Türkiye Avrupa içerisinde en obez ülke oldu

Son zamanlarda gündemi epeyce meşgul eden obezite hakkında bilgilendirme sağlayan Memorial Antalya Hastanesi Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alihan Gürkan, dönemin en çok görülen hastalığının obezite olduğuna vurgu yaptı. Obezitenin birden çok alt grubu olduğuna vurgu yapan Gürkan, kilo fazlalığının bu duruma sebep olduğuna dikkat çekti.

Türkiye üçte iki oranla obezite sınırında

Obezite hastalığının sadece Türkiye'nin problemi olmadığına vurgu yapan Alihan Gürkan, “Bu hastalık şu anda bütün dünyanın sorunu olarak ilerliyor. Ancak bizdeki problem gün geçtikçe öne plana gelmeye başladı. Avrupa üzerinde Türkiye en obez ülke olarak kabul görüyor. Ülkemizdeki vatandaşların üçte ikilik kısmı yüksek kilolu ve bu kişilerin yarısı obezite sınırında. Bu hastalık gerçekten ciddi sağlık problemlerine sebep oluyor. Zaten kendisi de başlı başına sorun. Yeni çağın vebası olarak isimlendiriyoruz artık. Cerrahi operasyonların bu alanda çok iyi bir şekilde kullanılması lazım” dedi.

Batılı tarzda tüketim obeziteye davetiye çıkarıyor

Türkiye’de yavaş yavaş değişen beslenme alışkanlıklarının obezitede etkin rol oynadığına vurgu yapan Gürkan, “Türkiye’de obezite hastalığı gün geçtikçe artıyor. Beslenme alışkanlıklarımız farklılaştı. Eskiden daha çok Akdeniz tarzı beslenme vardı. Şu anda bu şekilde beslenen kişilerde çok fazla bir azalma mevcut. Daha çok batılı ve şehirli tarzda tüketen, katkı maddeleriyle beslenen ve hızlı bir şekilde yiyen bir kuşak var. Hep aynı yerde oturup kalıyoruz, doğru düzgün hareket etmiyoruz, enerji harcamıyoruz, bunun sonunda da obeziteye aday haline geliyoruz” diye konuştu.

Beslenme alışkanlıklarına göre yaptırım olmalı önerisi

Ülke üzerinde en büyük sağlık probleminin obezite olduğuna dikkat çeken Gürkan, “Biz bu hastalığın bilincinde değiliz. Artık bu hastalıkla ilgili küçük çocuklarda dahil olmak üzere büyüklere kadar, beslenme tarzları hakkında belirli öğretiler planlanmalı ve hatta yaptırımlar oluşturulmalıdır. Alınan gıdaların ve yiyeceklerin kontrol edilmesinden, sosyal spor faaliyetlerine varana kadar her şeyi takip etmek durumundayız. Vatandaşlarımızın önemsemesi gereken bir konu var, kanser olmakla, şişman bir hayat sürdürmek arasında hiçbir fark yok. İki hastalığında ölüm oranı oldukça benzer. İkisi de oldukça öldürücü etkide. Evlatlarımızın beslenme konusunda eğitime tabii tutulması ve bir neslin bu şekilde kazanılması çok önemli” dedi.

En etkili tedavi: Cerrahi operasyon

Sağlık problemi olan obezitenin görünüşü ve estetiği etkilediğine vurgu yapan Gürkan, “Öncelik verilecek olan durumu bir sağlık sorunu olmasıdır. Bu ölçütlere göre obez kişiler ameliyata alınmalıdır. Şu anda o kadar fazla başvuru oluyor ki fakat kriterler belirli. Bu ölçütlerden dışarı çıkamayız. Bu olay tamamıyla halkın sağlık yapısıyla alakalı bir durum. Ülkenin yüzde 60 gibi bir oranı fazla kilolu olarak geçiyor. Bunların içerisinde de zaten yarısı obez durumda. Durum böyle olunca halkımızda en kolay yol olan cerrahi tedavisine yöneliyor. Obezitede eğer cerrahi işlem yapılacaksa şartlara uyularak en etkin şekilde uygulama sağlanabilir. İnsanlar kesinlikle bu alana yönlendirilmeli ve tedavi edilmelidir. Obezite çok büyük bir sağlık problemi. İnsanların ani ölümüne ve ömürlerinin kısalmasına sebep oluyor. Bu yüzden çözümü sağlanmalıdır. En etkili tedavide cerrahi operasyondur.” ifadesine yer verdi.

Avrupa’dan Türkiye’ye obezite cerrahisine yoğun ilgi

Cerrahi manada Avrupa ülkelerinin Türkiye'ye yoğun bir ilgisi olduğunu söyleyen Gürkan, “Bu hastalıktan bir an önce kurtulma talebi olan Avrupalılar akın akın Türkiye'ye geliyor. Birden fazla yabancı uyruklu hastamız bulunuyor. Önemli olan bir konuya değinmek istiyorum. Bizler bir sağlık hizmetini verirken kesinlikle batılı koşullarda ve bunun hukuki, vicdani ve tıbbi kurallarına uyarak bu işi sağlıyoruz. Vücut kitle endeksi ölçülüyor ve 35'in altında ise bu kişilere ameliyat için uygun olmadıklarını” şeklinde ifade etti.

Gürkan, son olarak yaptığı açıklamada, vücut kitle endeksinin 35'ten düşük olanlara ameliyat uygulanmadığını ve bu kişilerin kilo vermek adına tıbbı mevkilere baskı yapmalarının hatalı olduğunu dile getirdi.