İnsan neden inatçı olur, ailenin etkisi ne kadar?

İnatçılık neden ortaya çıkar? Aile ortamı, inatçı karakter özelliğini besliyor mu? Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bir karakter özelliği olarak inatçılığı besleyen durumlar hakkında konuştu.

SAĞLIK 10.07.2023, 17:12 13.07.2023, 09:46 Hakan Öksüz
İnsan neden inatçı olur, ailenin etkisi ne kadar?

Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, inatçı karakter özelliğinin yetiştirilme biçimi tarafından körürklendiğini kaydetti. İnatçılığın, "belirsizlik ve bilinmezlik" karşısında ortaya çıktığını vurgulayan Tarhan, "Kuralsız bir ortam da çok sıkı kuralların uygulandığı bir ortam da inatçı karakter özelliklerini besleyebilir. Zira kuralsız ortamda çocuk kendi doğrularını geliştiriyor ve onlara körlemesine bağlanabiliyor." dedi.

İnatçılık nasıl tanımlanıyor?

Bu karakter özelliğine sahip kişilerin, inatçılıklarını "kararlılık" olarak adlandırdığını ve doğru yolda yürüdüğünü düşündüklerini kaydeden Tarhan, "Yanlış olduğu bilinmesine rağmen bir konuda ısrarcı olmaya inatçılık deniliyor. Kişi, hatalı olduğunu içten içe bilse bile direniyor. İkna edici kanıtları görmezden geliyor. Yürümeye başlayan ve özerklik duygusu gelişen çocuklar, kendini dünyanın merkezinde görüyor. Bu, 'primer narsizm' olarak adlandırılıyor. Dolayısıyla çocuklarda inatçılık doğal olarak gelişen bir özellik." şeklinde konuştu.

"İnatçı kişilerde düşünce katılığı vardır"

İnatçı kişilik özelliğine sahip bireylerin, "ben merkezci" olduklarını vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Bu kişilerin düşünce esnekliği düşük düzeyde oluyor. Buna psikolojide 'düşünce katılığı' deniliyor. Bazen bu, bir hastalıktan da kaynaklanıyor olabilir. Bu durumda tedavi gerekir. Hastalıktan kaynaklanmadığı durumlarda ise şuna bakılır: Kişi bunu bilerek mi, yoksa farkında olmadan mı yapıyor? Bu sorunun yanıtı çok önemli." ifadelerini kullandı.

"Aile ortamı, inatçılığı besliyor"

Aile ortamının, inatçılığı beslediğini ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Baskıcı ailelerde yetişen ve özerklik duygusuna sahip olan kişiler, kendi varlıklarını kabul ettirmek için inatçı bir yapıya bürünüyor. Bazı çocuklar ise bu baskılara boyun eğerler. Aktif inatçılar, karşı çıkarlar ve bunu dile getirirler. Pasif inatçılar ise söylenen şeyi onaylasa da kendi bildiğini okuyabilir." vurgusunu yaptı.

"Belli bir ölçüde inatçılık olumlu bir şey"

Bireyin, kendi psikolojik bütünlüğünü koruyabilmesi için inatçılığa ihtiyaç duyduğunu aktaran Tarhan, "Herkes, kendi doğrularını savunabilmeli. Karşı taraftan ikna edici bir söylem ya da kanıt gelmeden kendi fikirlerini değiştirmemek olumlu bir şey. Annelik ve babalık pozisyonunu kullanarak çocuğa haksız davranışlarda bulunulduğunda o çocuk bunu kabul etmeyebilir. Çok baskı gelirse bir süre sessiz kalır, sonra ihanet eder ve tersi yönde şeyler yapar. Batı'da dürüstlük, Doğu'da ise itaat göklere çıkarılıyor. Gelişmiş toplumlarda açıklık ve dürüstlüğün yüceltildiğini görüyoruz. Böyle bir fark var." dedi.

Yorumlar (0)