Diş tedavisi yaptırmak, kanser hastaları için önem taşıyor!

Kanser tedavisi gören hastaların radyoterapi ve kemoterapi gibi işlemler öncesi diş tedavilerini yaptırması gerektiğini söyleyen uzmanlar, ağızda açık yara bırakılmaması gerektiğinin altını çiziyor.

SAĞLIK 16.01.2020, 10:16
Diş tedavisi yaptırmak, kanser hastaları için önem taşıyor!

Kanser tedavisi gören hastalarda tedavi süresince yaşanabilecek kemik yıkımının önlenebilmesi için kullanılan "bifosfonat" maddesi, özellikle çene kemiğinde doku ölümüne neden olabiliyor. Bu yüzden uzmanlar, hastaların kemoterapi ve radyoterapi gibi tedavi işlemleri öncesi çene ve diş kontrollerini tamamlaması gerektiğine vurgu yapıyor.

Diş hekimi ve çene cerrahı Prof. Dr. Murat Akkocaoğlu, kanser tedavi yöntemlerinden kemoterapi ve radyoterapinin çeşitli yan etkilerinden bahsederek, "Bunlardan bazıları da diş, diş eti, ağız mukozası ve çene kemiğinde görülen yan etkilerdir. Bunlar, diş eti yüzeyindeki ağız yaralarından başlayıp çene kemiğinde doku ölümüne kadar gidiyor. “dedi.

Akkocaoğlu, bahsettiği yan etkilerin kemoterapi ve radyoterapi gören hastalarda kemik yıkımının önlenebilmesi amacıyla kullanılan"bifosfonat"a bağlı olarak görüldüğünü söyledi. Kemoterapi de kullanılan diğer maddelerin de bu tür yan etkilere neden olduğunu belirten Akkocaoğlu, "Sadece bifosfanat değil diğer kemoterapatik ajanlarda da bu etkiler görülebiliyor." şeklinde konuştu.

Kanser hastası sayısında görülen artışla birçok hastanın diş hekimlerine müracaat ettiğini söyleyen Akkocaoğlu, "Onkoloji hastalarına herhangi bir diş tedavisi, özellikle cerrahi tedavisi yapılacaksa kemoterapi ilaçları alınmadan en az 15 gün öncesinde tedavi tamamlanmalı. Bu nedenle kemoterapiye başlamadan önce hastalarının diş hekimi muayenesinden geçmesi önem taşıyor. Kemoterapi öncesinde hastanın ağız hijyeni sağlanmalı. Onkoloji hastaları, kemoterapi ve radyoterapi öncesinde, çürüklerden diş çekimine, kanal tedavisinden diş eti tedavisine kadar tüm gerekli işlemleri yaptırmalı. Ağızda açık yara kesinlikle bırakılmamalı. Tedavi sırasında bir uygulama yapılması zorunluğu olduğunda yapılıyor ancak yara dikilerek kapatılıyor ve bu durumda yaranın iyileşmeme riski artıyor. Ağız hijyeni iyi olursa, çürük ve diş eti hastalığı elimine edilirse enfeksiyon riski ise azalıyor. Onkoloji hastalarında özellikle hareketli, tüm damak ve kancalı protez kullananların diş etinde bir travma oluşması halinde kemikte açılmalara bağlı doku ölümü gelişebiliyor ve bu geliştikten sonra müdahale edilemiyor."açıklamasında bulundu.

Ömür boyu devam eden kalıcı hasarlar oluşabiliyor
Çene kemiğindeki doku ölümüyle, hastanın yaşam kalitesinin ciddi şekilde düştüğünü belirten Akkocaoğlu, kemoterapiye bağlı olarak saç ve deri dökülmesi, ağız kuruluğu ve ağız yaralarıyla birlikte çene kemiğinde doku kaybı yaşanabileceğini belirtti. Çene kemiğindeki doku kaybının ilk belirtisinin ağrı olduğunu belirten Akkocaoğlu, "Su içerken bile ağrı hissedebiliyor hastalar. Özellikle hareketli protezlerin tedavi öncesinde mutlaka yenilenmesi gerekir. Ağız içindeki açık yara yüzeylerinde bakteri gelişmesiyle hasar çok ileri boyuta gidebiliyor. Çenede ölü kemikler oluşuyor, bu kemiklerin vücuttan atılmasının ardından kemikler çok inceliyor ve hasta yemek yerken bile çene kemiği birden kırılabiliyor. Bulgular, çenede ağrı ile başlayıp ağız yaraları ile devam ediyor. Çene kemiğinde kalıcı hasar kaybı ise 1-10 yıl içinde görülebiliyor." dedi.

Kemik kaybının, diş protezlerinin ağızla uyumunu bozduğunu ve hastaların yemek yemede zorluk çektiği için yeterli beslenemediğini belirten Akkocaoğlu, "Protezlerin oturduğu yüzey azaldığından hasta konuşmada da sıkıntı yaşayabilir. Çünkü ağız anatomisi tamamen bozuluyor. Bu bölgenin de anatomik olarak oluşturulması mümkün değil, o nedenle hasar kalıcı oluyor ve bir ömür devam ediyor. “dedi.

Bu sorunları yaşayan hastalarda diş protezinin ağız içine oturabilmesi için yeterince alan kalmadığı ve yeni protez yapmanın mümkün olmadığını belirten Akkocaoğlu, ağız yaralarının tedavisi için gargara ve tükürük artışı sağlanması için de ilaç verildiğini söyledi.
 

Yorumlar (0)