Sezaryen doğumda astım tehlikesi!

Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi, Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Zülfikar Akelma, Dünya Astım Günü yaptığı açıklamada, astımın tüm dünyada çok sık görülen kronik bir hastalık olduğunu, Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) de astımı önemli bir küresel halk sağlığı sorunu olarak kabul ettiğini belirtti.

Astımlı hastanın yaşam kalitesinin düştüğünü, sürekli ilaç kullanma mecburiyeti yanında sık sık ataklar yaşayabildiğini söyleyen Akelma, hastalık kontrol altına alınmazsa kişinin hayatını kaybedebildiği tehlikesine işaret etti.

Akelma, dünyada 339 milyon astım hastası olduğunu ve astımın görülme sıklığının son 50 yılda artış eğilimi gösterdiğini vurgulayıp astımın çocuklarda görülme oranının yaklaşık yüzde 15 olduğunu, bunun her 8 çocuktan birinde ortaya çıkma ihtimali anlamına geldiğini söyledi. Erişkinlerdeki oranın da yüzde 7-9 civarı olduğunu, her 10-11 kişiden birinde astım görüldüğü gerçeğini belirtti.

Astımın yaygınlaşmasının sebeblerinden birinin genetik olduğunu açıklayan Akelma, anne veya babada astım söz konusuysa çocukta da görülme oranının yüzde 25, hem annede hem de babada varsa bu oranın yüzde 50’ye çıktığını ifade etti.

"Sezaryen doğumda astım riski!

Doç. Dr. Akelma, astımdaki artışın diğer sebebinin doğum şekli olduğuna işaret etti.

Sezaryene doğumlarda alerjik hastalıkların daha sık görüldüğünü, astımın da bunlardan biri olduğunu söyleyerek aksi bir durum olmadığında doğumun mutlaka normal yapılmasını tavsiye ettiğini vurguladı. 

Sezaryenle doğan bebeğin ilk olarak anneden alacağı yararlı bakterileri alamadığını ve bakteriyel çeşitliliğin azaldığını belirtti. 

"Türkiye’de 2 doğumdan 1’i sezaryen!"

Sezaryenin ülkemizde de oldukça yüksek seyrettiğini neredeyse her 2 çocuktan 1’inin sezaryenle doğduğunu belirten Akelma, Sağlık Bakanlığı’nın sezaryeni azaltmaya çalıştığını söyledi. 

"Anne sütü alan çocuklarda astım riski daha az"

Bebeğin beslenme şeklinin önemli bir etken olduğuna işaret eden Akelma, en az 1 yıl anne sütü alan çocuklarda astım görülme riskinin daha az olduğunu, bu sebeple anne sütü verilmesinin teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı.

Antibiyotikte astım tehlikesi!

Antibiyotiklerin bilinçsiz kullanımında vücuttaki faydalı bakterilerin öldüğünü astım gibi hastalıkların ortaya çıktığını belirten Akelma beslenmeye de dikkat çekti. 

Beslenmenin önemi

Beslenme tipinin astımdaki etkisine değinen Akelma, paketli, uzun raf ömrü olan ve işlenmiş gıdaların yerine mevsiminde, taze, sağlıklı bir diyet şeklinin tercih edilmesinin önemini vurguladı.

Obezitede astım riski

Obezitenin astım sıklığını artırdığını ve astımı kontrol altına almayı zorlaştırdığını belirten Akelma, düzenli, sağlıklı diyet ve egzersizin çok yararlı olacağı önerisinde bulundu.

"Aynı evde içilen sigara çocuğu etkiler"

Çocuğun yanında sigara içilmese bile aynı evde kalan kişilerin içtiği sigaranın çocuğu etkilediğini anlatan Akelma, Türkiye’deki pasif sigara içiciliğinin önemli bir sağlık problemi olduğunu, sigara ve tütün kullanılmaması gerektiğini kullananların ise sigarayı bırakması gerektiğini vurguladı.