Telefona uzun süre bakanlar dikkat! Yaşlanma süreciniz hızlandırabilir

Hemen hemen herkes, her gün telefonun mavi ışığana maruz kalıyor. Fakat Oregon Eyalet Üniversitesi'nde görev yapan bilim insanları, telefonun mavi ışığının hücre işlevini bozabileceğini ve nörodejenerasyona ya da yaşlanmaya sebep olabileceği konusunda uyardı. Bilim insanları, aşırı derecede mavi ışığa maruz kalmaktan korunulması gerektiğini aksi taktirde 'yaşlanma karşıtı olan bir strateji' meydana gelebileceğini söylüyor. Önceki araştırmalarda ise ekrana bakma süresinin uzun olması durumunda obezite riskinin de artırdığı konusunda uyarıda bulunmuşlardı.

SAĞLIK 31.08.2022, 16:53
Telefona uzun süre bakanlar dikkat! Yaşlanma süreciniz hızlandırabilir

Yeni yapılan bir araştırma sonucuna göre, telefona çok uzun süre bakmanın, ciltte kırışıklıklara sebep olabileceği ortaya çıktı. Hemen hemen yetişkin bireylerin hepsi, her gün iş bilgisayarlarının, telefonlarının ve televizyonlarının ekranlarından gelen mavi ışığa ne yazık ki maruz kalıyor.

İngiliz bir gazete yer alan habere göre, Oregon Eyalet Üniversitesi'nde görev yapan bilim insanları, 14 gün boyunca göz kamaştırıcı ışıkta tutulan meyve sineklerinin, hücre fonksiyonunda bozulma meydana geldiğini ve nörodejenerasyon (nöronların yapı ya da fonksiyon kaybı) veya yaşlanma belirtilerinin ortaya çıktığını keşfetti.

Mavi ışık, hücrelere zarar verebilir!

Mavi ışık üzerine yapılan araştırmayı yöneten biyolog Dr. Jadwiga Giebultowicz, bu ışığın vücudumuzdaki birçok çeşitli hücre üzerinde zararlı etkilerinin olabileceği konusuna dikkat çekti ve uyardı.

Giebultowicz, "Çalışmamız, çok fazla mavi ışığa maruz kalmanın önlenmesi için iyi derecede yaşlanma karşıtı bir strateji olabileceğini ortaya çıkartıyor" dedi.

Uzmanlar, daha öneki araştırmalar da ise ekran başında uzun süre vakit geçirilmesinin obezite ile zihinsel sağlık problemleri riskini artırdığı yönünde uyarılarda bulunmuştu. Bunun dışında mavi ışığın gözleri yorup bulanık görmeye, katarakt ile makula dejenerasyonuna yol açtığı ve sirkadiyen ritmi bozarak kişinin uykuya dalmasını zorlaştırdığı yönünde de endişelerinin olduklarını dile getirmişlerdi. Günümüzde birçok elektronik cihazda, kullanıcıların mavi ışığı azaltmaları için olanak tanıyan bir sistem var.

14 gün mavi ışığa maruz bırakıldılar

Frontiers in Aging dergisinde yer alan çalışmada, bilim insanları mavi ışığın etkilerini araştırmak için meyve sineklerini 2 gruba ayırdı.

Bir grup sinek devamlı olarak 10-14 günlük süre boyunca mavi ışığa maruz bırakılırken, ikincisi gruptaki sinekler sürekli karanlık alanda tutuldu. Bu çalışmanın ardından sineklerin kafalarındaki hücreler bilim insanları tarafından inceledi. 14 günlük süre boyunca mavi ışığa maruz bırakılan sineklerde enerji üretiminin bozulduğu anlaşıldı.

Mavi ışık, erken ölüme neden olabilir!

Yapılan araştırmaların sonucunda bilim insanları, mavi ışığın yaşlanma sürecini hızlandıran hücrelerin yapısında bozulmalara neden olabileceğini hatta mavi ışığın kişilerin erken ölümüne dahi sebep olabileceğini öne sürdü.

‘‘İnsanlar uyanık geçirdikleri saatlerin çoğunda mavi ışığa maruz kalıyor’’

Konuyla ilgili açıklama yapan Biyolog Giebultowicz, "Telefonlar, LED'ler, televizyonlar ve masaüstü bilgisayarlar gibi ekranlarla beraber ortam aydınlatması olan ışıklarda ana aydınlatma durumuna geldi, bu sebeple gelişmiş toplumlarda yaşayan insanlar, uyanık geçirdikleri saatlerin çoğunda LED aydınlatma yolu ile mavi ışığa maruz kalıyor. İnsanların ve sineklerin hücrelerinde bulunan sinyal kimyasalları aynı yapıdadır. Dolayısıyla mavi ışığın kişiler üzerinde olumsuz etkilerinin olma potansiyeli yüksektir" ifadelerini kullandı.

Mavi ışık, uykuya dalma sürecini uzatıyor!

Mavi ışığın önünde uzun süre zaman harcamanın, sağlığa oldukça fazla zarar verebileceğine aynı zamanda uyumayı da zorlaştırabileceğine ilişkin yapılan araştırmalar ise giderek artıyor. Bu anlamda yapılan birkaç çalışmaya göre, sirkadiyen saate fark etmeden zarar verebileceği konusunda uyarı yapan bilim insanları, haziran ayında Körfez Bölgesi'nde ortaya çıkan mavi ışığın da göz hastalıkları riskini artırabileceğini açıkladılar.

Yorumlar (0)