Cep telefonlarının, çocuklar için 'olası kanserojen' olduğu belirlendi
Elektromanyetik dalgaların öncelikle çocuk ve gençlerde kanser olasılığını artırabileceği, bu sebeple cep telefonu kullanımlarına kısıtlama getirilmesi gerektiği bildirildi.
15 Şubat Uluslararası Çocukluk Çağı Kanseri Günü vesilesi ile Sağlık Bakanlığı'ndan edinilen bilgiye göre, her sene dünyada 400 binden fazla çocuğa ve 20 yaş altında olan ergenlere kanser teşhisi konuyor.
Kanser hastalığına yakalanan çocukların yaşama tutunma oranı bölgelere göre farklılık gösteriyor. Bu oran, maddi durumu iyi olan ülkelerde yüzde 80 seviyesindeyken, orta ve düşük gelirli devletlerde yüzde 20'ye kadar düşüş gösteriyor.
Dünya çapındaki çocukluk çağı kanserlerinin yaklaşık olarak yüzde 30'unu lösemi oluşturuyor. Lösemi, ülkemizde görülen çocukluk çağı kanserleri arasında da ilk sırada konumlanıyor.
Doktorlar, iyonlaştırıcı radyasyonun, çocukluk dönemindeki kanserler için kesin risk faktörü olduğunu kaydediyor. İyonlaştırıcı radyasyonun, tiroid ve lösemi kanseri ihtimalini artırdığını ortaya koyan çok sayıda araştırma bulunuyor.
Diğer risk etmenleri arasında genetik yatkınlık ile HIV, hepatit B gibi virüslere maruz kalınması bulunuyor.
Cep telefonları 'olası kanserojen' kaynağı
Çocukluk dönemi lösemisi hususundaki bulgulara dayanarak, cep telefonlarının oluşturduğu elektromanyetik dalgalar, Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı'nca 'olası kanserojen' olarak nitelendiriliyor.
Cep telefonlarının insan sağlığına etkileri ile ilgili yürütülen araştırmalar, büyüme ve gelişmeleri devam etmekte olduğu için çocuklar ve gençlerin radyo frekanslı elektromanyetik dalgalara çok daha duyarlı olduğunu gözler önüne seriyor.
Hayatları boyunca bugünün yetişkinlerine nazaran çok daha fazla radyo frekanslı elektromanyetik dalgalara maruz kalacakları için çocuklar ve gençlerin cep telefonu kullanımının sınırlandırılması öneriliyor.
