300 yıllık düğmeli evler, Antalya’yı ziyaret edenleri mest ediyor!
Antalya’ya yaklaşık 150 kilometrelik bir mesafede bulunan ve Akseki ile İbradı ilçelerinde bulunan düğmeli evler, ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. 16 yıl önce köye yerleşen Zeki Cengiz ise, atalarından miras kalan düğmeli eve yerleşti. Torum için köye gelenlere gönüllü rehberlik yapan Zeki Cengiz, ücretsiz konaklama için de imkan sağlıyor.
Antalya il merkezine yaklaşık 150 kilometre uzaklıkta bulunan ve tarihi 300 yıl önceye dayanan düğmeli evler, ziyaretçilerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Antalya’nın Akseki ile İbradı ilçelerinde bulunan ve ahşap kısımlarının düğmeye benzetilmesinden kaynaklı ‘düğmeli ev’ adını alan tarihi yapılar, bölgeye akın eden turistlerin cazibe merkezlerinden bir tanesi olmayı sürdürüyor.
Fotoğraf sanatçılarının da uğrak mekanlarından biri olan düğmeli evlerin bulunduğun köy, evlere yapılan restore çalışmalarıyla beraber daha çok turist çekmeye başladı.
Doğayla iç içie vakit geçirmek isteyenlerin uğrak noktalarından oldu
Düğmeli evlere yakın mesafede bulunan Altınbeşik Mağarası'yla beraber bir turizm lokomotifi oluşturan düğmeli evler, yeniden normalleşmeyle beraber günübirlik ziyaretçilerini de arttırdı. Özellikle insandan izole ve doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenlerin uğrak noktası olan büyülü mekanda, yıllardır bomboş duran evler yeniden dolmaya başladı. Kentlerden köylere göçen ve doğayla baş başa olmak isteyenlerin ilgi gösterdiği düğmeli evler, ziyaretçilere adeta tarih koklatıyor. Ayrıca köye ziyaretçi olarak gelen turistlere, köyde yaşayanlar da düşmeli evlerinde bir oda açıp misafirperverlik gösteriyor.
Şehir hayatından sıkıldı, düğmeli eve yerleşti
Yaklaşık 16 yıl önce İstanbul’daki şehir hayatından sıkılıp düğmeli evlerin bulunduğu köye göçen Zeki Cengiz, 67 yaşında atalarından miras kalan bir ‘düğmeli ev’ e yerleşti. Çelik sektöründe saygın bir iş adamı olan Cengiz, iş stresinden ve yoğunluğundan sıkılarak kentten kaçtı. Atalarından miras kalan tarihi düğmeli evi restore ettiren Cengiz, eşinden ayrıldıktan sonra stresten uzak tek başına burada yaşamını sürdürüyor.
Kendine özgün bir tarz bulan Cengiz, Uzun saçları ve sakallarıyla beraber vazgeçemediği fötr şapkasını da kafasına takarak 16 yıldır köyün turizm elçisi gibi takılıyor. Köyü ziyaret edenlere de gönüllü bir şekilde rehberlik de yaşan Zeki Cengiz, turistler ve köy haklı tarafından ‘dağların kaplanı’ lakabıyla biliniyor. Turistler için kendi arsasına elektrik ve su tesisatı kuran Cengiz, çadır ve karavan ile kamp yapmak için gelenlere de ücretsiz bir şekilde imkan sağlıyor. Köydeki yaşamla beraber organik bir yaşam sürdürdüğünü de zevkle anlatan Cengiz; ayrıca köye gelen belgesel yapımcıları, doğa fotoğrafçıları ve akademisyenlere de yardımcı olduğunu belirtti.
