Akşener: “İşe bir yüzükle başlayan adam şimdi sarayında smoothie yudumluyor”

İYİ Parti Lideri Meral Akşener, haftalık olağan grup toplantısında konuştu. Ekonomi konusuna sıklıkla değinen Akşener’in konuşmasından öne çıkan başlıklar şu yöndeydi: “Ben, bu kişilerin sıkıştıkça tarih vermelerine gerçekten bayılıyoruz. Bize ta geçtiğimiz senenin ağustos ayında enflasyonda en yüksek rakamı göreceğimizi sonra düşüşün başlayacağını söylemişlerdi. Hani? Verdikleri hiçbir tarih tutmadı. Enflasyon lotosu grubuna Nebati Bakan da katıldı. Hani şubatta inişe geçecekti? O da olmadı. Sonra yine çıktılar, yaz ayında düşüşe geçecek dediler. O da olmayacak büyük ihtimalle. Şimdi de vade kısa olduğu için yalanlarının ortaya çıkacağını anlayınca sene sonu demeye başladılar. Nebati Bakan’ın affını isteyeceği gün yaklaştıkça enflasyonun aralık ayında düşeceği yönündeki cümleleri de başladı. O zamana kadar paket olacağını bildiği için de enflasyon topunu yeni bakana attı. Bu kişilerde bir de vatandaşa tavsiye verme huyu var. Nebati Bakan sık sık sabretmemizi söylüyor ki gerçekten ibretlik bir cümle. Derin yoksulluk la mı mücadele ediyorsunuz, diyor. Sabredeceksiniz, diyor. Gıda fiyatları altında eziliyor musun? Sadece sabret. 2500 TL ile geçinemiyor musun? Sadece sabret."



“Erken seçim artık mecburiyet haline geldi”



“Milletin sabır taşı çatladı siz hala tavsiye verme derdindesiniz. Bu üstün zekalı kişiler, konu saray olduğunda ise çok farklı davranıyor. Müteahhit mevzu olduğunda bir ihale daha diyorlar. AK Partili dayısı olan pudra sevdalısı gençlere ATM’den maaş kartı diyorlar. Bay Kriz’in ucube modelinin iflasının göstergeleri işte bunlardır. Ülkemiz, daha fazla bu şekilde yönetilemez. Erken seçim artık mecburiyet halini almıştır. Kendileri seçimi 2023 senesinde gerçekleştirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bizleri oyalamaya çalışıyorlar. Yasaları kendi lehlerinde çevirip kaçınılmaz sonlarından kaçmaya çalışıyorlar. Ancak az kaldı. O sandık bir gün gelecek. Milletimiz İYİ Parti diyecek. Bizim iktidarımızda da kimse sabretmek zorunda kalmayacak. Biz, faiz belasını da enflasyon canavarını da def edeceğiz.”







“Bay Kriz’in etkisini kiralarda net şekilde görüyoruz”



 “Bay Kriz ve iktidarının etkisini en net şekilde kiralarda da görüyoruz. Büyükşehirlerde kiralar artık uçmuş durumda. Mahkemeler, mal sahibi ve kiracı davalarıyla uğraşıyor. Bayram geliyor. Bu bayramda iktidar yorulmasın diye bizim arkadaşlarımız emekli ikramiyeleri için çalışma yaptı. Dolara göre 3700 TL TÜFE’ye göre de 2860 TL bayram ikramiyesi verilmesi gerekiyor. Ev sahiplerinin kiracıları çıkardıklarını görüyoruz. İnsanlarımız şu anda her şeyi bırakmış önce barınma sorununu çözmeye çalışıyor. Öte yandan vatandaşlık garantili konut satışları da devam ediyor. Bugün konut problemi artık ciddi bir boyut aldı. Öte yandan Sayın Erdoğan kameraların karşısına geçip büyük bir mutlulukla ‘Ben ülkemi pazarlamakla mükellefim.’ diyebiliyor. Kendisi, halkımızı yoksullaştırıp işçilerimizi köle edip topraklarımızı kirletip milletimizin varlığını satarak sömürge valisi olmayı tercih ediyor. Yabancılar 2021 senesinde 59 bin konut satın almışlar. Bu da zaten yüksek olan kiraları artık astronomik seviyelere çıkardı. Bu ihanettir! Bu ihanet sonucunda en güzel semtlerimizin en güzel evlerinde bir tek Türk bile yaşayamıyor. Türk vatandaşları artık sahillerimizde tatil yapamıyor. Gençlerimiz artık kendi ülkelerindeki şehirleri bile gezemiyor.”



