Akşener hakkındaki FETÖ davasında karar

Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Veysel Kaçmaz'ın kararında, gizli tanık 'Yağmur'un 4 Ağustos 2016 tarihinde Cizre Cumhuriyet Başsavcılığına vermiş olduğu ifadede, "Örgütün son dönemdeki stratejilerinden biri partilerden birine sızmak ya da eğer mümkünse yeni bir parti oluşturmaktır. Bildiğim kadarıyla buna dönük olarak Meral Akşener adlı kişi kullanılmaktadır. Akşener'in muhtelif yerlerde cemaat toplantılarına iştirak ettiğini ve cemaatin talimatlarına göre çalıştığını biliyorum." iddialarının da olduğu bazı kısımlar aktarıldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan tahkikat çerçevesinde İYİ Parti lideri Akşener'in, Sakarya'ya bağlı Sapanca ilçesinde FETÖ ile iltisaklı bazı şahıslarla gizli toplantı gerçekleştirdiği iddiası üzerine araştırmalar yapıldığı bildirilen kararda, Meral Akşener'in cep telefonlarının HTS kayıtlarının detaylı bir şekilde incelenmesi neticesinde 'bahse konu şahıslarla irtibat ve baz birlikteliğinin olmadığı' kaydedildi.

Kararda, gerçekleştirilen araştırma neticesinde Akşener'in, FETÖ'nün haberleşme uygulaması ByLock'u kullanmadığı, Bank Asya'da hesabına, terör örgütüyle iltisak ve irtibatlı firmalarda çalışma kaydına; terör örgütüyle iltisaklı ve irtibat derneklerde ise üyelik kaydına rastlanmadığı bildirildi.

MASAK raporu doğrultusunda, Akşener'in banka hesapları çerçevesinde FETÖ ile iltisak ve irtibatlı şahıs ve kuruluşlarla para transferi görülmediği belirtilen kararda, Meral Akşener'in ülke dışı çıkış kayıtları ve seyahat yaptığı uçaktaki yolcu listelerinin detaylı bir şekilde incelendiği, 2014 senesindeki bir Avrupa seyahatindeki yolculardan yalnızca biri hakkında FETÖ üyeliği suçundan tahkikat yürütüldüğü, bu şahısla da Akşener arasında baz birlikteliği ve telefon irtibatı olmadığı ifade edildi. 



"Tespit edilmedi"

Kararda, şu bilgiler aktarıldı:

"(Meral Akşener'in) Kullandığı telefon hatlarının HTS kayıtlarının BTK'dan (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu) sağlandığı, kayıtların incelenmesi neticesinde haklarında örgüt üyeliğinden tahkikat yürütülen fakat örgütün mahrem yapılanması çerçevesinde olduklarına ilişkin herhangi bir veri olmayan şahıslarla telefon irtibatlarının olduğu, bahse konu irtibatların büyük çoğunluğunun eski tarihlere dayandığı, ayrıca bu şahıslardan bir kısmı hakkında tahkikat makamları tarafından kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararlar verildiği, bu haliyle de HTS kayıtlarında örgütsel nitelikte irtibatları tespit edilmediği anlaşılmıştır."

Tanık Koruma Kanunu doğrultusunda gizli tanık beyanının bir başına hükme esas alınamayacağına işaret edilen kararda, şu ifadelere yer verildi:

"Zanlının FETÖ ile irtibatlı olduğuna, örgütle hiyerarşik bir bağ kurup, yoğunluk, çeşitlilik, süreklilik içeren eylemler yaparak silahlı terör örgütü mensubu olduğuna ve bunu son döneme değin sürdürdüğüne dair hakkında kamu davasının açılmasını haklı kılacak nitelikteki her türlü şüpheden uzak, inandırıcı, kesin ve yeterli bir delil elde edilemediğinden hakkında takibata yer olmadığına ilişkin karar vermek gerekmiştir."