki temel gündemlerden birisidir.”



“Karşımıza kim çıkarsa sonu teröristlerin sonu gibi olmalıdır”

“Karşımıza kim çıkarsa sonu teröristlerin sonu gibi olmalıdır. Masa başında cetvelle sınır çizen sömürgeci anlayışın açtığı kuyuların kapatılması bir mecburiyettir. Havadan tahrip, karadan da süpürme harekatıyla bölücü terör örgütünün kafası koparılmalıdır. Sınırlarımızın dibine gelen ülkelerin terörle mücadelemize karşı çıkması hukuksuzluğun tescilinden başka bir şey değildir. Ülkelerden duyacağımız ve öğreneceğimiz bir şey de olamayacaktır. Kurt kendi işini kendi gördüğünden boynu kalındır. Bu kalınlık dosta güven düşman korkudur. Göbek bağımızı kendimiz kesebilecek yeterliliktedir. Hiçbir terör örgütüne sessiz kalmadık, kalmayacağız. Yanlış hesap yapmayın, bu hatanın bedelini Çanakkale'de ödediniz.”

“Tarihimiz aradığı gücü Cumhur İttifakı'nda bulmuştur”

“İşbirlikçilerinize bakarız Türk milletini çaresiz sanmayın. Cumhur İttifakı alçak emellere izin vermeyecektir. Hiçbir hain, hiçbir zalim Türkiye'nin yıkımını göremeyecektir. Türkiye'yi yenemezsiniz, teröristlerinizi üstümüze salsanız da hiçbir sonuç alamazsınız. Cumhur İttifakı sıkılmış yumruk gibidir. Tarihimiz aradığı gücü Cumhur İttifakı'nda bulmuştur. İnsanımız kendisini kucaklayan, gerçek sevdayı MHP'de görmüştür. İhanete dur diyenler Cumhur İttifakı'nda birleşmiş ve kenetlenmiştir. Cılız bir ideolojik destekle olup biteni seyretmek yoktur, geleceğin analizini yapmadan oyalanmak yoktur. Günübirlik yaşamanın ve yorumlamanın kimseye ve Türkiye’mize bir desteği olmayacaktır.”

“İç ve dış odaklara karşı uyanık durmalıyız”

“İç ve dış odaklara karşı uyanık durmalıyız. En küçük rehavet ve zaafımız tahmin edemeyeceğiz sorunlara davetiye çıkarabilecektir. Yanlış zamanda uygulayacağımız doğru siyasetin biz inananlara bir şey kazandırmayacağının farkındayız. Hiçbir ortamda ya hep ya hiç diyerek yol alamayız. Bize yol gösteren en önemli kılavuz tarihimizden ders almamız gereken ızdıraplı sayfalarıdır. Kalıcı, sürekli hamleleri savunarak popülist siyasetin kirliliğinden hep uzak durduk. Sürekli olarak önce ülkem ve milletim sonra partim dememiz boşuna değildir. Terörün kökü kazınana kadar durmayacağız. Mutlaka başaracağız. Bizim başarımız, cumhurun başarısıdır. Artık Türkiye tarihinin ana yatağına dönmüştür.”

“Hayvanlara eziyet büyük bir vebaldir”

“Şunu da unutmayınız ilk zafer de son zafer de elbette bizimdir. Boşuna hayal kurulmasın, MHP ve Cumhur İttifakı içinde milletin olmadığı hiçbir hedefi asla kabul etmez, etmeyecektir. Fikir, ülkü, iyi kalp sahibi bir insan geleceğin ahlak mimarıdır. Nefes almak bile şükredeceğimiz bir nimettir. İnsan, Allah'ın en büyük ayetidir. Konya'da bir meczubun hayvanlarına yönelik saldırısı manevi değerlerin ayaklar altına alınmasının çok açık kanıtıdır. Her hayvan emanettir, tıpkı her insanın dünyada emanet olduğu gibi. Hayvanlara eziyet büyük bir vebaldir. Allah bütün canlılara merhamet edilmesini buyurmaktadır. Hayvanlara kötü muamele eden kim varsa kınanmalıdır. Sahipsiz gezen hayvanların da savunmasız insanlarımıza saldırıları da sık sık gözlenmektedir. Son zamanlarda yaşanan olayların varlığı hüznümüzü artırmıştır. Ne insanımızın hayatından taviz veririz ne de bir hayvana yapılan işkenceye sessiz kalırız. Hem insanımız zarar görmesin hem de hayvanlarımız zulme maruz kalmasın düşüncesindeyiz. Zulmün pişmanlığı olamaz, acının cinsiyet ve türü de sorgulanamaz.”

“Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır”

“2023 yılında yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimlerine çok sıkı bir hazırlık döneminden geçiyoruz. Bu süreci sandıkların açıldığı ana kadar da devam ettireceğiz. 2023’e doğru adayımız belli, kararımız nettir. Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Cumhur İttifakı’nın TBMM’de nitelikli çoğunluğa ulaşıp, milletimize ve ülkemize yeni bir anayasa kazandırması başlıca gayemizdir.”

Yeni anayasa mesajı

“Milliyetçi Hareket Partisi olarak 4 Mayıs 2021 tarihinde, Cumhuriyet’in 100’üncü yıl dönümünü kucaklayacak 100 maddelik yeni bir anayasa teklif metnini milletimizle ve siyasi muhataplarımızla paylaşmıştık. O tarihte düzenlemiş olduğumuz basın toplantımızda demiştim ki, bugünkü siyaset sahnesinde, her partinin yeni bir anayasa konusunda destekleyici tavrı görülmektedir. Hiçbir parti veya hiçbir sivil toplum kuruluşu ortaya çıkıp da, yamalı bohçaya dönen, maddeleri arasındaki tutarsızlığı aleni olan darbe anayasasından memnuniyet duyduklarını ileri sürmemiş, sürememiştir. En azından herkes ittifak halinde yeni bir anayasadan bahsetmektedir. Bu ilk aşamada konuşmak, görüşmek, farklı düşünce ve teklifleri paylaşmak için müsait bir zeminin varlığına işarettir. Ancak sıra nasıl bir anayasa yazılsın sorusuna cevap aramaya geldiğinde ne yazık ki, potansiyel anlaşmazlıklar, kutuplaşmış üsluplar kuvveden fiile geçmektedir.”

