Akşener'den Erdoğan'a 2023 eleştirisi: "Düpedüz yalan söylemişsin"

Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti lideri Meral Akşener, gündemi değerlendirdi.

“Bugün, yarın ne olacak?”

"Enflasyon son 20 yılın zirvesinde" şeklinde sözlerine başlayan Akşener, "Türkiye ekonomi modeli artık tüy dikti. Durum böyle olunca bay krizin hisseli harikalar kumpanyasına güvenen ve inanan kimse de kalmadı. Gördü ki olmuyor, geleceğe vurgu yapmaya başladı. Yakın zamanda kahve falı da bakarsa hiç şaşırmayın" dedi.

"Milletimiz taneyle domates alıyor" sözlerini kullanan Akşener, "Bay kriz '2053'te ulaştırma harika olacak' diyor. Milletimiz temel gıdaya ulaşamıyor, bay kriz '2071 olağanüstü olacak' açıklamasını yapıyor. Bugün, yarın ne olacak? Millete masal anlatmayı bırak" açıklamasını yaptı.

“2023 hedefleri hayal oldu”

Akşener, Erdoğan’ın 2023 hedeflerini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:

"2023 yılı neler vaat ediyordun? Kişi başı gelir 25 bin dolar, ihracat 500 milyar dolara yükselecek, işsizlik ise bu aşamada yüzde 5'lere düşecekti, Kars’tan Edirne'te yüksek hızlı tren hatları yapılacaktı. KOP, DAP, GAP gibi projeler bitmiş olacaktı. Türkiye dünyanın tahıl merkezi ve bölgenin en ileri demokrasisi haline gelecekti. 2023 hayal oldu. ‘Anayasa'yı değiştireceğim' açıklamasını yaptı, değiştirdi. Kendini başkan yaptı, sonra ucube sistemi getirdi. Saray yapacağım gibi bir şey demedi fakat onu da yaptı. Millet eziyet çekerken 500 milyon dolar değerindeki uçakla gezeceğim de dememişti ama şükürler olsun onu da yaptı. 2023 yılına 8 ay kala milletimiz yağ ve ekmek kuyruğunda bekliyor. Tahıl ambarı yapacağını söylediği Türkiye, buğday ithal etmesi yüzünden belediyeler artık ekmek karnesi dağıtıyor. Nakliyeciler haftalar boyuncca bekliyor. Anayasa vaadinde bulundukları Türkiye'de çeteler gazetecileri, siyasetçileri dövüyor ve evler basılıyor. Sayın Erdoğan, senin masallarını biz çok dinledik. Bunları sen vizyon olarak değil, iktidarda kalmak amacıyla, düpedüz yalan söylemişsin. Bu masallardan usandık, bıktık. Sandığı getir, kararı milletimiz versin."

Kaşıkçı davası: “Kaça sattınız?”

Eleştirilerini sürdüren Akşener, sözlerine şöyle devam etti:

"İhracatla büyüyeceğiz açıklamasını yaptılar ama Kaşıkçı davasını ihraç ettiler. Bay kriz, kaça sattınız Kaşıkçı davasını? Devletin egemenlik hakkını, Türkiye'de işlenmiş olan bir cinayetin davasını kaça devrettiniz? Geçmişinin farkında olmayanlar, bugünü ve yarını koruyamaz. Dünyada para bol olduğu dönemde 20 yıl iktidarda kaldılar fakat bir türlü devlet insanı haline gelemediler. Beceriksizliklerini dış güçlere, faiz lobilerine havale ettiler. Kendileri dışında herkes suçlu. Herkes hain, suçlu, terörist ve nankör oldu. Ama AK Parti ak kaşık kaldı. 20 sene sonunda suçlayacak birileri de kalmadı. İlk seçimde kim suçlu, kim suçsuz göreceğiz.”

Bursa ziyareti: “Bay kriz, nasıl anlatacaksın?”

Bursa'da vatandaşlarla görüşmesine yönelik bilgi veren İYİ Parti lideri Meral Akşener, şunları aktardı:

"Bir çiftçimiz ‘50 bin nüfuslu 'Yenişehir ilçesinde, buna benzer 50 dükkan kapalı. Bu, memleketin en eski peynircisiydi. Bir ton suyu 500 TL’ye satıyorlar, her gün 2 ton su harcıyorum. Yazın 5 ay boyunca bu parayı her gün veriyorum. Bizi Mısır firmalarına, ABD şirketlerine esir ettiler' diyor. Bir diğeri,  'İşler iyi demek isterdim fakat çok kötü. Cevizin kilosu 120 TL’ diyor. Emekli bir öğretmen, 'Türkiye kendine yetmekte olan bir tarım ülkesidir' şeklinde anlatırdık. Öğrencilerimiz ‘Neden şimdi bu durumdayız' diye bağırıyorlar. Kanada'dan nohut, Rusya'dan buğday, Brezilya'dan hayvan ithali yapıyoruz fakat daha kötüsü, savaştaki Ukrayna'dan çiçek yağı ithal etmek adına neler yaşadık. Bay kriz, nasıl anlatacaksın”

“Susacaksınız, gençlerin sesini duyacaksınız”

Gençlerin problemlerine değinen Akşener, şunları aktardı:

"Gençlerimizin durumu kötü. Gençler kendileriyle ilgili acı bir değersizlik hissi ve haliyle umutsuzlukla mücadele halindeler. Gösterdikleri özveri ve çaba yok sayılıyor. Endişeleri, dertleri dinmiyor. Sesleri duyulmuyor, dinlenmiyor. Soruları soruyorum, onlar konuşuyor. Onlar anlatıyor dinliyorum. Çözümlerimizi, İYİ Parti olarak hazırlıyoruz, kürsüden seslerini duyuyoruz. Gençleri dinlemeye tenezzül edemeyenlere, diğer coğrafyalarda gelecek hayali kurduran kişilere sesleniyorum; siz susacaksınız artık, çenenizi kapatacaksınız. Bir gencimiz '5 sene sonra nerede olacağım’ diye düşünmek yerine, 5 sene sonrasına nasıl varacağımı düşünüyorum. Türkiye'de yaşamaktan yorulduk’ diyor. Diğer bir gencimiz 'Bu devlet, gençlere bir gençlik borçlu. Eğer imkanları varsa gençler, yurt dışına çıkmalı diyorlar fakat bu ekonomik durumda, bu tarz bir açıklama oldukça absürt’ diyor. Bu gençlerimize tropik ziyaretler ve aromalı kahve dışında başka önerin var mı?

Bir diğer gencimiz, 'Ailede, siyasette ve üniversitede özne olamıyoruz. Gençler değersiz hissediyor' diyor. Gaziantepli bir gencimiz, 'Kar yağdığı zaman bir arkadaşımız, bir hafta boyunca dışarı çıkıp para harcamayacağız' sözlerini duydum' şeklinde anlatıyor. Diğeri, 'Önüme bakabilmem için ilk başta başımı karnımdan kaldırmam lazım’ sözlerini kullanıyor..

Sevgili gençler, onlar sizleri duymasa da biz sizi dinliyor ve duyuyoruz. Onlar sizleri umursamasa da bizler, İYİ Parti olarak önemsiyoruz. Sizin ortak sıkıntılarınız var, sizi birbirinizin karşısına dikemiyor, bölemiyor. İşsizlik ve ifade özgürlüğü hepinizin problemi”