Koronavirüs, havadan bulaşır mı? Doğru bilinenler yanlış çıktı 

İngiltere’de gerçekleştirilen yeni bir çalışmanın sonuçlarına göre koronavirüs, burun ya da ağızdan nefes vermek yoluyla havaya yayıldıktan sonra bulaşıcılığını büyük oranda kaybediyor. Havaya yayılan virüs, 20 dakika içinde bulaşma oranının yüzde 90’ını kaybediyor. Bulaşıcılık kaybının büyük kısmı ise ilk 5 dakika içinde gerçekleşiyor. Uzmanlar, uzun menzilli bulaş imkanı olan koronavirüsten korunmada sosyal mesafe ve maske kullanımının, havalandırma karşısında sınıfta kaldığını düşünürken kısa menzilli ortamlarda sosyal mesafe ve maske kullanımının önemli olduğuna dikkat çekiyor. 

SAĞLIK 13.01.2022, 10:00 13.01.2022, 12:01
Koronavirüs, havadan bulaşır mı? Doğru bilinenler yanlış çıktı 

İngiliz bilim insanları, şimdiye kadar yaptıkları en gerçekçi simülasyon ile koronavirüs hakkında yeni bir bilgi keşfetti. Bristol Üniversitesi Aerosol Araştırma Merkezi tarafından gerçekleştirilen çalışmaya göre koronavirüs havada asılı kalabiliyor. Ancak asılı kalması bulaşıcılık oranının yüksek olduğu anlamına gelmiyor. 

Burun ya da ağızdan nefes verdikten sonra havaya karışan koronavirüs her ne kadar havada asılı kalsa da 20 dakika içerisinde bulaşıcılığının yüzde 90’ını kaybediyor. Bu kaybın büyük kısmı ise ilk 5 dakika içerisinde gerçekleşiyor. Ortamı havalandırmanın, maske kullanımı ve sosyal mesafeden daha önemli olduğunu belirten bu araştırmaya göre uzun menzilli bulaşı önlemenin en etkili yolu, ortamı sık sık havalandırmak.  

Kısa menzilli bulaş oranında maske önemli 

Çalışma yalnızca uzun menzilli bulaş üzerinde yapılmadı. Uzmanlar kısa menzilli yani kısa mesafeli sosyal ortamlarda bulaş oranını azaltmanın en etkili yolunun hala maske kullanmak olduğunu düşünüyor. Havalandırma, kısa menzilli bulaşta neredeyse hiçbir etki etmiyor.  

Çalışmanın baş yazarı Prof. Dr. Jonathan Reid konuyla ilgili şunları ifade ediyor: “İnsanlar maske kullanımı ve sosyal mesafeye dikkat etmek yerine ortamın havalandırılmasına odaklandı. Havalandırma elbette kötü değildir ancak yine de insanların birbirlerine yakın olması, büyük risk doğurur.” 



Şimdiye kadarki çalışmalar yeterli değildi 

Koronavirüsün havada asılı kalma hali, ne kadar süre havada kaldığı, insanlara bulaşma riski gibi konular hakkında şimdiye kadar hep varsayımlarla hareket edilmişti. Koronavirüs damlacıklarını havada tutmak için Goldberg tamburları ismi verilen kapalı kaplara virüs püskürtülerek çalışmalar yapılmıştı. Bu yöntemi kullanan Amerikalı araştırmacılar, koronavirüsün üç saat boyunca havada kaldığını ve hatta üç saat sonra dahi havada tespit edilebileceğini belirtmişti. Ancak bu tarz deneyler, insanların nefes alıp vermesi ya da öksürdüğünde neler olabileceğini tam olarak açıklayamıyordu. 

Koronavirüs çalışmaları için cihaz geliştirildi 

Bristol Üniversitesi araştırma grubu UV ışınları, sıcaklık, virüs taneciği sayısı gibi farklı etkenleri de hesaplayabilen yeni bir çalışma cihazı geliştirdi. Bu cihazla yapılan çalışmaya göre havada asılı halde duran koronavirüs, 5 saniye ila 20 dakika içerisinde bulaş oranının yüzde 90’ını kaybediyor. Jonathan Reid, “Geliştirdiğimiz cihaz, çalışmalarda nefes verme sırasında aerosollere sebep olan yeni bir simülasyondur. Yaptığımız çalışma ise gerçeğe en yakın olan bu simülasyon ile yapılan ilk araştırmadır.” ifadelerini kullanıyor. 

Bu çalışmaya göre viral partiküllerin, akciğerlerin karbondioksitten zengin ve nispeten daha nemli olan koşullarını terk ederken hızla su kaybedip kuruduğu gözlemlendi. Bu durum da koronavirüsün insan hücrelerini enfekte etme yeteneğini oldukça bozuyor. 



Sıcaklık, virüsün bulaşıcılığında önemli değil 

Hava sıcaklığının koronavirüs bulaşıcılığı üzerinde de bir araştırma gerçekleştiren araştırma grubu, hava sıcaklığının enfekte olmak üzerinde hiçbir etkisinin olmadığını gösterdi. Daha öncesinde yapılan çalışmalarda bilim insanları, koronavirüsün çok sıcak ya da çok soğuk havalarda bulaş oranının daha düşük olduğunu belirtmişti. 

Virüs sürekli yenilenebilir 

Leeds Üniversitesi Viroloji Doçenti Stephen Griffin, ortamı havalandırmanın önemini şu cümlelerle aktardı: “Aerosoller, uygun havalandırma yapılmaması durumunda mekanın havasını hızla doldurur. Enfekte kişi eğer odada kalmaya devam ederse virüs sürekli kendini yenileyecektir.” 

Yorumlar (0)