Her derde deva şifalı bitkileriyle ünlü Karadeniz

Türkiye'de yetişen bitkiler, yemeklere lezzet katmalarının yanı sıra şifalı olmalarıyla da bilinirler. Karadeniz Bölgesi, en şifalı bitkilerin yetiştirildiği bölgemizdir.

SEYAHAT 25.11.2019, 14:35
Her derde deva şifalı bitkileriyle ünlü Karadeniz

Türkiye, dünyanın en önemli bitki kaynaklarından biridir ve ana madde olarak kullanılan birçok bitki hala burada yetişmektedir. Türkiye'de 10.000'den fazla bitki türü vardır ve  Avrupa'daki tüm ülkelerden daha fazlasına sahip olduğunu gösteriyor. Bunların çoğu yenilebilir bitkilerdir ve çoğu sadece Türkiye'de yetişiyor. Ege bölgesinden Doğu bölgesine kadar ülke çapında sebze ve bitki tezgahlarında yer alan bitkilerin kokuları ve lezzetleri görebiliyoruz.

Her türlü şifalı bitkiyi bulabilirsiniz

Ülkenin bölgeleri arasında, Ege ve Karadeniz bölgeleri, bitki tüketiminin özellikle yüksek olduğu iki bölgedir. Karadeniz bölgesinde, kara lahanadan ısırgana, "sakarca" bitkisinden Karadeniz kırsalında yetişen "merolcan" bitkisine kadar çeşitli bitkikilerle hazırlanan yemekler şifa kaynağıdır.

Kara lahana, ısırgan otu, böğürtlen, merolcan, yaban mersini, "kaldırık",, "mendek" otu ve sakarca otu gibi onlarca bitki ve bitkiden oluşan leziz yemeklerin yer aldığı bölge mutfağı, vejeteryan lezzetine oldukça hitap ediyor.

En uzun ömürlü insanlar Giresun'da

Türkiye İstatistik Kurumu'na (TÜİK) göre, Türkiye'de yaşayanlar en uzun ömürlere sahip olan insanlar Giresun'da yaşayanlar ve uzun yaşamın sırrını vejetaryen mutfağına bağlıyorlar.

Giresun Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksekokulu'ndan Prof. Selçuk Takır, yerel bitki ve otlarla hazırlanan yemekler sayesinde Giresun'un vejetaryen mutfağıyla ünlü olduğunu söyledi. Giresun'da yaşayanların TÜİK verilerine göre "uzun ömürleri" olduğuna işaret eden Takır, bu gerçeğin başlıca nedenlerinden birinin bölgenin tamamen doğal ve yerel bitkisel mutfağı olduğunu söyledi.

Her çeşit yemekte kullanılırlar

Karadeniz bölgesindeki geleneksel yemekler, kara lahana, hodan, ısırgan otu, böğürtlen, merolcan, yaban mersini, mendek ve sakarca gibi onlarca farklı otla hazırlanan yemeklerle süslenmiştir. Hodan, etli sapları, kalın buruşuk tüylü yaprakları ve pembe ve derin maviye çalan çiçekleri olan otsu bir bitkidir. Çoğunlukla yumurta ile sote edilir, ancak et veya tavuk ile de pişirilebilir.

"Karadeniz Bölgesi yerel lezzetler açısından çok zengindir. Yerel mutfağın çoğu, doğada yetişen bitkilerden oluşur. Bu bitkiler ve otlar yüzlerce farklı lezzetin kaynağıdır. Bölgemizdeki otların en önemli özelliği tamamen doğal olmalarıdır. Bu otlar oldukça sağlıklı ve besleyici." dedi. Bölgeyi ziyaret eden turistlerin, bölgenin birçok farklı yemeklerinde kullanılan dünyaca ünlü kara lahana tadımıyla oldukça ilgilendiğini söyledi. Bazı bilimsel çalışmalar, bir şifa kaynağı olduğuna inanılan kara lahananın, özellikle kanser olmak üzere birçok hastalık için yararlı olduğunu göstermiştir.

Birçok hastalığa iyi gelen kara lahana

Kara lahana, A, B, E ve K vitaminleri açısından zengin ve kükürt içeren oldukça besleyici bir bitkidir. Takır, kükürt ağırlıklı olarak yüze uygulanan birçok güzellik ve kozmetik ürünlerinde kullanıldığını söyledi. "Bugün, kara lahanadaki sülfürün kardiyovasküler kalp hastalığından Alzheimer'a kadar çok çeşitli hastalıklarda yararlı olduğu bilinmektedir. Buna ek olarak, kara lahanadaki çeşitli kimyasalların kanser ve benzeri hastalıklarla mücadelede faydalı olduğu ortaya çıktı." dedi.Yöre halkının yemeklerinde yüksek miktarda kükürt içeren ısırgan otu kullanarak doğal yollarla sağlıklı kaldıklarını söyleyen Selçuk Takır, C, D ve K vitaminleri bakımından da zengin olan söz konusu bitkinin, diüretik özelliklerinin yanı sıra kan şekerini düzenleyen, anemi ve kardiyovasküler hastalıklara iyi geldiği biliniyor.

Diyabet hastaları için iyi olan böğürtlen ve yaban mersini, hem çiğ hem de yerel yemeklerde sıklıkla kullanılırken, böğürtlenler kış için yetiştirilir ve korunur. Takır, bazı bitkilerin tıbbi özellikleri varken uzman görüşünün aranması ve uzman gözetiminde tüketilmesi gerektiğini vurguladı.

Bir doktora başvurmadan tüketilmemeliler

"Bu otlar doğal olmasına rağmen, çeşitli kimyasalların vücudumuzda ne tür etkileri olacağını ön göremiyoruz. Önemli olan, otları ilaç olarak görmemek. Sağlıklı bir yaşam için son derece besleyici takviyeler olarak değerlendirilmelidir." dedi. "Bu bitkiler pişirme ve kaynama sırasında bazı prosedürlere tabi tutulur. Bu bitkilerde bazı kimyasalların yapısı ve etkileri değişebilir." Takır, bu bitkileri beslenme amaçlı tüketmenin sağlık açısından çok daha faydalı olduğunu vurguladı; bununla birlikte, ilaç şeklinde tüketilirse, bir uzman gözetiminde yapılmalıdır.” diye ekledi.

Yorumlar (0)