İş stresi ve maaş kaygısı sağlığınızı olumsuz etkiliyor

İnsanoğlu binlerce yıldır emek vererek yaptığı işin karşılığını farklı şekillerde alıyor. Para icat edilene kadar geçen sürede yapılan işlerin karşılığı takas ile alınırken para icat edildikten sonra takas devri yavaş yavaş sona ermiş artık insanlar birim değer üzerinden iş yapıp hizmet almaya başlamıştır.

Verilen hizmetin karşılığı ister takasla ister parayla ister altınla verilsin, o tarihten bu tarihe değişmeyen tek bir şey vardır ki o da insanın emeği karşısında hak ettiği değeri alıp almamasını sorgulamasıdır. Bu olgu taş devri insanından günümüzün şehir insanına kadar her insanı bir sorgulama ve değerlendirme sürecine sokmuştur. Verdikleri hizmetin yeterli düzeyde değer görmediğini düşünen insanlar da her daim bu durumdan hoşnutsuz olmuş ve kendini bir kaygı ve stres içinde hissetmiştir.

Maaş kaygısı sağlığınızı etkiliyor

Son zamanlarda yapılan bir araştırmada maaş kaygısının ve insanların iş yerinde yaşadıkları stresin kişinin psikolojik ve sağlık sorunları yaşamasına neden olduğu keşfedildi. Hatta bu konuda yapılan araştırmalar finansal kaygı ve mesleki stres yaşayan kişilerin kalp sağlığı sorunları yaşama ve felç geçirme olasılıkların yüzde 30 daha fazla olduğunu gösterdi.

Kardiyovasküler olarak nitelendirilen hastalıklar kalp krizi geçirme ve felç gibi kalp ritmi ve bozukluklarını içeren hastalıkları kapsıyor. İsviçre'de yapılan araştırmada her sene milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine neden olan kardiyovasküler hastalıklara iş stresi ve maaş kaygısının önemli bir etkisi olduğunu saptandı.

Kalp krizi ve felç riski

20 den fazla ülkede ve yaklaşık 100 bin kişiyle gerçekleştirilen çalışmada yüksek stres düzeylerinin insanların kardiyovasküler hastalıklara yakalanma riskini önemli ölçüde artırdığı gözlemlendi. Şu ana kadar yapılan birçok araştırmada yoğun stresin kan şekeri, kan basıncı ve kan kolesterolünü artırabileceği kanıtlanmıştı. Son yapılan araştırmalarla birlikte işyerinde yaşanan stresin yanı sıra maaş kaygısının da kalp krizi ve felç ihtimalini ciddi düzeyde etkilediği kanıtlandı.

Amerikalı bir tıp dergisinde yayımlanan çalışmada 2003 ve 2021 yılları arasında toplanan veriler değerlendirildi. Yapılan çalışmada Kanada ve İsveç gibi yüksek gelirli ülkelerin yanı sıra Polonya gibi daha orta seviye ve Pakistan ve Hindistan gibi daha düşük seviyeli ülkelerde yaşayan insanlar da çalışmanın kapsamına dahil edildi. Araştırmaya katılan bireylerin yaşları 35 ila 79 arasında değişiyor ve bu kişilerden yaşadıkları stres düzeylerini birden üçe kadar derecelendirmeleri istendi. Kişilerden ayrıca streslerini kategorize etmeleri de istendi. Buna göre kişiler yaşadıkları stresleri örneğin iş, ailevi ilişkiler, finansal sorunlar, ikili ilişkiler gibi faktörlere göre tanımladı.

Maaş kaygısı ve iş yerinde yaşanan stres kalp rahatsızlıklarına neden oluyor.

Kardiyovasküler hastalıklar tetikleniyor

Sonuçlara göre araştırmaya katılan kişilerin yaklaşık yüzde 7'sinin şiddetli strese, yüzde 18'inin orta düzey strese, yüzde 30'unun düşük strese maruz kaldığı yüzde 44'ünün de hiç strese maruz kalmadığı saptandı. 10 yılı aşkın süre devam ettirilen çalışmada yaklaşık 6 bin kişinin kardiyovasküler hastalıklardan şikayetçi olduğu belirlendi.

Yüksek strese maruz kaldıklarını belirten katılımcıların kalp krizi geçirme risklerinin yaklaşık yüzde 25 ve felç olma risklerinin de yüzde 30 arttığı görüldü. Şiddetli strese maruz kalan insanların büyük çoğunluğu genç katılımcılardan oluşuyordu. Bu katılımcıların ayrıca iş odaklı ve finansal kaygılar nedeniyle stres yaşadıkları belirlendi.

Bu dönem özellikle insanların iş hayatına atılıp kendilerine bir gelecek kurdukları dönem olduğu için insanların daha genç yaşlarda maaş ve iş kaynaklı stres yaşamaları beklenen bir durum. Bu durumun özellikle 21. yüzyılın iş hayatının neden olduğu yoğun stres ve kaygı dolayısıyla gerçekleştiği de söylenebilir.

Devlet ve şirketlerin adım atması gerekiyor

Çalışmada yer alan ve Göteborg Üniversitesi'nde eğitim görevlisi olan Annika Rosengren aşırı strese maruz kalan insanlarda görülen kardiyovasküler hastalıkları tam olarak neyin körüklediğini henüz bilmediklerini aktardı. Rosengren bununla birlikte aşırı stres ve kaygının vücutta kan pıhtılaşması ve damar derlemesi gibi hastalıklara yol açabileceğini belirtti. Çalışmayı yürüten bilim insanları ayrıca yoğun stres ve kaygıdan kaynaklanan kardiyovasküler hastalıkların önüne geçilebileceğini, devletin ve şirketlerin bu yönde adımlar atması gerektiğini de açıkladılar.

Stres birçok bilim insanı tarafından en tehlikeli hastalıkların nedeni olarak gösteriliyor. Özellikle son yüzyılda artan iş baskısı ve sürekli değişen ekonomik düzenle birlikte kuşkusuz insanlar bu stresi daha çok hisseder oldu. Bu kaygı ve stresten kurtulmanın yegane çözümü ise insan sağlığını ve yaşamını temel alan ortaklaşa atılacak adımlardan geçiyor.

HABERNEDİYOR.COM | TAYFUR BAL - ÖZEL HABER