Akşener'den Biden ve Erdoğan eleştirisi

ABD Başkanı Joe Biden, 1915 yılındaki olayların yıl dönümüne ilişkin açıklamasında 'soykırım' sözcüğünü sarf etti. Biden, söz konusu açıklamasında, "Her sene 24 Nisan'da, Osmanlı döneminde meydana gelen Ermeni Soykırımı'nda ölen insanları anıyoruz." dedi. 

Biden'ın açıklamalarına sert bir şekilde tepki gösteren İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Biden’ın bugün gerçekleştirmiş olduğu açıklama, tarihi gerçeklerden uzak olup, Türk milletinin itibar ve onuruna yönelik ağır bir saldırı niteliğini taşımaktadır." şeklinde konuştu.

Yazılı açıklamada bulunan Akşener, şöyle devam etti:

"Konuşulanlar halktan saklandı"

"Dün akşam saatlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Biden arasında yapılan ve Sayın Erdoğan’ın uzun bir süredir heyecanla talep ettiği telefon görüşmesi akabinde; iki başkentte gerçekleştirilen açıklamaların içeriğindeki farklılıkları ve aynı zamanda görüşülen hususlardan bazılarının yurttaşlarımızdan esirgenmeye çalışıldığı gerçeğini ibretle gözlemlemiş olduk.  

İktidar tarafından haftalardır beklenen telefonun, 23 Nisan tarihine rastlatılmasının, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlaması ile hiçbir ilgisinin olmadığı gibi bu telefon görüşmesinde 'sözde Ermeni soykırımı' konusunun gündeme gelmemiş olması da tabii ki mümkün değildir. 

Nitekim Joe Biden’ın bugün gerçekleştirmiş olduğu açıklama, yukarıdaki değerlendirmelerimizi teyit ettiği gibi, tarihi gerçeklerden uzak olup, Türk milletinin itibar ve onuruna yönelik ağır bir saldırı niteliğini taşımaktadır.

Dün gerçekleştirmiş olduğum uyarı ve çağrı niteliğindeki açıklamada; ahlaki ve siyasi sorumluluk gözetilmeden sarf edilen 'soykırım' sözcüğünün, ABD Başkanı Joe Biden tarafından ifade edilmesinin, Türkiye ile arasındaki ilişkilere ağır bir zarar vereceğine kuşku yoktur. 

"Ahizeyi Biden'ın yüzüne kapatmalıydı"

Tüm bunların yanında, gerçekleştirilen telefon görüşmesinde, bu niyet ifade edildiğinde, ahizenin Biden’ın yüzüne kapatılamamış olması, NATO Zirvesi vesilesi ile görüşme beklentisinin halen daha sürdürülmesi, iktidarın bu dengesiz ve densiz ilişkideki acizliğinin ortaya çıkmasından başka bir şey değildir.

Bu itibarla, sözde 'soykırım' sözcüğünü ağzına alanları, tarihi tekrar yazmaya çalışanları, buna gereken cevabı veremeyenler ile konjonktürel ve mevsimlik politik çıkarları iki devlet halkı arasındaki dostluk bağına tercih edenleri, bu vesileyle en şiddetli şekilde kınamayı bir görev bilirim."