Akşener: Bahçeli bana ‘Fosforlu Cevriye’ dedi

İYİ Parti Lideri Meral Akşener, ‘Fosforlu Meral’ tag’inin nereden ve niçin geldiğini 5 yıl evvel yol yürüdüğü arkadaşlarının daha iyi bildiğini vurgulayarak, “MHP Lideri Bahçeli, Konya’dan üst kurul delegelerini çağırdı, orada ‘Fosforlu Cevriye’ dedi” açıklamasında bulundu.

SİYASET 10.03.2021, 12:53 10.03.2021, 14:24
Akşener: Bahçeli bana ‘Fosforlu Cevriye’ dedi

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Meclis grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunurken, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin de kendisine ‘Fosforlu Cevriye’ dediğini ifade etti.

Doğu Akdeniz meselesinde Mısır’ın kilit rolü hesaba katılmadan, Mursi ile olan arkadaşlık bağı, politikaların önüne geçtiğini vurgulayan Akşener, “Gelinen noktada, birçok Müslüman ülke gibi, Mısır da, Doğu Akdeniz meselesinde, Yunanistan’dan yana taraf oldu. Biz de kala kala dört parmakla yapılan Rabia işareti kaldı” diye konuştu.


İYİ Parti Lideri Meral Akşener, İnsan Hakları Eylem Planı’na da değinerek, “Hukukta reformdan, yeni anayasadan, insan hakları ile ilgili adımlardan bahsediyorlar. Bahsediyorlar, icraata gelince de etrafta yoklar” açıklamasında bulundu.

“Fosforlu Meral tag'inin nereden geldiğini, niçin geldiğini 5 yıl evvel yol yürüdüğümüz arkadaşlarımız bilirler. Bahçeli, Konya’dan üst kurul delegelerini çağırdı ve orada bana 'Fosforlu Cevriye' dedi” ifadelerini kullanan Akşener, “Genç 2 üst kurul delegesi, bunu tam da kastedildiği manada, fahişe olarak algıladılar ve ağlayarak yanıma geldi” dedi.

Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar satırlar ise şöyle:

“İktidarı, defalarca uyardık. Dedik ki; ‘Devleti yönetmek, ülkemizin ve milletimizin çıkarlarını gözetmeyi gerektirir. Özellikle uluslararası ilişkilerde, şahsi dostluklarınızı değil, devletlerarası ilişkiyi esas alın.’ Dedik ki; ‘Devlet Başkanları ile dostluk elbette önemlidir. Ama iki ülke arasındaki ilişki, liyakatli diplomatlarla, devlet esaslı yürütülmelidir.’ Peki dinlediler mi? Hayır. Sayın Erdoğan ne yaptı? Tüm dış politikamızı, şahsi kankalıklarına endeksledi. 

‘Elimizde Rabia işareti kaldı’

Suriye’yle, Rusya’yla, ABD’yle, Almanya ve İtalya’yla ilişkiler, hep aynı kafayla yürüdü. Mısırla olanlar da aynı zihniyetin ürünü. Mursi’ye ‘kankam’ dedi, Sisi’ye tavır aldı, büyükelçi çekti, iş dünyamızın, milyar dolarlık ticareti ve yatırımları, heba olup gitti. Doğu Akdeniz meselesindeki kilit rolü hesaba katılmadan, Mursi ile olan arkadaşlık her şeyin önüne geçti. Ve gelinen noktada, birçok Müslüman ülke gibi, Mısır da, Doğu Akdeniz meselesinde, Yunanistan’dan yana saf tuttu. Kala kala elimizde ne kaldı? Dört parmakla yapılan Rabia işareti kaldı.

