Şehir hayatı sağlığımızı nasıl etkiliyor?

Günümüzde insan nüfusunun büyük bir çoğunluğu büyük şehirlerde yaşıyor. Şehir hayatı insanlara iş imkanı ve sosyal aktiviteler gibi birçok avantaj sağlasa da fiziksel ve ruhsal sağlığımızı olumsuz anlamda etkileyebiliyor. İşte şehir hayatının sağlığımıza etkileri…

SAĞLIK 03.02.2022, 20:19
Şehir hayatı sağlığımızı nasıl etkiliyor?

İnsanlar özellikle sanayi devriminin yaşanması ve büyük şehirlerde fabrikalar kurulup iş imkanlarının yer almasıyla kırsal kesimlerden nüfusun ve iş imkanının bol olduğu şehirlere yerleşmeye başladı. Şehir hayatı insanlara sağladığı bu iş fırsatları, kültürel ve sanatsal gösteriler, toplu halde yapılan etkinlikler gibi birçok avantaj sağlasa da şehir nüfusunun kalabalıklığı ve kaosu insanların gün içinde yoğun bir şekilde stres yaşamalarına neden olabiliyor. Tam da bu nedenden ötürü özellikle son 10 - 15 yılda şehirdeki hayatı bırakıp kırsal sahil kesimlerine yerleşme fikri birçok insanın planları arasında yer almaya başladı. Peki şehir hayatından uzaklaşıp sakin yerlere yerleşmek istememizin alında yatan sebepler nedir?

Şehir hayatı sağlığımızı olumsuz etkiliyor

Şehir hayatı ile kırsal kesimlerden yaşayan insanların hayatını karşılaştıran araştırmalar şehirlerde yaşayan insanların anksiyete bozukluğuna yakalanma olasılıklarının yüzde 20 daha fazla olduğunu gösteriyor. Bunun yanı sıra şartlara göre aşırı duygu yüklü tepkiler verme rahatsızlığı olarak da bilinen duygudurum bozukluğunun yaşanma olasılığı da şehirde yaşayan insanlarda yüzde 40 daha fazla görülüyor. Araştırmalar ayrıca travma sonrası öfke yaşanması ve stres bozukluklarının da şehirde yaşayan insanlar için bir dezavantaj olduğunu dile getiriyor.

Yeterli düzeyde kaygı yararlıdır

Konu hakkında görüşlerini beliren psikiyatristlere göre şehir hayatının kaosu ve karmaşıklığı gün içinde insan vücudunu ve zihnini yoğun bir şekilde uyarıyor. Bu nedenle beynimizde kaygı ve duygu durumlarının düzenlenmesi ile sorumlu olan bölgeler sürekli olarak uyarılıyor. Doğada sorun çıkarabilecek ve stres yaşamamıza neden olabilecek olaylar insanların genellikle savaş ya da kaç olarak da bilinen bir davranış kalıbına uymasını sağlar. Herhangi bir sorun karşısında kaygılanmamız ya da stres altında olmamız vücudumuzun bize o ortamı ya da durumu değiştirmemiz gerektiğini söyleyen sinyalleridir. Bu sinyaller sayesinde insan ya da söz konusu canlı kendisine zarar verecek ortamı değiştirerek sağlığı için daha elverişli bir duruma kavuşmuş olur. Bir başka değişle yeterli düzeyde yaşanan stres ve kaygı doğada faydalıdır. Ancak şehir hayatında sürekli olarak kargaşa, gürültü ve kaostan ötürü yoğun bir şekilde uyarana maruz kalan insanlar için bu durum pek söz konusu değil. Zira insanların olmadığı sakin sessiz alanlar bulmak ya da doğaya erişmek kırsalda yaşayan insanlara göre bir hayli zor.

İş imkanları beraberinde haksızlıkları da getiriyor

Şehir hayatının karmaşıklığının yanı sıra birçok riski de mevcut. Bu durum ruh sağlığımızı olumsuz anlamda etkileyebiliyor. İnsanların şehir hayatını tercih etmesindeki en büyük sebeplerden biri iş imkanları olmasına karşın büyük şehirlerdeki giderler de oldukça fazla. Bu da insanların ay sonunu getirmek için ekstra bir strese girmelerine neden oluyor. Ayrıca büyük şehirlerde sık sık görülen gelir adaletsizliği ve sosyal zorluklar da insanların kendilerini diğer insanlarla kıyaslayıp umutsuzluğa kapılmalarına neden olabiliyor. Yaşanan bu umutsuzluk insanların diğer insanlarla iletişim kurmasını engelleyip kalabalık şehirlerde yalnızlık yaşamasına da sebep oluyor.

