Doğu ile Batı'nın birleştiği ülke: Lübnan
Lübnan, Doğu Akdeniz’de bulunan küçük bir ülke, ancak büyüklüğü; tarihinin derinliğini yansıtmıyor. Bu yüzden, keşfedilecek birçok yerin olduğunu söyleyebiliriz!
Oraya gittiğinizde, öncelikle Lübnan halkı eşi benzeri olmayan bir misafirperverlik sunuyor. Sizi evlerine davet ederek kahve içmeniz için ısrar ediyorlar. Lübnan, geçmişte birçok farklı mezhep ve millete ev sahipliği yaptı, fakat savaşlarla dolu tarihine rağmen, Lübnanlıların çoğu barışçıl yaşama inanıyor inanıyor ve herkesi kucaklıyorlar. İfade özgürlüğü ve yaşam tarzı konusunda serbestliği benimsiyorlar.
Lübnan, geçmişte birçok farklı mezhep ve millete ev sahipliği yaptı, fakat savaşlarla dolu tarihine rağmen, Lübnanlıların çoğu barışçıl yaşama inanıyor inanıyor ve herkesi kucaklıyorlar. İfade özgürlüğü ve yaşam tarzı konusunda serbestliği benimsiyorlar.
Peki, Lübnan’da ne yapılır?
Ortadoğu'da Doğu’nun Batı ile buluştuğu yeri arıyorsanız, Beyrut'tan başka bir yere bakmanıza gerek yok. Hızlı tempolu, moda bilincine sahip ve arkadaş canlısı bir yer, fakat rahatlamak için vakit geçirebileceğiniz bir yer değil; çünkü bunun için çok kalabalık, kirli ve kaotik. Ama enerjisi, ruhu, çeşitliliği ve sarhoş edici atmosferi onu hayati, bağımlılık yapan bir şehir haline getiriyor. Göz alıcı ve tarihi müzeler bulup gezmek açısından Beyrut önemli bir fırsat yaratsa da, asıl olarak farklı ilçelerinin karakterini keşfetmek, şehrin harika restoran ve gece hayatının içine dalmak Beyrut’u asıl ilgi çekici kılan taraf oluyor. Lübnan küçük ve günlük geziler yapması kolay bir ülke olduğu için, çoğu turist genelde demirini Beyrut’a atıyor.
Beyrut’ta görülecek neler var?
Corniche’de gezinti
Bu uzun ve eşsiz sahili kesinlikle gün batımında gezmelisiniz. Özellikle yazın, turist kalabalığından manzaranın keyfini çıkaramayan insanlar için, hafta içi çok daha uygun.
T Marbouta’da yemek ya da birer içki
Burası Beyrut’un gözde yeme içme mekanlarından biri. Özellikle Arap kahvelerini denemeniz tavsiye edilir. Canlı ve samimi ortamı, hem yerlileri hem de turistleri yıllardır kendine çekiyor.
Sursock Müzesi
Mimarisinde Osmanlı Devletinden izler taşıyan bu müze, Lübnanlı koleksiyoncu Nicolas İbrahim Sursock’un Lübnan halkına bıraktığı konağın müzeye dönüştürülmesiyle açılıyor.
Beyrut Lunaparkı
Beyrut Lunaparkı, özellikle Batılı turistlerin çoğunun ziyaret ettiği aslında çok da gösterişli olmayan bir lunapark. Salaş görünümü ve nostaljik ortamı, insanı bambaşka yerlere götürüyor. Yükseklikten korkmuyorsanız bu favori Beyrut hatıranız olabilir. Bunların dışında Lübnan, Beyrut Ulusal Müzesi, El Ömer Camii, Roma Hamamı Kalıntıları gibi birçok tarihi ve turistik yerlere de sahip.
BEYRUT BENİM İÇİN ÇOK HAREKETLİ DİYORSANIZ, rotanızı Lübnan'ın ikinci büyük kenti Tripoli’ye doğru çevirin (Trablus). Trablus Ortaçağ Memluk mimarisi ile ünlü. Şehir, ayrıca Haçlı ve Osmanlı dönemi mimarisinin güzel örnekleriyle kutsanmıştır.
El Mina
Gelenek ve modernliğin cazip bir karışımı olan Trablus’un dar sokakları, gezinmek için burayı muhteşem bir yer haline getiriyor. Küçük kahvehaneleri, bir dizi modern butiği ve barları barındırıyor. Nüfus esas olarak Ortodoks ve Sünni inançların bir karışımı. Sahil boyunca yürüyebilir ya da yakındaki adalara gitmek için bir tekne kiralayabilirsiniz.
Souk Al Sayyahgin
İstanbul’daki Kapalı Çarşı’yı andıran bu çarşı, düzinelerce dükkanda sergilenen mücevherlerle parıl parıl parlıyor. Çarşı çok yüksek kaliteli parçalar barındırıyor, ancak mücevherler çoğunlukla burada yaratılmaktan ziyade işlem görüyorlar. Bu, aynı zamanda souq bölgesindeki en eski caddelerden biri.
Büyük Camii
12. yüzyıldan kalma bir Haçlı katedralinin üzerine inşa edilmiş bu cami, muhteşem bir girişe ve katedral çan kulesinden dönüştürülmüş sıra dışı bir minareye sahiptir. İçeriye girip taş avludan geçince kubbe ile kaplı şaşırtıcı derecede kompakt bir dua salonuna varılıyor. Bunların dışında: Trablus Kalesi, Trablus arkeoloji müzesi,Leptis Magna gibi daha birçok gezilip görülecek yer de bulabilirsiniz.