Fark etmeden oluşan stres kırığına dikkat
Travmatoloji ve Ortopedi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Osman Lapçın, vücudu zorlayacak bir şekilde kemiğin uzun süre yüke ve güce maruz kalması sonucunda 'stres kırığı' oluşabileceğini dile getirdi.
Vücut, günlük aktiviteleri esnasında yapmadığı şeylerle karşı karşıya kaldığında farklı tepkiler gösterebiliyor. Genel itibarıyla aşırı kullanıma bağlı olarak tekrarlanan baskı sebebiyle meydana gelen mikro seviyedeki ince çatlaklar 'stres kırığı' olarak isimlendiriliyor.
Çoğunlukla tarak ve ayak kemiklerinde görülen stres kırığına, vücut sınırlarını zorlayan aktiviteler gerçekleştiren askerler ve sporcular ile uzun süre boyunca ayakta durmayı gerektiren meslekleri icra eden kişilerde rastlanıyor.
"Psikolojik değil fiziksel stres"
'Stres' kelimesi sebebiyle halk arasında genel itibarıyla psikolojik olduğu öngörülen stres kırığına dair basın mensuplarına açıklamada bulunan Lapçın, kırığa yol açan stresin psikolojik değil kemiğin karşı karşıya kaldığı fiziksel bir stres olduğunu dile getirdi.
Bunun birden değil, kemiğin normal zamanda etkilenmeyeceği bir kuvvet veyahut yükle devamlı karşılaşması neticesinde oluştuğunu ifade eden Lapçın, kırığın sıklıkla tarak, ayak, baldır ve uyluk kemiğinde görüldüğünü belirtti.
"Röntgende görülmüyor"
Lapçın, röntgende gözlenmeyen stres kırığının belirlenmesi için farklı bir görüntüleme işlemi gerçekleştirilmesi gerektiğine işaret ederek, "Bu işlem de MR oluyor. Çünkü MR, kemiğin içindeki sıvı seviyesini, ödemi çok rahat bir şekilde gösterdiği için röntgenin görüntüleyemeyeceği bu süreci çok rahat bir şekilde yakalıyoruz." bilgisini aktardı.
Hastaların, ani gelişen bir travma ya da aktiviteyle birlikte artan, dinlenince azalış gösteren, kırığın mevzubahis olduğu bölgedeki hassasiyet şikayetleriyle başvurduklarını söyleyen Lapçın, buna ciltte kızarıklık ve şişliğin de eşlik ettiğini ifade etti.
"Alçı ya da ameliyatla tedavi ediyoruz"
Stres kırığı vakalarında kemiğin birbirinden ayrılmadığını kaydeden Lapçın, "İlk etapta kemiğinin korteks adı verilen çeperi kırılmıyor. İlerleyen zamanda bu da gerçekleşiyor. Çözüm genellikle alçı oluyor fakat kalça kemiği gibi bölgelerde kırık olduğunda ameliyat da yapıyoruz." şeklinde konuştu.
"Ciddiye alınmalı"
Tedavide normal kırıkta olduğu gibi hassas davranılması gerektiğinin altını çizen Lapçın, şu uyarıları sıraladı:
"Ağrı olmadığından dolayı tavsiyelerimiz pek dikkate alınmıyor. Ağrı olsa da dinlenince geçiyor. Hastalarımız da bu şekilde tolere edebileceğini zannediyor. Normal kırıkta olduğu gibi hassas olmamız gerekiyor. Bu hususu gerçekten kırıkmış gibi önemsememiz gerekir."