Artan hava kirliliği akciğerlere zarar veriyor

Büyük şehirlerdeki hayat insan sağlığını sadece ruhsal olarak değil fiziksel olarak da etkiliyor. Zira yerleşimin çok olduğu yerlerde doğa tahrip edilerek yeşil alanlar azaltılıyor. Artan fabrika sayısı karbon salınımını da artırarak iklim değişiminin yaşanmasına neden olan ulaşım araçları hava kirliliğine sebep oluyor. Bu hava kirliliği sağlığınızı tahmin bile edilemeyecek boyutlarda etkileyebiliyor. Yapılan araştırmalar uzun süre hava kirliliğinin olduğu şehir hayatında yaşayan insanların 30 yıl boyunca her gün bir paket sigara içmek gibi bir etkiye maruz kaldıklarını gösteriyor. Bu nedenle kişi sigara içmese ve sağlıklı bir şekilde yaşamaya çalışsa bile hava kirliliği vücuduna bu denli zararlar verebiliyor.

Uyku kalitesi gürültü ve ışık kirliliği ile düşüyor

Hava kirliliğinin yanı sıra büyük şehirlerdeki gürültü ve ışık kirliliği de sağlımızı olumsuz olarak etkiliyor. Gürültü kirliliği uyku kalitemizi etkilemesinin yanı sıra stres hormonu olarak da bilinen kortizol hormon seviyesinin artmasına neden olabiliyor. Stres hormonunda ve uyku düzenine yaşanacak olumsuzluklar durum daha önce de paylaştığımız Uyku düzeniniz daha fazla kilo almanıza neden olabilir haberinde açıklandığı gibi beslenme düzenimizi etkileyebiliyor. Bu etkilere maruz kalan insanların ileride kardiyovasküler rahatsızlıklara yakalanma olasılıkları da artıyor. Bunun yanı sıra Stanford Üniversitesi’nde gerçekleştirilen bir çalışmaya göre büyük şehirlerde yoğun bir şekilde kullanılan parlak ışıklar da uyku kalitesini olumsuz anlamda etkiliyor.

Doğayla bütünleşerek etkileri azaltabilirsiniz

Şehir hayatı yukarıda da bahsettiğimiz gibi insan vücudunu zihnini ve ruhunu olumsuz anlamda etkilese de bu etkilerin düzeyini azaltmak mümkün. Örneğin açık havada doğayla bütünleşerek yapacağınız uzun yürüyüşler şehir hayatından uzaklaşıp zihinsel ve ruhsal olarak daha iyi hissetmenize yardımcı olabilir. Bu alanda yapılan araştırmalar açık havada doğa ile bütünleşerek yapılan yürüyüşlerin zihinsel sağlığı olumlu yönde etkilediğini gösterirken egzersiz ve spor yapmak ise bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor. Bu nedenle şehrin kalabalığından uzaklaşmak için seçtiğiniz mekanları park ya da şehir içi ormanlarda geçirebilirsiniz. Bu durum şehir içindeki pahalı aktivitelere bir alternatif olarak da görülebilir.

Yüz yüze iletişim kurmaya ihtiyaç duyuyoruz

Günümüzde yalnızlık en çok büyük şehirlerde yaşayan insanları etkiliyor. Bu ilk bakışta oldukça ilginç gelebilir zira büyük şehirler aynı zamanda insan nüfusunun da oldukça yoğun olduğu yerleşim alanları. Ancak sosyal hayatın karmaşıklığından dolayı insanlar çoğu zaman akıllı cihazlarla iletişim kuruyorlar. Yapılan araştırmalar sosyal medya üzerinden yapılan iletişimlerin yüz yüze iletişimin yerini tutmadığını ve insanların yüz yüze kurulan iletişimin eksikliğini psikolojik olarak hissettiğini gösteriyor. Yakınınızda oturan insanlardan başlayarak yüz yüze sosyal ilişkiler kurmanız ruhsal ve zihinsel sağlığınızı olumlu yönden etkileyecektir.

Ulaşım araçlarından uzaklaşın

Büyük şehirlerle beraber artan mesafeler nedeniyle araba artık bir zorunluluk haline gelse de trafikte bulunmak stres seviyemizi artırabiliyor. Trafiğin insan hayatını nasıl etkilediği üzerinde araştırmalar yapan Dr. Mazda Ali işe ya da okula arabayla gidip gelmek yerine yürüyerek ya da bisikletle gitmenin ruhsal ve fiziksel sağlığımızı iyileştirici bir etkisinin olduğunu ifade ediyor. Eğer uzaklık problemleri varsa toplu taşıma araçları karbon ayak izinizi azaltarak hava kirliliğinin önüne geçebilirsiniz.

HABERNEDİYOR.COM | TAYFUR BAL - ÖZEL HABER

Yorumlar (0)