Azerbaycan dönüşü uçakta gündemi değerlendirdi: "Ben taarruzdayım"

Azerbaycan ziyaretinin tamamlayan Erdoğan, uçakta gazetecilerin gündem ile ilgili sorularını yanıtladı. Bu ziyaretinde Aliyev ile Ermeni işgalinden kurtarılan Zengilan ve Fuzuli’de bir araya geldiklerini, buradaki imar ve kalkınma çalışmalarını bizzat görerek, bölgenin ekonomik kapasitesinin canlanması için yapılan faaliyetleri yakından takip ettiklerini söyleyerek Azerbaycan’ın başarılarıyla gurur duyduklarını belirtti.

“Tüm kurum ve kuruluşlarımız Azerbaycan’da omuz omuza”

 Bu ziyaretinde Aliyev ile 8 ayda bitirilen Fuzuli Havalimanı’nın açılışını yaptıklarını söyleyen Erdoğan, kilit önemde bulunan bir güzergahın hayata geçirildiği müjdesini verdi.

Ziyareti kapsamında, 8 ay gibi rekor sürede tamamlanan Fuzuli Uluslararası Havalimanı'nın açılışını Aliyev ile yaptıklarını dile getiren Erdoğan, böylelikle kilit önemdeki bir hava ulaştırma güzergahının hayata geçirilmiş olduğuna dikkati çekti.

 Erdoğan Türkiye olarak bölgede istikrar ve barışın tesisinde ulaştırma hatlarının önemine de dikkat çekti. Zengilan’da akıllı tarım projelerini de inceleyen Erdoğan, “Azat edilmiş olan Azerbaycan topraklarının en yakın tarihte başka ülkelere örnek olacak refah ve üretim merkezi olacağına inanıyorum. Bütün bu alanlarda bizim de tüm kuruluşlarımız, kurumlarımız kardeş Azerbaycan ile birlikte çalışıyor” dedi.

“Büyükelçilik krizi kapandı”

Cumhurbaşkanı Erdoğan 4 senedir cezaevinde tutuklu olan Osman Kavala’nın serbest bırakılması yönünde çağrı yapan 10 büyükelçinin Türkiye’nin restine karşılık verdiği tepkiyle ilgili olarak gazetecilerin bu çıkışı Davosta’ki ‘one minute’ olayına benzetmeleri üzerine şunları söyledi:

“Bizim attığımız bu adım asla birilerine yapılan bir gövde gösterisi değildir. Sadece Türkiye’de görev yapmakta olan büyükelçilerin Türkiye’nin iç işlerine karışmaması manasındadır. Viyana’nın 41. Maddesini onların benden daha iyi bilmeleri gerekir. Çünkü büyükelçilerin kendilerini birebir ilgilendiren bu sözleşmeleri çok iyi bilmeleri lazım. Kaldı ki, sen Türkiye gibi bir ülkede görev yapıyorsun. Burasının bir kabile devleti olmadığını bilmeli. Biz sadece bu maddeyi hatırlattık. Tabi Amerika büyükelçisi de bu işe karışmış olduğu için Biden nezaket gösterdi ve ilk açıklama kendisinden geldi. Daha sonra 9 tanesi de ona tabi olarak peşinden geldi. Bu iş böylece kapandı.”

“Bende geri adım atmak yok, ben hep taarruzdayım”

Erdoğan, Amerikan gazetelerinde yer alan “Erdoğan kaçtı, geri adım attı” gibi manşetleri de "Ben hep taarruzdayım. Benim kitabımda geri adım atmak yok" diyerek yanıtladı.

Kasım ayı sonunda Avrupa Konseyi’nin Türkiye ile ilgili Osman Kavala hakkında bir süreç başlatılabileceği anımsatılarak bu konudaki görüşün belirleyeceği olabileceği ifade edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bu konudaki beklentilerini soran gazetecilere “Benim bir beklentim yok açıkçası. Biz bildiğimizi okuruz. Konsey’in fikrini de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ni de dinleriz. Gereği neyse yapılacak. Ben makamım gereği görevimi dört dörtlük yaparım. “Şu ne der, bu ne der?” diye bakmam. Ölene kadar da aynen devam edeceğim” şeklinde konuştu.   

