Ne zaman normale döneriz? Bilim Kurulu yanıtladı!

Hürriyet gazetesinden Fulya Soybaş'ın haberinde, Bilim Kurulu üyeleri, Türkiye'nin yeni tip koronavirüs (Covid-19) ile mücadele hangi noktada olduğuna ve normalleşmenin ne zaman başlayacağına ilişkin değerlendirme yaptı.

Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, Türkiye'de iyileşen hasta sayısı ile ölüm oranlarının diğer ülkelere nazaran düşük olmasının en büyük avantaj olduğuna dikkat çekti. 

Prof. Dr. Özlü, "Şu an çok hassas ve kırılgan bir noktadayız. Salgını kontrol altına almış değiliz. Vaka sayımızda artış sürüyor. Diğer ülkelere kıyasla düşük olsa da kayıplarımızda da artış var. Henüz eğrinin çıkan kolundayız. 'Pik' yaptık diyemeyiz. Bunu diyebilmek için en az 15 gün geçmesi ve bir iniş gözlemlemek lazım. Şu an bir iniş yok. Vaka sayıları ne zaman tutarlı olarak azalacak, işte o zaman bir platodan (duraklama ve sabitlenme dönemi) söz edebiliriz." ifadelerini kullandı. 

"Halkın davranışlarına bağlı"

Beklenen pik noktasına gelinse bile sanıldığı gibi bir rahatlama olmayacağını vurgulayan Prof. Dr. Özlü, önlemlerin sürdürülmesi gerektiğini ifade etti. 

Prof. Dr. Özlü, "Almanya ve Norveç gibi bazı Avrupa ülkeleri plato dönemine girmiş olabilir. Ama unutmayın ki onlar sokağa çıkma yasaklarına bizden 1.5 ay önce başladılar. Biz daha salgınla mücadelede 5'inci haftadayız. Sağlık Bakanımızın da dediği gibi 2 hafta içinde 'pik' görülmesine dair bir beklenti var. Ama altını çizeyim. Bu kesin bir tarih değil. Salgın ne zaman pik yapar? Ne zaman platoya ulaşır? Halkın davranışlarına bağlı. Bakın, önümüz ramazan. Mesela insanlar kalkar teravihe gider. O zaman tehlike yeniden başlar. Bulaş artar. Tam geçti geçecek derken, tüm emekler çöpe gidebilir. O nedenle özellikle bu günlerde kurallara harfiyen uymak şart." açıklamasını yaptı. 

"Önümüzdeki 2-3 hafta, yayılma hızını durdurmak adına kritik"

Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek, vaka sayısındaki artışta ufak bir azalma olduğunu, bunun da yeni tip koronavirüsün (Covid-19) henüz plato (duraklama dönemine) vardığı anlamına gelmediğini belirtti.

Önümüzdeki 2-3 haftanın yayılma hızını durdurmak için kritik olduğuna işaret eden Prof. Dr. Şimşek, şunları kaydetti:

"Risk hâlâ devam etmekte. Durma ya da azalma trendine girmek istiyorsak önlemleri sıkı bir şekilde devam ettirmek zorundayız. Önümüzdeki haftalar kritik. Biliyorum, hava güzel. Ancak en ufak bir gevşeme, 'pik' noktasına varmamızı yavaşlatacak. İyiye giden dengeyi altüst edecek. Eğer böyle devam edersek, bakanlığın da açıkladığı gibi önümüzdeki 15 gün içinde pik noktasına ulaşıp, iki haftalık plato döneminin ardından düşme eğilimine girebiliriz. Ancak dediğim gibi en ufak bir gevşemenin sonucu ağır olur ve en üst seviyeye ulaşmak mayıs ortalarına kadar sarkabilir."

"Almanya gibi olmak için çabalıyoruz"

Prof. Dr. Şimşek, test sayılarının artması gerektiğini ve Avrupa'daki rahatlamanın yeni tip koronavirüsün (Covid-19) yayılma hızının kontrol altına alınması ile ilişkili olduğunu aktararak, şu ifadeleri kullandı:

"Almanya'da filyasyon yani hastalığın bir kişiden diğerine yayılma hızı sabitlendi. 1'e 1 gibi bir oran. Enfekte hastaları buldular. İzole ettiler. Bizde durum henüz o aşamada değil. Oraya varmak için çabalıyoruz."

"Teması ne kadar engellersek pik noktasına varmak o kadar çabuk olacak"

23 Nisan'ı da kapsayan 4 günlük bir sokağa çıkma yasağının faydası olup olmayacağına ilişkin Prof. Dr. Şimşek, "Bilim Kurulu olarak bizim önerimiz bu kısıtlamalarının olabildiğince yapılması yönünde. Teması ne kadar engellersek pik noktasına varmak o kadar çabuk olacaktır. Zirveye doğru gidiyoruz. Ne zaman tam zirveye ulaşacağız? Bu tamamen bizim korunma önlemlerine ne kadar uyduğumuzla doğru orantılı olacak." dedi.

"Kuralları çiğnersek tüm yaptıklarımız boşa gider"

Prof. Dr. Şimşek, şu anki sürecin devam ettirilmesi durumunda yaklaşık 15-20 gün içerisinde zirveye ulaşılabileceğini belirterek, "Tabii zirvede bir plato dönemi olacak. Ondan sonra da inişe geçecek. Ama ısrarla altını çizeyim. Bunu şu andaki verilere göre söylüyorum. Almanya kurallara uydu. Oradaki hükümet buna göre yeni serbestlik kararları aldı. Bu kararlar rastgele alınmıyor. Türkiye'de en ufak bir gevşeklik zirvenin gecikmesine, alınan tedbirlerin daha da uzatılmasına neden olur. 'Havalar ısındı, ramazan geliyor, başka ülkeler de serbestlik başladı' diye düşünüp kuralları çiğnersek tüm yaptıklarımız boşa gider. Biz şu an kendi geleceğimizi kendimiz inşa ediyoruz." açıklamasını yaptı. 

"Aşı bulununca rahat nefes alacağız"

Kurallara uyulması gerektiğini kesin bir dille ifade eden Prof. Dr. Şimşek, "Diyelim kurallara olması gerektiğinden daha sıkı bağlı kaldık, o zaman zirveyi görme süresi daha da kısalır. O nedenle kurallara dört elle sarılmamız lazım. Önümüzde 23 Nisan'ı da kapsayan ve 'tatilmiş' algısı yaratan bir 4 günlük süreç var. Sokağa çıkma yasağı bu noktada makuldür. Çünkü en ufak bir esneme, rahatlama bizim için sıkıntı olur. Ayrıca Türkiye olarak, 'pik' noktasını 15 gün içerisinde görsek bile bu salgının bittiği anlamına gelmiyor. Dünyada ne zaman bitecek ya da aşı bulanacak, o zaman rahat nefes alacağız. Kimse kafasına göre karar almayacak. Gözümüz kulağımız Bakanlığın aldığı karar ve uygulamalarda olacak." diye konuştu.