‘Böyle idarecilik olmaz’

Biz iktidar ortakları gibi, koltukları değil, ayakkabıları eskitiyoruz. Ekonominin halini hep beraber yaşıyor, milletimizin sıkıntılarını görüp sorunların çözümlerini hazırlıyoruz. Geçen hafta Eskişehir’de temaslarda bulundum. Sivrihisar ilçesinde bir eczacı, önümüze veresiye defterini bıraktı. Alacakların toplamı neredeyse 50 bin TL’yi buluyor. Bir başka esnaf kardeşim de şöyle diyor; ‘Ödeyemediğimiz borçlar ertelendi. Şimdi de üstüne faiz bindi, ödeyin diyorlar.’ Böyle olur mu? Faizsiz halini ödeyemiyor diye ertelemişsin, şimdi üzerine faiz bindirip, daha fazla öde diyorsun. Bunun adına da esnafa destek diyorsun…  Böyle idarecilik olmaz. Böyle hizmet olmaz. Bunun adı zulümdür. 

‘İcraata gelince ortalıkta yoklar’

Hukuk ve demokraside önünüze koyduğunuz çıta ne kadar yükselirse, ekonomi de bir o kadar yükselecektir. İktidar bu gerçeği bir türlü göremedi. Son dönemde, batı dünyası ile ilişkileri düzene sokmak adına adım atarmış gibi yapıyorlar. Hukukta reformdan, yeni anayasadan, insan hakları ile ilgili adımlardan bahsediyorlar. Bahsediyorlar ama icraata gelince her zamanki gibi ortalıkta kimse yok. Sonra ne mi oluyor? İşin doğasının aksine, Türk Lirası değerleneceğine, döviz değer kazanıyor. Bu ne demek biliyor musunuz arkadaşlar? Vatandaş ve piyasayalar artık iktidara güvenmiyor demek. 

‘Oğlumun çocuğuna 'nesebi gayri sahih' dedi’

19 Haziran'da bir kongre yapmıştık. O kongreden sonra benim 9 aylık erkek torunuma, hem de nikâh şahidi olduğu oğlumun çocuğuna 'nesebi gayri sahih’ (soyu belli olmayan, evlilik dışı doğan çocuk) dedi.

Kereste gibi yaşam formlarına, ‘erkek’ demeye de midem kalkıyor. Onların yüzünün iğrenç olduğunu, her birinin ne kadar korkak olduğunu göstermeye beni vesile kıldın. Sana şükürler olsun Allah’ım. Bunların eşlerinin suratına nasıl baktığını gerçekten merak ediyorum.

‘Bazılarının düzenini bozacağız’

Bu sırada, elbette bazılarının düzenlerini bozacağız. Elbette milleti sömürenlerin tekerine, çomak sokacağız. Elbette fırsatçıları karşımıza alacağız. Varsın, olsun. Sabahı akşamına, secdesi selamına uymayanlar, istediğini yapsın;

Biz, milletimizle buluşmaya devam edeceğiz. Yalanı, dolanı kendilerine yol edenler, istediğini söylesin; Biz, millet yolundan dönmeyeceğiz. Onlar, koltuklarında küçüledursun; Biz, gönüllerde büyümeye devam edeceğiz.”

Papa'nın pulunu gösterdi

Papa’nın Irak ziyaretiyle ilgili de konuşan Akşener, Papa’nın arkasındaki yer alan harita üzerinden hükümete yüklendi. Akşener, Barzani yönetimi Papa’nın ziyareti anısına bastırdığı pulun fotoğrafını kamuoyuyla paylaştı.

‘Nerenin haritası bu?’

Papa’nın resminin arkasındaki haritaya dikkat çeken İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, “Bu nerenin haritası? Sözde Kürdistan haritası. Peki, ne var burada? Irak’ın kuzeyinin dışında Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun bir kısmı da yer alıyor” dedi.

‘Doğu ve Güneydoğu Anadolu Kürdistanmış’

Açıklamalarına sert bir şekilde devam eden İYİ Parti Lideri Akşener şunları söyledi: “Sayın Erdoğan’ın Diyarbakır’da başından konfeti temizlediği Barzani’ye göre, Doğu ve Güneydoğu Anadolu kürdistanmış.”
 

Yorumlar (0)