“Her partinin samimi bir durum muhasebesi yapmasında sonsuz yararlar vardır”

“Her partinin samimi bir durum muhasebesi yapmasında sonsuz yararlar vardır. Önyargıların giyotinine, siyasi angajmanların mayınlı alanına ülkemizi teslim etmek vatan ve millet sevgisiyle şüphesiz bağdaşmayacaktır. Şayet bir toplum sözleşmesinin hazırlanmasına güçlü vurgu yapıyorsak, önce uzlaşmanın erdemine bağlanmamız, sübjektif değerlendirmelerin tutsaklığından da derhal sıyrılmamız gerekecektir. Daha iyiyi bulmak, daha güzele ulaşmak, daha kaynaşmış ve kucaklaşmış bir devlet ve toplum düzenine vasıl olmak ütopya olarak görülmemelidir. Hatırlarsanız düşüncelerimin bir kısmı buydu. Ayrıca bahse konu basın toplantısında şu görüş ve kanaatlerimi de açıklamıştım.”

“Artık uzlaşmak ve yeni bir anayasa hazırlamak milli vecibedir”

“Şu anda önümüzde tarih nehri akmaktadır. Bu nehri yalnızca seyir mi edeceğiz, yoksa yatağını değiştirmek için devreye mi gireceğiz? Elbette karar milletindir, takdir milletindir, irade milletindir. Fakat bizim de milletimizin temsilcileri olarak, onun namına taşıdığımız sorumluluklar vardır. Yaptıklarımız kadar yapamadıklarımızdan, hatta yapmaktan kaçındıklarımızdan da hem bugüne hem de geleceğe karşı mesul olduğumuzun farkındayız. Bu farkındalığın herkese nüfuz etmesi gönülden temennimizdir. Artık uzlaşmak ve yeni bir anayasa hazırlamak milli vecibedir. Buna dudak bükenler, sırt dönenler, yapay kriz çıkaranlar, ipe un serenler, fuzuli bahanelerle konuşmaya bile kapalı duranlar tarih ve millet huzurunda demokratik hesaba şimdiden hazır olmalıdır.”

“Önerimiz ve önceliğimiz 12 Eylül darbe anayasasında tadilat yapmak değildir”

“Önerimiz ve önceliğimiz 12 Eylül darbe anayasasında tadilat yapmak değildir. Maksadımız yırtıklara yama dikmek, eksik ve gedikleri pansumanla kapatmak hiç değildir. Zillet ittifakının dün açıkladığı ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Anayasa Değişikliği Önerisi’ ölü doğmuş, deyim yerindeyse dağın fare doğurması bile mümkün olmamıştır. 1982 Anayasasının 84 maddesinde, 9 bölüm başlığı, alt başlık ve madde başlığında yapılan değişiklik önerileri tamamıyla avunma ve avutmaya dayalı beyhude bir çabadır.”

Muhalefete tepki: Bunların kafası karmakarışıktır

“Birbirlerinin kulağını çekmek için pozisyon alanların ortak bir akılla anayasa yazması, anayasa hazırlaması ham bir hayaldir. Bu kadar zahmete niye girdikleri, bugüne kadar zillet partilerinin 55 defa birbirlerini hangi amaçla ziyaret ettikleri, 9 defa niçin toplanıp dağıldıkları belirsizliğin kuytusunda asılmış bir muamma levhası olarak karşımızdadır. Bunların kafası karmakarışıktır. 1982 anayasasında çalakalem yaptıkları mevzi değişiklikleri, 150 yıllık anayasa geleneğinde yeni bir sayfa açmanın heyecanı ve gururu olarak takdim etmeleri kelimenin tam manasıyla zırvadır, işin özünde de tevili imkansız bir çarpıklıktır.”

"Bunlardan hiçbir yol, hiçbir halt olmaz, olamaz"

“Zillet ittifakının anayasa değişiklik önerisi tarihi geriye sarmak, akıntıya karşı kürek çekmek, devletin temellerine dinamit yerleştirmek, güçlenen Türkiye’ye pranga vurmak, milletin takdir ve tercihine kara çalmaktır. Zillet ittifakı Türkiye’nin çivisini çıkarmak için zehirli önerilerini sıralamış, esas itibariyle de geçmişin tezahüründen başka hiçbir şey söyleyememiştir. Ülkemizin hızını kesmek için bariyer oluşturan, barikat diken, hendek açan, siper kazan zillet ittifakının hevesi kursağında kalacak, yayından çıkan ok bir daha sadağına girmeyecektir. Bölücü ve teröre batmış sözde siyasi partilerin kurtarılması, hatta aklanması amacıyla parti kapatılmasını özde hukukun konusu olmaktan çıkarıp yasama organının takdirine bağlayan zillet ittifakının akıl hocası HDP’dir, PKK’dır, terör yedekleridir. Hazırlanan önerinin amacı olarak, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni yürürlükten kaldırıp güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişi sağlamak olarak gösterilmesi özürlü bir siyasi zekanın komplosudur. Diyorum ki, bunlardan hiçbir yol, hiçbir halt olmaz, olamaz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden geri dönüş yoktur. Bunu da herkesin böyle bilmesi lazımdır.”

Yorumlar (0)