“Çiftçiye düşman bakan gitti, zulmü hala bitmedi”



“AK Parti iktidarının tarım politikası tek kelimeyle berbat. Çiftçilerimize, üreticilerimize çile çektirmeye devam ediyorlar. Çiftçilerimize düşman olan bakan gitti ancak çiftçilerin zulmü bitmedi. Bay Kriz, ithalatı hala çare olarak sunuyor. İthalatla gıda enflasyonunun düşürülemeyeceğini kaç kez söyledik. Bu enflasyon sarmalından çıkışın tek yok çiftçilerimizin teşvik edilmesi ve üretimi artırmaktır. Yaz geldiğinde fiyatlar düşecekmiş. Böyle bir mantık olabilir mi? Elektrik zamları derhal geri alınmalıdır. Şu anda sıcaklıklar yükseliyor. Tarımda sulama bu ay başlayacak. Çiftçilerimiz de bu aydan itibaren yüksek elektrik fiyatlarıyla yüzleşecekler. Tarımsal sulamada kullanılan elektriğe gelen yüzde 100 zam, üreticilerimiz için çok yüksek. Çiftçimizin tek derdi de elektrik değil. Pek çok tarlada iklim krizi yaşanıyor. Tam sonunda bahar geldi derken kış geri döndü, zirai donlar ekinlerde hasara yol açtı. Yılların emeği verilen ağaçlar şimdi sökülecek. Ancak ağaçların zararları TARSİM kapsamına girmiyor. Çiftçilerimiz artık hava şartlarından dolayı da risk altında. İktidar bu konuda hızlı adımlar atmalıdır. Çiftçilerimizin kredi ödemeleri ertelenmeli ve finansman desteği sağlanmalıdır.”







“Biz, sistemi değiştirmek için yola çıktık, geliyoruz”



“Bir diğer yandan asgari ücretle çalışan milyonlarca vatandaşımız da artık evine ekmek götüremiyor. Asgari ücrete gelen zamlar yeniden güncellenmelidir. Emekli maaşı en düşük 2500 TL’ye çıkartıldı. Ancak o para bile ayın sonunu getirmeye yetmiyor. Devletimiz artık Bay Kriz ve partisinin elinde aciz kalmış durumda. Kamu hizmetleri artık vatandaşlarımız için eşit olarak yerine getirilmiyor. Kendileri, kendi hatalarının bedellerini millete kesiyor. Bu sistem, ucube bir sistemdir. Biz İYİ Parti iktidarında, kamu hizmetinde amacı kâr elde etmek için şirketlerle vatandaşlarımızı hiçbir şekilde muhatap etmeyeceğiz. Devletimiz ile vatandaşlarımız arasına kimseyi sokmayacağız. İktidarımızda sözleşmelerdeki yatırımların yapılıp yapılmadığını tek tek kontrol edeceğiz. Biz, bu ucube sistemi değiştirmek için yola çıktık, geliyoruz.”



“Vatandaşların seslerine kulaklarınızı mı tıkadınız?”



“Geçtiğimiz hafta İzmir’deydik. Menderes ilçesinde bir fırıncı arkadaşımız şunları söylüyor: ‘Yaptığımızın işin artık bir önemi kalmadı. Bu işi sürdüremiyoruz.’ Bir kasap kardeşimiz ise kiloyla et alan kalmadığını, insanların 20-30 liralık et aldığını söylüyor. Kendisine haftada bir gelen vatandaşlar artık ayda bir geliyorlarmış. Oruçlu kadın bir kardeşimiz ise diyor ki ‘Evimde yiyebileceğim bayat bir ekmek bile yok.’ Kemalpaşa’da markette 18 yaşındaki bir gençle karşılaştık. Bana soruyor ki ‘Hak ettiğimiz yeri bulabilecek miyiz?’ Bunu, daha bu yaşta gelecek endişesi olmaması gereken oğlumuz söylüyor. Çocuklarımızı, gençlerimizi bu hale getirdiler. Bugün gençlerimizin aklındaki tek soru bu. Hepsinin gelecek hakkında derin kaygıları var. Unutulduklarını, umursanmadıklarını ve yok sayıldıklarını düşünüyorlar. Bu duyduklarımı artık yüreğim kaldırmıyor. Peki bu iktidardakiler nasıl huzurla uyuyor?”



“İşe bir yüzükle başlamışlardı konu nerelere geldi”



“Bu işe yüzükle başlayanlardı onlar. Kocasının kendisine taktığı bilezikleri sözde dava uğruna bunlara verdiler. Çocuklarının rızıklarından keserek İslam adına, dava adına bunlara verdiler. Peki o bir tek yüzüğün sahibi şimdi nerede? Sizin çocuklarınıza, cebinde 20 lirası olmayan çocuklarınıza, dünyayı gezin diye tavsiye veriyor. Bu yüzüğün sahibi kendi sofrasında smoothie içiyor. Bu yüzüğün sahibinin kolundaki saatin fiyatını biliyor musunuz? Bu yüzüğün sahibi, sizlerin cebinden 24 milyar TL alıp aile dostu Hariri’nin cebine koyuyor.  Bu harami düzen artık sürdürülemez. Sizin çocuğunuz iş bulamadığı için mülakatta elendiği için para istemekten utandığı için yüzü yere eğik dolaşıyor. Öte yandan bu yüzüğün sahibinin yandaşlarının çocukları atanarak harami düzeni sürdürüyor. Bu düzen artık kul hakkının dibine vurmuş bir düzendir. Bu kişileri artık sandıklarda emekliye sevk edeceğiz.”