“Biden ile Glasgow’da görüşeceğiz”

Önümüzdeki günlerde Glasgow ve Roma'da ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmesine ilişkin soru sorulması üzerine Erdoğan, “Roma’da değil ama sanırım Glasgow’da görüşeceğiz. F-35’lerle ilgili kendileriyle görüşmemiz gerekiyor. Sonuçta bizim 1 milyar 400 milyar dolarlık bir ödememiz var. Bize gelen bilgiye göre karşı tarafın bize ödeme yapacakları gibi bir planları olduğunu anlıyoruz. Ama kendilerinden bu konuyu öğreneceğiz. En üst düzey olarak ben ve Biden ile konuşmam isabetli olacaktır. Böyleyse ona göre bir anlaşma yapacağız” dedi.  

“Devlet Bahçeli yüzde 7’yi kabul etti”

MHP lideri Bahçeli ile görüşmesinde yeni anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu’nun gündemde olup olmadığını soranlara Erdoğan; “Bu konuları değerlendiriyoruz. Devlet Bey benim teklif ettiğim yüzde 7’yi aynen kabul etti. Onlar da “siz nasıl uygun görürseniz o bizim için kabuldür” açıklamasını yaptılar. Dolayısıyla bu yüzde 7 olayının kanunda bu şekilde olması üzerinden hareket edeceğiz” şeklinde konuştu ve anayasa ilgili çalışmalarda “gönül diğer partilerin de hazır olmasından yana” değerlendirmesini yaptı.  

“Her türlü iftirayı attılar, bunlar hukuk tanımaz”

TÜGVA, TÜRGEV ve Ensar Vakfı’nın neden saldırı altında olduğunun sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadeleri kullandı: “Bay Kemal ve yandaşları adeta hukuk tanımaz bir güruh. 10 yıllık anlaşma olduğu halde üçüncü yılında kalkıp dışarı atma gayretleri bunların cibilliyetini gösteriyor. Aynı şey Ensar ve TÜRGEV için de geçerli. Her türlü iftiraları attılar. Bu sadece bir şeyi gösterir, bunların ne denli hukuk tanımaz olduğunu. Bunların hukuka saygısı olmaz zaten böyle bir adım atmazlardı. Allah milletimizi bunların eline düşürmesin. İnsanların sırtındaki ceketi bile alırlar bunlar.  

“Para almasalar ayakta duramazlar”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’un CHP’li belediyelerin hükümetten eşit kaynak alamadıkları açıklamasına da Erdoğan; “Hepsi yalan. Bu belediyeler hakları olan ne ise istisnasız olarak alıyor. Almasalar ayakta duracak mecalleri kalmaz. Yatırım yapamaz, maaş bile ödeyemezler. Bu parayı aldıkları içindir ki, sağa sola rahatça para dağıtıyorlar. Bu dediğiniz kişi ne vergi denen olayı, ne maliyeyi, ne de belediyelerin gelir kaynaklarını bilir. Önce bunu öğrensin. CHP’li belediyelerde hizmetlerin ne kadar eksik olduğunu ve sürekli aksadığını zaten herkes biliyor” diyerek cevap verdi.

"Millet terörle mücadelede yanımızda"

TBMM’de kabul edilen sınır ötesi tezkeresi ile de ilgili olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şu sözleri sarf etti: “Bunlardan farklı bir şey beklenmez ki. Zillet ittifakı olarak HDP ve CHP’nin oyları zaten belliydi. Cibiliyetlerinin gereğini yapmış oldular. Sadece İyi Parti farklı bir karar ortaya koydu. Biz terörle mücadeleye, zaten onların desteğinin tamamen dışında devam ediyoruz. Terörle mücadelemizde millet bizimle beraber. Bu mücadelemizi her yerde kararlı bir şekilde sürdürüyoruz.”